Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, ülkesine destekte ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya gibi kilit ülkelerin liderlerinin katılımıyla Almanya’daki Ramstein üssünde düzenlenmesi planlanan zirvenin iptal edilmesi üzerine Avrupa başkentlerinde hem askeri hem de diplomatik destek arayışına çıktı.
ABD Başkan Joe Biden'ın ülkedeki kasırgaların yarattığı hasar nedeniyle Almanya ziyaretini iptal etmesinin ardından Cumartesi günü Amerikan hava üssü Ramstein'da yapılması planlanan Ukrayna Yardım Zirvesi’nin de yapılmayacağı açıklanmıştı.
Zirveye katılması beklenen Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski de bunun üzerine Rusya savaşını sona erdirecek "barış planını" sunmak üzere Avrupa başkentlerinde hızlı bir tur yaptı. Hafta içinde Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Londra’da İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile biraraya gelen Zelenski, bugün de Roma'da İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Papa Francis’le görüştü.
Zelenski’nin son durağı ise Berlin oldu. Ukrayna lideri, Almanya’nın başkentinde önce Başbakan Olaf Scholz ile görüştü, ardından Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier tarafından da kabul edildi.
Zelenski ile kapalı kapılar ardındaki görüşmeye geçmeden kısa bir açıklama yapan Olaf Scholz, "Almanya, Ukrayna'nın yanında durmaya devam ediyor, Ukrayna bize güvenebilir" dedi.
Scholz, Batılı müttefiklerin Ukrayna’ya toplam 1,4 milyar Euro tutarında kapsamlı bir askeri yardım daha sağlama kararı aldıklarını, bunun hava savunma sistemleri, toplar ve insansız hava araçlarını da içereceğini duyurdu. Zelenski ile Rusya'nın da katılması gereken bir barış konferansı yapılması konusunda hemfikir olduklarını açıklayan Alman Başbakan, "Barış ancak uluslararası hukuk temelinde gerçekleştirilebilir. Bunun da şartı Ukrayna için adil ve kalıcı bir barışa ulaşılmasıdır. Koşulları Rusya tarafından dikte edilen bir barışı kabul etmeyeceğiz" diye konuştu.
Zelenski ise Scholz'a Rusya'nın saldırılarına karşı verdiği destek için teşekkür ederek, özellikle Gepard, Iris-T ve Patriot tipi hava savunma sistemlerinin sağlanmasının Ukrayna şehirlerindeki “Rus terörüne karşı binlerce insanın hayatını kurtardığını” belirtti.
Zelenski, Rusya'nın işgaline karşı mücadeleyi sürdürmek için desteğin aynı seviyede devam etmesini istedi.
"Almanya, ülkemize diğerlerinden daha fazla hava savunma desteği sağladı. Bu bir gerçek. Bu, binlerce Ukraynalı’nın hayatını kurtardı ve şehirlerimize ve köylerimize Rus terörüne karşı koruma sağladı" diyen Ukrayna lideri, barış görüşmeleri yapılması halinde hedefin adil bir barış olması gerektiğini vurguladı.
Zelenski, Olaf Scholz ile toplantısında barışa giden yol için "gerçekçi adımları ve barış planını" konuşacağını dile getirerek, "Rusya barış yapmaya zorlanmalı. O zaman savaş 2025'e kadar bitebilir" dedi.
Zelenski ve Scholz’un temaslarında ana konu “Rusya ile barışa giden yol”
Son aylarda sıklıkla dile getirdiği zafer planının ayrıntılarını ilk defa Eylül ayında New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ABD Başkanı Joe Biden'a sunan Zelenski‘nin 10 maddelik barış planında, radyasyon ve nükleer güvenlik, gıda güvenliği, enerji güvenliği, tüm mahkumların serbest bırakılması, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün tesis edilmesi, Rus güçlerinin Ukrayna’dan çekilmesi, adalet, çevrenin korunması, gerginliğin önlenmesi ve savaşın sona erdiğinin teyit edilmesi başlıklarının yer aldığı öğrenilmişti.
Zelenski Berlin’e gelmeden Alman uzmanlar tarafından yapılan açıklamalarda, barış planı önerileri savaşın diplomatik çözüm arayışında önemli bir dönüm noktası olarak tanımlandı ve Ukrayna’nın barış görüşmelerine daha açık hale gelmesinin, daha önce tabu olan konuların şimdi daha açıkça tartışılmasını sağladığı vurgulandı.
Rusya’nın Ukrayna‘ya güvenlik garantileri vermesi karşılığında toprak tavizleri konusunda daha pragmatik bir tutum izlemekten yana olan Scholz, son zamanlarda yaptığı açıklamalarda amacının Moskova'yı müzakere masasına oturtmak olduğuna vurgu yaptı.
Başbakanlığa yakın kaynaklar, Scholz’un hedefinin Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk bölgelerinde süren çatışmaları sona erdirmek amacıyla 2014 ve 2015’te yapılan Minsk Anlaşmaları’nı örnek alan ve ilk etapta kapsamlı bir ateşkes, ağır silahların cepheden çekilmesi, savaş esirlerinin serbest bırakılması gibi maddeleri içeren yeni bir anlaşma olduğunu ifade ediyor.
Bunun Rusya'nın yasadışı şekilde işgal ettiği Ukrayna topraklarını elinde tutmasına izin verilmesini içerdiği ve Kiev'in bir şekilde toprak imtiyazlarını kabul edeceği tezine dayandığı bildiriliyor. Buna karşılık, Ukrayna’nın NATO’ya alınmasının da Alman başbakanın stratejisi olduğu biliniyor. Askeri yardımların kapsamının genişletilmesinin ise barış masasında Ukrayna'nın müzakere pozisyonunu güçlendireceği düşünülüyor.
Haziran ayında Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, barış koşulları olarak, Ukrayna’nın NATO’ya katılmayı resmi olarak reddetmesi ve Donetsk, Luhansk, Zaporojye ve Herson bölgelerinin Rusya’nın bir parçası olarak tanınmasını önermişti. Hafta başında ise Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, ülkenin NATO ittifakına katılması halinde "Ukrayna'da barışın sağlanmasının imkansız" olacağını söyledi.