Türkiye’nin, NATO’nun kendi sınır güvenliği planını kabul etmemesi durumunda Baltık ülkeleriyle ilgili planı onaylamama tavrı sürüyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “NATO'nun tüm müttefiklerin endişelerini karşılayacak şekilde hareket etmesi lazım” dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani ile ortak basın toplantısında, NATO’daki tutuma ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un açıklamalarına sert tepki gösterdi.
NATO içerisinde Türkiye’nin müttefiklik konumunu yeterince algılamayan bir yaklaşım benimsendiğini vurgulayan Çavuşoğlu, Türkiye’nin de Baltık ülkeleriyle ilgili güvenlik planına karşı olmadığı ancak kendi güvenliğiyle ilgili de NATO’dan müttefiklik ruhuna bir yaklaşım beklediğini ifade etti.
İlgili Haberler 'Türkiye’ye Yönelik Tehditler Kabul Edilmezse Baltık Planına İzin Vermeyiz'Çavuşoğlu, “NATO'nun tüm müttefiklerin endişelerini karşılayacak şekilde hareket etmesi lazım. Güvenlik endişelerini karşılamada bazı ülkeler itiraz ederse bu kez NATO içinde birlik olmaz. NATO içinde kararlar zaten konsensüsle olur. Biz Baltık ülkelerine yönelik NATO'nun mukabele planına karşı değiliz ama Baltık ülkeleri için istenenin bizim için de istenmesi lazım. Biz de müttefikiz. Bunun görüşmelerini sürdürüyoruz. NATO Genel Sekreteri’nin bazı teklifleri oldu. Onu müzakere ediyoruz. Kendi aramızda da Milli Savunma Bakanımız ve askerlerimizle, bizim arkadaşlarımızla yine görüşmeler var. Sayın Cumhurbaşkanı'mıza arz edeceğimiz konular var. NATO Liderler Toplantısı öncesi bu konularda bazı adımları karşılıklı atmak istiyoruz. Neticede farklı görüşler olabilir. Önemli olan orta yolun bulunmasıdır. Biz de bu çaba içindeyiz” dedi.
Çavuşoğlu, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un “Müttefikimiz Türkiye'nin güvenlik kaygılarının son derece farkındayım. Çok sayıda terör saldırılarına maruz kaldılar. Ancak hem DAEŞ karşıtı koalisyon için tehdit oluşturan bir askeri hareket yapıp hem de birlik ve destek beklenemez” sözlerineyse tepki gösterdi. Çavuşoğlu, “Barış Pınarı Harekatı'nın meşruiyetini ve oradaki mevcut durumu 5 gün içinde BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinden ikisi ABD ve Rusya vardığımız mutabakatlarla kabul etti. Amerika da biliyorsunuz aynı zamanda NATO üyesidir. Dolayısıyla Macron bu konularda yaşadığı hayal kırıklığı sebebiyle bölücü bir terör devleti, bakın Kürt devleti demiyorum kurmak istiyordu. Bizim Barış Pınarı harekatımız bunların hayallerini suya düşürdü o hayal kırıklığıyla her gün ne dediğini bilmeyen bir görüntü var Paris’te maalesef. Neticede biz burada terörle mücadele ediyoruz. Terör örgütünün hamisi. Benim müttefikim terör örgütü diyorsa ona da verecek cevabımız var ama başka söyleyecek bir şey yok” diye konuştu.
Macron’un açıklamalarına Almanya Başbakanı Angela Merkel’in de tepki gösterdiğini anlatan Çavuşoğlu, “Bugün Merkel’in de açıklamasını gördünüz. Macron bu yalpalamalarla Avrupa’nın lideri olamaz. Şu anda Avrupa'da bir boşluk var lider ben olayım diye çabalıyor ama bu suni bir davranış. Liderlik doğallıkla olur liderlik vasfıyla olur doğal hareketlerle politikalarla olur böyle yapay suni ve boyunu aşan söylemlerle ya da eylemlerle olmaz” ifadelerini kullandı.
“ABD yönetimi ikilem içerisinde kaldı” mesajı
Çavuşoğlu, ayrıca ABD’nin Türkiye’nin tüm uyarılara rağmen terör örgütü PKK bağlantılı YPG unsurlarına destek vermeye devam ettiği görüşünü de anlatarak, Obama döneminde başlayan hatalı tutumdan vazgeçilemediğini dile getirdi. Çavuşoğlu, “Başlangıçta bir terör örgütüyle angajmana girince sonrasında geri dönmek zor oluyor. Terör örgütüyle angajmana girmek sadece uluslararası hukuk bakımından değil, Amerikan kanunları bakımından da çok ciddi sorun. Şu anda Amerikan yönetimlerinin en büyük problemi bu. YPG’ye yönelik herhangi bir adıma karşı destek olurlarsa bu defa bu terör örgütüne karşı niye siz destek verdiniz denir. Çünkü çok büyük destek verdiler. 30 bin TIR dolusu silah verdiler. Daha bizimle güvenli bölge çalışması yapılırken bile o silah ve eğitim desteği devam etti. Buna yönelik en ufak kabul Amerikan yönetimini kendi içinde ülkesi içinde hukuki olarak çok ciddi bir duruma düşürecek” açıklaması yaptı.
“Kürtler Suriye’ye dönemedi çünkü YPG sürgüne gönderdi”
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, IKBY ile ilişkiler konusunda ise, Mesrur Barzani’nin ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdiğini ve bunun sembolik anlamı olduğunu söyledi.
Türkiye’de 350 bin Suriyeli Kürt olduğunu ve Barzani’nin de kendisine IKBY içerisinde 250 binden fazla Suriyeli Kürt olduğunu aktardığını söyleyen Çavuşoğlu, “Bugüne kadar bu Kürt kardeşlerimiz Suriye’ye geri dönemediler, çünkü bunların çoğu zaten PYD-YPG tarafından sürgüne gönderilmişti” dedi.
Türkiye’nin Bağdat-Erbil arasında her zaman olumlu diyalog olmasından yana olduğunu da anlatan Çavuşoğlu, Barzani ile neler konuştukları bakımından "Bugün de özellikle PKK terör örgütünün ülkemize, Irak'a ve bölgesel yönetime Türkiye'deki Kürtler olduğu gibi Suriye'de ve Kuzey Irak'taki Kürt kardeşlerimize verdiği zararı ele aldık. Terör örgütü ile ortak mücadele unsurlarını birlikte değerlendirdik. Özellikle Barış Pınarı Harekatı’nın Kürtler’e olmadığını, sadece ve sadece PKK ve YPG teröristlerine yönelik olduğunu buradan bir kere daha vurgulamak isterim. Suriye'de, Irak'ta ve Türkiye'de olduğu gibi Kürtler’in esas düşmanı da YPG-PKK’dır” diye konuştu.
“PKK’nın Sincar’da olmasına karşıyız”
IKBY Başbakanı Barzani ise, Türkiye ile ilişkileri stratejik bulduklarını belirterek, “Geçmişte dediğimiz gibi genel olarak PKK’nın Sincar ve Irak’ın diğer bölgelerinde bulunmasını onaylamıyoruz ve buna karşıyız” dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
Çavuşoğlu ile bölgede istikrar sağlanması üzerine görüş alışverişinde bulunduklarını anlatan Mesrur Barzani, “IKBY'nin Bağdat ile bir anlaşmaya varmak için çok ciddi bir diyalog içinde olduğunu ve bunun bölgenin de çıkarına olacağını (Çavuşoğlu’na) izah ettim. IKBY, Irak’ın geri kalanıyla ticareti geliştirmek için kapı olacak” diye konuştu.
Barzani, ABD Başkanı Yardımcısı Mike Pence’in Erbil ziyaretiyle ilgili soru üzerin “Pence’in Erbil ziyareti, genel hatlarıyla ABD'nin Irak'a ve Kürt bölgesine taahhüdünü ve desteğini yineleyen bir ziyaretti” açıklaması yaptı.