Türkiye’nin arabuluculuğunda Somali-Etiyopya anlaşması ne anlama geliyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (sağda) ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’le (solda) Ankara'da biraraya geldi.

Afrika Boynuzu olarak adlandırılan bölgede askeri çatışma yaşanması riski, Türkiye’nin arabuluculuğuyla Somali ile Etiyopya arasında uzlaşma sağlanmasıyla şimdilik rafa kalktı. Ancak Somaliland’ın varlığı ve bağımsız devlet olarak tanınma çabası, bölgesel ilişkileri etkileyebilir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın evsahipliğinde “Ankara Süreci” sonucunda, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed görüştü; iki ülke arasında uzlaşma sağlandı.

Böylece Afrika Boynuzu’nda, Eritre’nin bağımsızlığının 1993 yılında resmiyet kazanmasıyla Kızıldeniz’e erişimini kaybetmiş olan Etiyopya’nın ekonomik kaygılarına, şimdilik Somali’nin işbirliği sözüyle çözüm bulundu.

1991 yılında Somali’den bağımsızlık ilan eden; ancak uluslararası arenada tanınmayan Somaliland’in Afrika Boynuzu’ndaki varlığı ise sorun olmaya devam ediyor.

Etiyopya’nın, Somaliland ile 1 Ocak 2024 tarihinde Kızıldeniz kıyısında askeri üs inşa etmek amacıyla imza attığı mutabakat anlaşması, şimdilik Somali’yle anlaşma sağlanmasıyla rafa kalktı.

Afrika Birliği ve Arap Birliği’nin yanısıra Türkiye’nin de tanımadığı Somaliland’in bağımsızlık arayışında gelecek günlerde ne olacağı ise merak konusu.

VOA Türkçe’nin görüş aldığı uzman isimler Doç. Dr. Elem Eyrice Tepeciklioğlu ile Serhat Orakçı’ya göre; Ankara Süreci’nin Somali ile Etiyopya arasında olumlu sonuçlanmasıyla Türkiye’nin Afrika’daki etkili bir aktör olduğu ortaya konuldu.

İlgili Haberler Somali ile Etiyopya arasındaki “Somaliland” krizinde Ankara’da uzlaşma ve ortak bildiri

Bu arada Eritre’nin uluslararası tanınırlığı olmasına karşın Somali’den ayrılığını ilan etmiş Somaliland’in bağımsız devlet olarak tanınma talebine ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump döneminde yeşil ışık yakılacağı iddiası da gündemde.

Birleşmiş Milletler (BM) üyesi ülkeler tarafından “tanınmayan ülke” konumundaki Somaliland’in durumuna ilişkin Türkiye ise, Somali’nin toprak bütünlüğüne aykırı olduğu görüşünü koruyor.

Türkiye’nin 1 Kasım 2013’ten beri Eritre’nin başkenti Asmara’da büyükelçiliği var. Kariyer diplomatı Mehmet Küçüksakallı, Asmara Büyükelçisi olarak görevini sürdürüyor.

“Gemi ticaretinde alternatif arayışı vardı şimdi Afrika Boynuzu’nda algı değişecek gibi”

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nden Doç. Dr. Elem Eyrice Tepeciklioğlu, Kızıldeniz bölgesinde Yemen kaynaklı Husi gruplarca ticari gemileri hedef alan saldırıların ardından ülkeler arasındaki çatışma riski artışı nedeniyle endişeler olduğunu belirtti. Bölge Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Tepeciklioğlu, Türkiye’nin öncülüğünde çözüm bulunmasıyla istikrar tablosu ortaya çıkabileceğini de kaydetti.

Ankara Süreci sonucunda Afrika Boynuzu’nun iki büyük gücü arasında resmen çözümde uzlaşma sağlandığını işaret eden Tepeciklioğlu, “Somali ile Etiyopya arasında uzlaşma olması, bölgeye dair algıyı da değiştirebilecek nitelikte diye düşünüyorum. Çünkü Yemen kaynaklı Husi saldırıları ardından Avrupa Birliği (AB), Aspides isimli kendi misyonunu oluşturdu ve ‘Biz burada kendi çıkarlarımızı koruyacağız, sonuna kadar askeri açıdan gereğini yapacağız’ mesajını verdi. Bölgedeki askerileşme tablosu nedeniyle ticaret sistemi, gemiler için alternatif rotalar arayışına girişti. Denizyolu ticaret sistemini etkileyen bu tabloda iki ülke arasında çatışma riski vardı. Bunun yerine şimdi Afrika Boynuzu bölgesinde güvenlik açısından algı gittikçe olumluya dönebilecek” dedi.

Tepeciklioğlu, “Unutulmamalı ki geçtiğimiz bir yıl sonucunda bölgeden geçen ticaret hacminde üçte biri oranında düşüş olduğu söyleniyordu. Dolayısıyla bu çözüm arayışları ve bunun nihai bir sonuca varışının her iki halk açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Bölgeye dair algıyı değiştirme potansiyeli de çok yüksek diye düşünüyorum” diye konuştu.

“Türkiye arabuluculukta başarısını ortaya koydu”

Tepeciklioğlu, Türkiye’nin Etiyopya ile Somali arasındaki uzlaşma sürecini oldukça hızlı yürüttüğünü işaret ederek, 2024 yılı sona ermeden Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın eşlik ettiği iki ülke bakanları arasındaki görüşmeler sonucunda dün Ankara’da olumlu sonuca ulaşıldığını vurguladı.

Halklar ve bölgesel istikrar için diplomatik müzakereyle barışçı sonuca ulaşılmasıyla Türkiye’nin arabuluculuktaki başarısını ortaya koyduğunu ifade eden Tepeciklioğlu, hem Somali’nin Kızıldeniz’deki önemi hem de Etiyopya’nın Afrika kıtasındaki ülkeler arasındaki önemi bakımından bu iki ülke arasında barışçı çözüm bulma arzusunu Türkiye’nin masada sonuca ulaştırdığını aktardı.

“Askeri çatışma olabilirdi, şu aşamada savaş önlenmiş oldu”

Afrika uzmanı Serhat Orakçı, Afrika Boynuzu’ndaki insanlar açısından Ankara Süreci sonucunda önemli bir dönemeçten kazasız geçiş sağlandığını, Etiyopya’nın Somaliland’ın Somali’den kopuşu anlamındaki kritik bir anlaşmaya imza atmasıyla başlayan krizde askeri çatışma olmaksızın çözüm bulunduğunu vurguladı.

Şimdi Türkiye’nin evsahipliğindeki görüşme trafiğinin ardından Etiyopya’nın Kızıldeniz’e yönelik ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde Somali’yle anlaştığını söyleyen Orakçı, “Etiyopya denize erişim ihtiyacını karşılamak şartıyla artık Somali’yle ilişkilerini herhalde geliştirecek şekilde adımlar atacak. Orada çatışma riski de vardı. Geçmişte bu ülkeler tarihinde savaş yapılmış olduğu için en azından şu aşamada savaş önlenmiş oldu” değerlendirmesinde bulundu.

Afrika’da artık “Türkiye’nin bölgede güçlü bir aktör olduğu” imajını pekiştirdiğini de kaydeden Orakçı, “Somali için zaten neredeyse en önemli aktör Türkiye diyebiliriz rahatlıkla. Somali’de Türkiye’siz bir şey yapmak mümkün değil zaten. Türkiye’nin özellikle son 13 yıldır çok yoğun bir Somali mesaisi var. Benzer şekilde Türkiye’nin 2005 yılından beri Etiyopya’yla ilgili girişimi de vardı. Şimdi Türkiye’nin bu arabuluculuk süreciyle Afrika Birliği nezdinde de imajı güçlendi. Bu, Türkiye’nin Afrika’daki ilişkilerini kolaylaştıracaktır elbette” diye konuştu.

Bölgede istikrar için çok önemli bir adım atıldığını kaydeden uzmanlar, Somaliland’in geleceğine bağlı olarak bölge haritasında değişiklikler olma ihtimali olduğunu da belirtti.

“İsrail’e sempati duyacak ülke lazım; dolayısıyla Somaliland kullanışlı bir enstrüman gibi duruyor”

Uzman Serhat Orakçı, Somaliland’in hiçbir ülke tarafından bugünkü tabloda tanınmadığını anımsatarak, ABD’de başkan seçilen Trump’ın işbaşına gelişiyle birlikte Afrika Boynuzu’nun haritasında ve durumunda değişiklikler olabileceğine işaret etti.

Orakçı, “Elbette Trump’ın Somaliland’i resmi olarak tanıyıp tanımayacağını bilmiyoruz ama böyle bir iddia sözkonusu. Bunun olabileceğini çok tahmin etmiyorum. Çünkü Afrika Birliği’nin rahatsız olduğu bir konu Somaliland. Dolayısıyla ABD için de Afrika ile ilişkilerini bozabilecek bir konu bu” dedi.

İlgili Haberler İsrail’le İlişkilerini Normalleştiren Dördüncü Arap Ülkesi Fas

Bununla birlikte, Fas’ın Batı Sahra sorununu ve Trump’ın ilk döneminde bu bölgeyi nasıl Fas toprağı olarak tanıdığını örnek olarak gösteren Orakçı, “Trump mesela Fas’a, ‘İsrail ile normalleşme süreci yürütürsen Batı Sahra'yı senin parçan olarak tanıyacağım’ dedi. Mesela İsrail şartıyla Trump ilk başkanlık döneminde Afrika’nın kuzeyinde böyle hamle yaptı. Şimdi Afrika’da İsrail’e sempati duyacak ülke lazım; dolayısıyla Somaliland kullanışlı bir ülke, enstrüman gibi duruyor. ‘İsrail'in Afrika'daki üssü olmak’ gibi şartlar sunularak Somaliland’e böyle bir bağımsızlık tanınabilir, böyle bir risk var. Bunu önümüzdeki günler gösterecek” diye konuştu.