Amerikalı ünlü komedyen Sarah Silverman ve iki yazar, içeriklerini yapay zeka modellerini eğitmek için izinsiz kullandıkları iddiasıyla Meta ve OpenAI şirketlerine telif hakkı ihlali davası açtı.
Silverman, Richard Kadrey ve Christopher Golden’ın yaptığı başvuruyla dava geçen hafta San Francisco federal mahkemesinde açıldı.
Davacılar, Facebook’un ana şirketi Meta ve ChatGPT sohbet robotunun yaratıcısı OpenAI’ın ürünlerini eğitmek için kendilerine ait telif hakkıyla korunan material kullandığını iddia ediyor.
İlgili Haberler Grammy Müzik Ödülleri’nde sadece yapay zekaya dayalı eserlere yasakTürkçe’ye henüz çevrilmemiş “The Bedwetter” başlıklı anı kitabının yazarı Silverman davada, 2010 yılında yayınladığı kitabın dijital versiyonunu kullanması için OpenAI şirketine izin vermediğini söylüyor. Şirketin yapay zeka ile geliştirilmiş ChatGPT robotuna kitabın özeti sorulduğunda, detaylı bir şekilde kitaptan içerikler sunuyor.
Silverman davada, kitabın muhtemelen korsan eserlerin bulunduğu bir online kütüphaneden çalındığını ve anılarının “izin alınmadan, kredi verilmeden ve telif hakkı ödenmeden” kopyalandığını söylüyor.
Davada Silverman ve diğer yazarların avukatlarından biri olan Matthew Butterick, "Bu, tüm makine öğrenimi endüstrisinin açık, kirli bir sırrı" dedi.
Butterick yapay zeka şirketleri için, "Kitaplardan edindikleri verileri seviyorlar ve bunları yasadışı sitelerden alıyorlar. Biz bir nevi bu uygulamayı açığa çıkarıyoruz" ifadelerini kullandı.
Meta ve OpenAI, Reuters ve Associated Press haber ajanslarının yorum taleplerini yanıtsız bıraktı.
Bu ve benzeri davalar, sohbet robotu geliştiricilerinin, kullanıcılara gerçekçi yanıt verebilmek için telif hakkıyla korunan içerikleri kullanırken karşılaşacakları yasal risklerin altını çiziyor.
Davacı Silverman, Kadrey ve Golden, Meta'ya karşı açtıkları davada, şirketin yapay zeka ürünü ilgili sızdırılan bilgilerin, kendi çalışmalarının izinsiz kullanıldığını gösterdiğini iddia ediyor.
OpenAI şirketine karşı açtıkları davada ise davacılar, ChatGPT tarafından oluşturulan özetlerin, sohbet robotunun telif hakkı ile korunan içerikler konusunda eğitildiğini gösterdiğini söylüyor.
Davacılar şikayetlerinde, "Özetlerde bazı ayrıntılar yanlış anlaşılıyor" diye belirtirken, yine de özetlerin ChatGPT'nin "eğitim verilerinde belirli çalışmalara dair bilgileri kaydettiğini" gösterdiğini savunuyor.
Davacılar, ülke çapında telif hakkı ihlal edilen tüm içerik üreticileri için belirtilmemiş bir miktarda tazminat talep ediyorlar.
Google’ın sanal kitaplığına karşı yasal engellerin nasıl üstesinden geldiği düşünülünce bu, yazarlar için kazanılması zor bir dava olabilir.
2016'da ABD Anayasa Mahkemesi, yazarların Google'ın milyonlarca kitabı dijitalleştirmesinin ve bunların küçük bölümlerini halka göstermesinin "çok büyük ölçekli telif hakkı ihlali" anlamına geldiği iddiasını reddeden alt mahkeme kararlarını kabul etmişti.
Georgia Institute of Technology'de hukuk ve etik doçenti Deven Desai, "Bence OpenAI'nin kitaplarla yaptığı şey, Google'ın Google Kitaplar projesiyle yapmasına izin verilen şeye çok yakın ve bu nedenle yasal kabul edilecek" dedi.
Her ne kadar yapay zekaya karşı telif hakkı davaları çok açılmamış olsa da, teknoloji endüstrisinin yapay zeka uygulamalarına dair endişeler edebiyat ve sanatçı topluluklarında çok yaygın.
Geçen ay, aralarında Nora Roberts, Margaret Atwood, Louise Erdrich ve Jodi Picoult gibi yazarların bulunduğu bir grup isim, OpenAI, Google, Microsoft, Meta ve diğer yapay zeka geliştiricilerinin CEO'larına bir mektup gönderdiler. Mektupta şirketler, kendi dillerini, stillerini ve fikirlerini taklit eden sohbet robotları oluşturmakla suçlandı.
Yazarlar Derneği tarafından düzenlenen ve 4 binden fazla yazar tarafından imzalanan açık mektupta, "Milyonlarca telif hakkıyla korunan kitap, makale, deneme ve şiir, yapay zeka sistemleri için besin kaynağı. Faturası olmayan sonsuz öğünler sağlıyor" denildi.
Mektupta, “Yapay zeka teknolojisini geliştirmek için milyarlarca dolar harcıyorsunuz. Yazılarımızı kullandığınız için bize tazminat ödemeniz adil olur, ki bunlar olmadan yapay zeka sıradan ve son derece sınırlı olurdu” ifadeleri kullanıldı.