Suriyeli mülteciler Türkiye’ye sığınmaya devam ediyor. Ama oturacakları evlerin inşası bitmiş değil.
Türk yetkililer, İslahiye kentindeki eski bir tütün fabrikasını büyük bir konukevine dönüştürmeye çalışıyor.
Yetkililere göre geçen hafta binden fazla Suriyeli Türkiye’ye sığındı. Daha güneyde bir başka yeni mülteci kampının yapımı devam ediyor.
Türk yetkililer 17 bin mülteciyi barındıracak yeni barakalar inşa ediyor. Sınırın Suriye tarafında çatışmalar şiddetlendikçe sığınmacıların sayısı artıyor.
Sınır boyunca mültecileri barındıran Kızılhaç çadırları artık alışılmış bir görüntü haline geldi.
Kadınların kameralara konuşması ender bir olay. Ama üç çocuk annesi bir kadın başından geçenleri anlatmaktan çekinmiyor: "Ben Cizr el-Şükür kentindenim. Evlerimize saldıran askerler erkekleri öldürdü, kadınlara tecavüz etti. Sokağa çıkarsanız başınıza herşey gelebilir."
Apaydın köyündeki bu kamp Suriye sınırından sadece birkaç kilometre uzaklıkta. Türk yetkilier bu kampı gizli tutuyor. Çünkü içinde ülkelerinden kaçan Suriyeli generaller ve Özgür Suriye Ordusu savaşcıları var.
Sınır kasabası Yayladağı’nda Amerika’nın Sesi muhabiri bir grup Özgür Suriye Ordusu savaşcısı ile konuştu.
Bu savaşcılar Esad’a bağlı kuvvetlerin İdlib’teki kasabalara korkunç saldırılarda bulunduğunu söylüyor. İnternette yayınlanan videolar bu iddiaları doğrular nitelikte ama doğrulanmaları imkansız. Bunlardan biri, şunları anlatıyor: "Orada durum çok kötü. Esad kuvvetleri durmadan saldırıyor. İdlib’deki halka karşı ellerindeki tüm silah gücünü kullanıyor. Sadece Özgür Suriye Ordusu mensuplarını öldürmüyorlar. Kadınları, çocukları, yaşlıları öldürüyorlar. İnsanları sivil olup olmadıklarına bakmadan öldürüyorlar."
Mültecilerin çoğu olup biteni anlayamayacak kadar küçük yaşta. Ama Esad karşıtı sloganları çok düzgün biçimde söylüyorlar.
Sığınmacılar şimdi dört saat uzaktaki daha büyük kamplara götürülüyor. Evlerinden giderek uzaklaşıyorlar.
Kamplar dolar ve her gün yüzlerce yeni mülteci gelirken Türk hükümeti ellerinde fazla seçenek olmadığını söylüyor.