Partilerüstü Politika Merkezi’nin Türkiye Girişimi Eşbaşkanı Büyükelçi Morton Abramowitz’e göre, AB ve Amerika Türkiye’ye itirazlarını daha yüksek sesle ifade edebilir ancak Erdoğan’a yaklaşımlarında radikal bir değişiklik olmaz
WASHINGTON —
30 Mart seçimleri geride kalırken, beraberinde getirdiği oy sayım tartışmaları ve gerginlikler sürüyor. Türkiye içinde bu tartışmalar yaşanırken dış dünyada tartışılan bir diğer konu da seçim sonuçlarının Türk siyasi hayatına yapacağı etkiler, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere olası etkileri.
1989-1991 yılları arasında Amerika’nın Ankara Büyükelçisi olarak görev yapan ve Washington’daki Partilerüstü Politika Merkezi’nin Türkiye Girişimi Eşbaşkanı olan Büyükelçi Morton Abramowitz de Amerika’nın Sesi’nin seçim sonuçlarına ilişkin sorularını yanıtladı:
Melek Çağlar: “Yerel seçimlerden alınan ilk sonuçlar sizce nasıl bir tablo ortaya koyuyor?”
Morton Abramowitz: “Bu, Başbakan Erdoğan için kesin bir galibiyet anlamı taşıyor. Görünen o ki, seçimler öncesinde ortaya atılan yolsuzluk iddialarının Türk halkı üzerinde etkisi olmadı, halk bundan kaygı duymadı. Şimdi burada sorulması gereken soru, Erdoğan’ın bu seçim zaferini nasıl kullanacağı. Benim gördüğüm kadarıyla en başta Gülen Hareketi’ni ortadan kaldırma çabasına girecek. Gülen taraftarlarını zorlu günler bekliyor, ortaya attıkları yolsuzluk iddialarının önemli olduğuna Türk halkını inandıramadılar. Başbakan ayrıca, aldığı bu seçim zaferiyle otoriter yönetim tarzını devam ettirecektir.”
Melek Çağlar: “Seçimler öncesinde Türkiye’de ifade özgürlüklerini kısıtlayan adımlar atıldı, son söylediğinizden hareketle, bu durumda sizce bu tür baskılar artacak mı?”
Morton Abramowitz: “Göründüğü kadarıyla Türk halkı bu yasaklardan endişe duymuyor. Halk, Erdoğan’a ve yönetim tarzına, muhalefet veya Gülen hareketine itibar ettiğinden çok daha fazla itibar ediyor. Bu yüzden de Başbakan Erdoğan, yolsuzlukların üzerine gitme ve yasakları kaldırma konusunda üzerinde bir baskı hissetmiyor. Bu yüzden de mevcut politikalarını devam ettirecek, otoriter olmayı sürdürecektir. Başbakan konumunu çok daha güçlendirmiş durumda. Bu benim şahsi görüşüm ama Türk halkının, yolsuzlukları görmezden gelmesi üzücü bir durum.”
Melek Çağlar: “Seçimler nedeniyle siyasi gündemin arka planına itilen iç ve dış politika konularında nasıl bir çizgi beklemek gerekir?”
Morton Abramowitz: “Başbakan Erdoğan’ın Kürt sorunu konusuna bir an önce eğilmesi gerekiyor. Bunu cumhurbaşkanlığı seçimine katılma kararı öncesinde mi yoksa sonrasında mı yapacağını söylemek güç. Ama kısa zaman içinde konuya eğilmesi gerekiyor. Kürtler, Erdoğan’a büyük destek verdi. Uzun süredir terör eylemleri düzenlenmiyor ve Erdoğan bu sakin ortamdan büyük prestij sağladı. Ayrıca İsrail konusunda da önümüzdeki dönemde ilişkilerin normalleştirilmesi açısından bir ilerleme bekliyorum.”
Melek Çağlar: “Seçim sürecinde muhalefet partilerini değerlendirdiğinizde nasıl bir sonuç çıkarıyorsunuz?”
Morton Abramowitz: “Muhalefet büyük ölçüde başarısız oldu. Bu elbette, genel seçim değildi, cumhurbaşkanlığı seçimi değildi ama muhalefetin tüm vaatlerine rağmen, Erdoğan bu süreçten çok daha güçlü çıktı ve şimdi halkın kendisine verdiği yetkiyi daha da perçinlediği görüşünde.”
Melek Çağlar: “Yerel seçimler sonrası süreçte Türk siyasetinde ne tür gelişmelere tanık olacağız?”
Morton Abramowitz: “Eğer geçmiş geleceğe ışık tutuyorsa, Erdoğan’ın çok daha otoriter politikalar izleyeceğini, demokratik incelikleri gözardı edeceğini söylemek mümkün. Kendini eskisinden daha güçlü hissediyor. Yerel seçimleri kendisine verilmiş bir güvenoyu olarak görüyor, dolayısıyla tarzını değiştireceğini hiç sanmıyorum.”
Melek Çağlar: “Bu durumda Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı ve bu seçimi kazanması ihtimali sizce yükseldi mi?”
Morton Abramowitz: “Yerel seçim sonuçları Erdoğan’a bu konuda ciddi bir iyimserlik kazandırdı. Ama adaylık kararını açıklamadan önce iyice değerlendirmesi gereken bir unsur var. Bu da cumhurbaşkanlığının yetkilerini genişletip genişletemeyeceği konusu. Başbakanlıktan ayrıldığında elindeki gücü bir yerde bırakmış oluyor, her ne kadar Türk halkı yolsuzluk suçlamalarına beklenenin altında bir değer vermiş olsa da, Erdoğan daha az yetkiye sahip olacağı bir görevde yine de yolsuzluk iddiaları konusunda kaygı taşıyabilir. Ben ne yapacağını açıkçası tam kestiremiyorum ama Başbakan olarak kalmaya devam etmek istiyorsa da partisinin üçüncü dönem liderliği sınırlayan tüzüğünü istediği şekilde rahatlıkla değiştirebilir. Ne istiyorsa yapabilecek bir siyasi güce sahip şu anda.”
Melek Çağlar: “Sizce uluslararası toplum ve özellikle Amerika bundan sonraki dönemde Türkiye konusunda nasıl bir tavır takınacaktır?”
Morton Abramowitz: “Biraz daha seslerini yükseltir, ancak hiçbir şey yapmazlar. AB belki Amerika’dan daha fazla sesini yükseltir ama yine de her iki taraf da Erdoğan’a yaklaşımları konusunda radikal bir değişikliğe gitmez.”
1989-1991 yılları arasında Amerika’nın Ankara Büyükelçisi olarak görev yapan ve Washington’daki Partilerüstü Politika Merkezi’nin Türkiye Girişimi Eşbaşkanı olan Büyükelçi Morton Abramowitz de Amerika’nın Sesi’nin seçim sonuçlarına ilişkin sorularını yanıtladı:
Melek Çağlar: “Yerel seçimlerden alınan ilk sonuçlar sizce nasıl bir tablo ortaya koyuyor?”
Morton Abramowitz: “Bu, Başbakan Erdoğan için kesin bir galibiyet anlamı taşıyor. Görünen o ki, seçimler öncesinde ortaya atılan yolsuzluk iddialarının Türk halkı üzerinde etkisi olmadı, halk bundan kaygı duymadı. Şimdi burada sorulması gereken soru, Erdoğan’ın bu seçim zaferini nasıl kullanacağı. Benim gördüğüm kadarıyla en başta Gülen Hareketi’ni ortadan kaldırma çabasına girecek. Gülen taraftarlarını zorlu günler bekliyor, ortaya attıkları yolsuzluk iddialarının önemli olduğuna Türk halkını inandıramadılar. Başbakan ayrıca, aldığı bu seçim zaferiyle otoriter yönetim tarzını devam ettirecektir.”
Melek Çağlar: “Seçimler öncesinde Türkiye’de ifade özgürlüklerini kısıtlayan adımlar atıldı, son söylediğinizden hareketle, bu durumda sizce bu tür baskılar artacak mı?”
Morton Abramowitz: “Göründüğü kadarıyla Türk halkı bu yasaklardan endişe duymuyor. Halk, Erdoğan’a ve yönetim tarzına, muhalefet veya Gülen hareketine itibar ettiğinden çok daha fazla itibar ediyor. Bu yüzden de Başbakan Erdoğan, yolsuzlukların üzerine gitme ve yasakları kaldırma konusunda üzerinde bir baskı hissetmiyor. Bu yüzden de mevcut politikalarını devam ettirecek, otoriter olmayı sürdürecektir. Başbakan konumunu çok daha güçlendirmiş durumda. Bu benim şahsi görüşüm ama Türk halkının, yolsuzlukları görmezden gelmesi üzücü bir durum.”
Melek Çağlar: “Seçimler nedeniyle siyasi gündemin arka planına itilen iç ve dış politika konularında nasıl bir çizgi beklemek gerekir?”
Morton Abramowitz: “Başbakan Erdoğan’ın Kürt sorunu konusuna bir an önce eğilmesi gerekiyor. Bunu cumhurbaşkanlığı seçimine katılma kararı öncesinde mi yoksa sonrasında mı yapacağını söylemek güç. Ama kısa zaman içinde konuya eğilmesi gerekiyor. Kürtler, Erdoğan’a büyük destek verdi. Uzun süredir terör eylemleri düzenlenmiyor ve Erdoğan bu sakin ortamdan büyük prestij sağladı. Ayrıca İsrail konusunda da önümüzdeki dönemde ilişkilerin normalleştirilmesi açısından bir ilerleme bekliyorum.”
Melek Çağlar: “Seçim sürecinde muhalefet partilerini değerlendirdiğinizde nasıl bir sonuç çıkarıyorsunuz?”
Morton Abramowitz: “Muhalefet büyük ölçüde başarısız oldu. Bu elbette, genel seçim değildi, cumhurbaşkanlığı seçimi değildi ama muhalefetin tüm vaatlerine rağmen, Erdoğan bu süreçten çok daha güçlü çıktı ve şimdi halkın kendisine verdiği yetkiyi daha da perçinlediği görüşünde.”
Melek Çağlar: “Yerel seçimler sonrası süreçte Türk siyasetinde ne tür gelişmelere tanık olacağız?”
Morton Abramowitz: “Eğer geçmiş geleceğe ışık tutuyorsa, Erdoğan’ın çok daha otoriter politikalar izleyeceğini, demokratik incelikleri gözardı edeceğini söylemek mümkün. Kendini eskisinden daha güçlü hissediyor. Yerel seçimleri kendisine verilmiş bir güvenoyu olarak görüyor, dolayısıyla tarzını değiştireceğini hiç sanmıyorum.”
Melek Çağlar: “Bu durumda Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı ve bu seçimi kazanması ihtimali sizce yükseldi mi?”
Morton Abramowitz: “Yerel seçim sonuçları Erdoğan’a bu konuda ciddi bir iyimserlik kazandırdı. Ama adaylık kararını açıklamadan önce iyice değerlendirmesi gereken bir unsur var. Bu da cumhurbaşkanlığının yetkilerini genişletip genişletemeyeceği konusu. Başbakanlıktan ayrıldığında elindeki gücü bir yerde bırakmış oluyor, her ne kadar Türk halkı yolsuzluk suçlamalarına beklenenin altında bir değer vermiş olsa da, Erdoğan daha az yetkiye sahip olacağı bir görevde yine de yolsuzluk iddiaları konusunda kaygı taşıyabilir. Ben ne yapacağını açıkçası tam kestiremiyorum ama Başbakan olarak kalmaya devam etmek istiyorsa da partisinin üçüncü dönem liderliği sınırlayan tüzüğünü istediği şekilde rahatlıkla değiştirebilir. Ne istiyorsa yapabilecek bir siyasi güce sahip şu anda.”
Melek Çağlar: “Sizce uluslararası toplum ve özellikle Amerika bundan sonraki dönemde Türkiye konusunda nasıl bir tavır takınacaktır?”
Morton Abramowitz: “Biraz daha seslerini yükseltir, ancak hiçbir şey yapmazlar. AB belki Amerika’dan daha fazla sesini yükseltir ama yine de her iki taraf da Erdoğan’a yaklaşımları konusunda radikal bir değişikliğe gitmez.”