Üniversitelerde Radikalleşme Kaygı Veriyor

Your browser doesn’t support HTML5

Kısa süre önce İstanbul Üniversitesi’nde elleri sopalı, maskeli IŞİD taraftarları örgütün Suriye’deki eylemlerini protesto eden öğrencilere saldırdı. Öğrenciler, bunun İstanbul Üniversitesi kampüsünde yaşanan bir dizi kavganın yalnızca biri olduğunu söylüyor

Türkiye’de, üniversitelerde İslamcı radikalleşme endişe yaratıyor. Son günlerde IŞİD taraftarı ve karşıtı öğrenciler arasında çatışmalar yaşandı. Cihat yanlısı kitaplar İstanbul sokaklarında rahatça satılıyor. Hükümeti eleştirenler yönetimin ülke içinde aşırılığa göz yumduğunu söylüyor. Kürtler ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, IŞİD’i desteklemekle suçluyor. Hükümet yetkileri ise bu iddiayı reddediyor.

Kısa süre önce İstanbul Üniversitesi’nde elleri sopalı, maskeli IŞİD taraftarları örgütün Suriye’deki eylemlerini protesto eden öğrencilere saldırdı.

Saldırıya uğrayan göstericilerden biri de Ayşegül Korkut’tu.

Korkut, “IŞİD’in Kobani’deki barbarlığını lanetleyen afişler hazırlamıştık. Öğlen saat 13.00’de IŞİD çetesi geldi ve ‘Afişleri indirmek için 15 dakikanız var, indirmezseniz bir indireceğiz’ dediler” diye anlatıyor yaşadıklarını.

Öğrenciler, bunun İstanbul Üniversitesi kampüsünde yaşanan bir dizi kavganın yalnızca ilki olduğunu söylüyor.

İstanbul, Suriye ve Irak cephelerinden çok uzak görünse de üniversiteye çok yakın bir noktada Global Books adlı bir kitapçı cihat yanlısı yayınlar satıyor. Satılan dergi ve kitapların kapaklarında Osama bin Ladin gibi isimlerin yüzlerini görmek mümkün.

Dükkanın sahibi üniversite öğrencilerinin en iyi müşterileri olduğunu söylüyor:

“Bu tür kitapların satışı Suriye Savaşı’nın başından beri arttı.”

Akyıldız sattığı yayınları savunuyor:

“Batı’da bu kişiler terörist olarak görülüyor. Ancak herkesin terörist tanımı farklı. Bize göre cihatçılar kahraman.”

Kadir Has Üniversitesi siyaset uzmanı Ahmet Kasım, yetkililer aşırılık yanlılarına karşı önlem almazsa Türkiye’nin kendi topraklarında saldırılarla karşılaşabileceği uyarısında bulunuyor.

Kasım, “En azından önlem alacak ve konuya daha dikkatle eğilecek kadar endişeli olmalıyız. Radikalleşme öyle bir sarmal ki, dikkat etmezseniz çok kısa bir sürede çok yüksek noktalara ulaşabiliyor” diyor.

Yüzlerce kilometre doğuda Türk tankları Suriye sınırında bekliyor. Ankara IŞİD’e karşı savaşa katılmayı reddediyor ve Kürt gönüllülerin sınırı geçerek Kobani’yi savunmasını da engelliyor.

Kürt ayrılıkçılar yıllardır Türk devletiyle mücadeleyi sürdürüyor. Birçok Kürt Ankara’yı IŞİD’e göz yumarak, hatta destek vererek Kürtlere darbe vurmak istemekle suçluyor. Bu suçlamaları hükümet reddediyor. Londra’daki Regents Üniversitesi’nden İbrahim Sirkeci böyle bir politikanın geri tepeceğini söylüyor:
“Eğer IŞİD sizin düşmanınızı yeniyor diye bunu iyi bir şey olarak görüyorsanız bu doğru değil. Çünkü IŞİD sınırınızda ve bu sınırdan uzun süredir kolaylıkla geçiş yapılıyor. Eğer bir terör örgütü iseniz bu sınırı geçmek kolay.”

Sirkeci, Türkiye’nin kendisini farklı güçler arasında bölünmüş halde bulduğunu söylüyor. Bir tarafta NATO ve Batı, diğer tarafta ise Ortadoğu’da önemli bir oyuncu haline gelme isteği var. Bir tarafta da ülke içinde karışıklık sürüyor. Hükümeti eleştirenler ülkenin cihatçı güçler için bir kaynak haline dönüşmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor.