Türkiye'de diplomatik gündem Suriye ve Mısır başlıklarıyla biçimlenirken haftasonunda ülke içerisindeki gündemi 'gökkuşağı renkleri' ile 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri oluşturdu
İstanbul - Beyoğlu'nda emekli Hüseyin Çetinel'in gökkuşağı renklerine boyadığı sokak merdivenleri 30 Ağustos Cuma sabahı yeniden griye boyanınca haftasonu tüm Türkiye'yi etkisi altına alan 'gökkuşağı eylemi' başladı.
İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 1 Eylül'deki barış temalı etkinliklerde ise katılımcılar ile güvenlik güçleri arasında gerginlik hakimdi. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, Amerika'nın Sesi'ne yaptığı açıklamada, "Türkiye ne yazık ki bugünü her zamankinden fazla kutuplaşmış bir atmosferde geçirdi" dedi.
Dünya kentlerinde rengarenk boyanmış evler, duvarlar, merdivenler o kentlerdeki ilgi çekici ve turistik ziyaret noktalarından birini olurken, Türkiye'de iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi ile toplumsal muhalefet arasında yeni bir gerginlik kaynağı oldu.
İstanbul'un Beyoğlu ilçesindeki Fındıklı ile Cihangir arasındaki Salıpazarı Yokuşu olarak adlandırılan sokağın merdivenlerini, 'insanları gülümsetmek istedim' diyen 64 yaşındaki Hüseyin Çetinel rengarenk boyadı. Kısa sürede İstanbullular başta olmak üzere herkes için fotoğraf çekim noktasına dönüşen merdivenler, Cuma sabahı iddiaya göre Beyoğlu Belediyesi ekiplerince gri renge boyandı.
Bu gelişme, sosyal medyada ardından yaygın medyada geniş yankı buldu. Beyoğlu Belediyesi’nin Adalet ve Kalkınma Partili Başkanı Ahmet Misbah Demircan, ilk açıklamasında 'Kim yapmış bilmiyoruz, araştırıyoruz' derken, akşam saatlerinde katıldığı bir televizyon programında belediye ekiplerince merdivenlerin eski haline döndürüldüğünü söyledi. Demircan'ın açıklamasından saatler önce griye boyama işini yürüten belediye ekibini gösteren fotoğraflar vatandaşlarca sosyal medyada paylaşılarak bu kişilerin Beyoğlu belediyesi çalışanları olduğu iddia edildi.
Cumartesi günü merdivenleri yeniden rengarenk boyama çağrısı yayıldı. Sadece İstanbul'da değil diğer kentlerde de sokak merdivenlerini renklendirme eylemleri başladı.
Gökkuşağı merdivenler yayıldı
Sosyal paylaşım sitesi Twitter aracılığıyla Cuma gecesi gelişen gökkuşağı eylemleriyle herkes fırçasını ve boyasını alıp merdivenli sokaklara davet edilmeye edilirken, eylemlere neden olan İstanbul-Beyoğlu'nda ise ilginç bir gelişme yaşandı. Cumartesi sabahı Beyoğlu Belediyesi ekipleri söz konusu merdivenleri yeniden renklendirdi.
Ancak zincirleme tepki başlamıştı ve Beyoğlu'ndaki geriye dönüş vatandaşlarca yeterli görülmedi. Böylece Ankara'da Konur Sokak'taki üst geçit merdivenleri ile Esat Caddesi yanındaki merdivenler renklendi. Ankara'da CHP'li Çankaya Belediyesi de, vatandaşlar talep ederse farklı mahallelerdeki renklendireceklerini açıkladı.
CHP'li Büyükşehir Belediyesi'ne sahip İzmir'de merdivenler renklenirken, Barış ve Demokrasi Partisi'ne (BDP) bağlı belediye yönetimindeki Diyarbakır'da ise Sanat Sokağı baştan aşağıya gökkuşağı renklerine boyandı.
Bu arada İstanbul'da Kadıköy'de Moda merdivenleri boyama eylemine polis izin vermezken, Kızıltoprak'da gözlerden uzakta tren istasyonu merdivenlerinin hızlıca boyandığı ortaya çıktı. Tüm bu etkinliklere ilişkin gelişmeler ise, yaygın medya yanında Twitter'da #direnmerdiven ve #grineayol başlıklarıyla paylaşıldı.
1 Eylül Barış Günü 'gri' geçti
Türkiye gökkuşağı eylemleriyle 31 Ağustos Cumartesi gününü oldukça renkli geçirdi ancak 1 Eylül Dünya Barış Günü ise güvenlik güçleri gölgesinde kutlandı. Gün boyunca özellikle BDP cephesinden yapılan açıklamalarda, Türkiye'de Kürt Sorunu'nun çözümü açısından yürütülen barış sürecinde yeterli ilerleme kaydedilmediği eleştirileri yükseldi.
İstanbul-Taksim başta olmak üzere Türkiye genelinde 'Barış için İnsan Zinciri' oluşturma eylemlerine ise, polis müdahalesi söz konusuydu. İstanbul'da sadece Kadıköy'deki mitinge yasal izin verildiği gerekçesiyle diğer eylemler engellenmeye çalışıldı. Taksim'de Gezi Parkı gün boyunce yine vatandaşlara kapatılırken, polis ile eylemciler arasındaki arbede görüntüleri ardından İstiklal Caddesi'nde kısa süreyle insan zinciri oluşturulabildi.
Bir diğer eylem adresi ise, İstanbul'daki Başbanlık ofisine evsahipliği yapan Dolmabahçe idi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun da yer aldığı eylemciler ise polis tarafından kalkanlarla itilerek uzaklaştırılmaya çalışılınca gergin dakikalar yaşandı. Tanrıkulu'nun polis ile yürüttüğü tüm diyaloğa rağmen arbede yaşandıktan sonra Kabataş'a kadar kısa süreyle insan zinciri kurulabildi.
Tanrıkulu: Savaşın eşiğinde bir gündü
Dünya Barış Günü'nde yaşadıklarını ve Türkiye'deki tabloyu Amerika'nın Sesi'ne değerlendiren CHP'li Tanrıkulu, endişeli olduğunu ifade etti.
İstanbul-Dolmabahçe'deki eyleme bir vatandaş olarak katıldığını vurgulayan Tanrıkulu, polis müdahalesine, bunun Anayasal bir hak olduğunu belirterek karşı çıktığını söyledi. "Kamu düzenini bozmadan insan zinciri oluşturma eylemi yapılmasının bugünkü Anayasa'da açıkça izin verilmş bir hak olduğunu polis memurlarımıza anlatmaya çalıştım" diyen Tanrıkulu, milletvekilliği kimliğine sahip olmasına karşın kendisi dahil oradaki herkese polisin fiziki müdahalede bulunduğunu kaydetti. Tanrıkulu, sonrasında Emniyet amirleriyle yürüttükleri görüşmeler ardından eylemi gerçekleştirebildiklerini anlattı.
Tanrıkulu, 1 Eylül itibariyle Türkiye'nin yakın tarihinde olmadığı kadar kutuplaştığını, ayrıştığını dile getirdi ve mevcut tabloyu şöyle gördüğünü aktardı:
"Türkiye'de bugüne dek çeşitli sorun alanları çerçevesinde kutuplaşma yaşanırdı ve o kutuplaşma o sorun alanları içerisinde kalırdı. Mesela, Kürt meselesi, laiklik, başörtüsü. Ama son birkaç yıldır yaşadığımız kutuplaşma ortamı toplumun bütünüyle ilgili. Yediden yetmişe ve Türkiye'nin bütün her yerinde ayrışma ve kutuplaşma yaşandı. Bu kutuplaşma ve ayrışma ortamı bir toplumsal barış ortamı değil. Bunun hem Türkiye'nin kendi iç meseleleri hem de dışarıda karşı karşıya olduğu meseleler açısından doğru sonuçları olacağını sanmıyorum. Türkiye, barış gününü, hem iç barış bakımından hem de uluslararası barış bakımından savaşın eşiğinde bir gün olarak geçirdi."
Diyarbakır'da Kürt dayanışması
Diyarbakır'daki Barış Mitingi'ne, Suriye'deki Kürt nüfusunu temsil etme iddiasındaki Demokratik Birlik Partisi (PYD) Genel Başkan Yardımcısı Asya Abdullah'ın katılması dikkat çekti. Mardin-Kızıltepe'deki Şenyurt geçiş noktasından Türkiye'ye resmi yollarla giriş yapan Abdullah, miting konuşmasında, Suriye'de hem Beşar Esad hem de diğer güçlere karşı savaştıklarını söyledi. "Ortadoğu'da bir gelişme olacaksa Kürtler olmadan bir değişim olmayacaktır" diyen Abdullah'ın katıldığı Diyarbakır'daki miting olaysız son buldu.
ODTÜ'de 'ağaç' nöbeti
Türkiye'de Gezi Parkı eylemleriyle başlayan süreç Ramazan ayında yerini park ve caddelerdeki iftar sofrası eylemlerine ve daha sakin günlere bıraktıktan sonda haftasonunda 'gökkuşağı merdiven' tartışmasıyla ülke genelinde 'sosyal medyada örgütlenen eylemler' süreci yeniden yaygınlaştığı görüldü.
Bu arada Ankara'da ODTÜ kampüsündeki ormanlık alandan otoban geçirilmesi projesine karşı yürütülen nöbet tutma eylemi ise devam ediyor. Öyle görünüyor ki yaz mevsimini Gezi Parkı ile toplumsam muhalefet açısından hareketli karşılayan Türkiye'de sonbahar mevsimi de 2014'deki seçim atmosferi arifesinde tempolu geçecek.
İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 1 Eylül'deki barış temalı etkinliklerde ise katılımcılar ile güvenlik güçleri arasında gerginlik hakimdi. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, Amerika'nın Sesi'ne yaptığı açıklamada, "Türkiye ne yazık ki bugünü her zamankinden fazla kutuplaşmış bir atmosferde geçirdi" dedi.
Dünya kentlerinde rengarenk boyanmış evler, duvarlar, merdivenler o kentlerdeki ilgi çekici ve turistik ziyaret noktalarından birini olurken, Türkiye'de iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi ile toplumsal muhalefet arasında yeni bir gerginlik kaynağı oldu.
İstanbul'un Beyoğlu ilçesindeki Fındıklı ile Cihangir arasındaki Salıpazarı Yokuşu olarak adlandırılan sokağın merdivenlerini, 'insanları gülümsetmek istedim' diyen 64 yaşındaki Hüseyin Çetinel rengarenk boyadı. Kısa sürede İstanbullular başta olmak üzere herkes için fotoğraf çekim noktasına dönüşen merdivenler, Cuma sabahı iddiaya göre Beyoğlu Belediyesi ekiplerince gri renge boyandı.
Bu gelişme, sosyal medyada ardından yaygın medyada geniş yankı buldu. Beyoğlu Belediyesi’nin Adalet ve Kalkınma Partili Başkanı Ahmet Misbah Demircan, ilk açıklamasında 'Kim yapmış bilmiyoruz, araştırıyoruz' derken, akşam saatlerinde katıldığı bir televizyon programında belediye ekiplerince merdivenlerin eski haline döndürüldüğünü söyledi. Demircan'ın açıklamasından saatler önce griye boyama işini yürüten belediye ekibini gösteren fotoğraflar vatandaşlarca sosyal medyada paylaşılarak bu kişilerin Beyoğlu belediyesi çalışanları olduğu iddia edildi.
Cumartesi günü merdivenleri yeniden rengarenk boyama çağrısı yayıldı. Sadece İstanbul'da değil diğer kentlerde de sokak merdivenlerini renklendirme eylemleri başladı.
Gökkuşağı merdivenler yayıldı
Sosyal paylaşım sitesi Twitter aracılığıyla Cuma gecesi gelişen gökkuşağı eylemleriyle herkes fırçasını ve boyasını alıp merdivenli sokaklara davet edilmeye edilirken, eylemlere neden olan İstanbul-Beyoğlu'nda ise ilginç bir gelişme yaşandı. Cumartesi sabahı Beyoğlu Belediyesi ekipleri söz konusu merdivenleri yeniden renklendirdi.
Ancak zincirleme tepki başlamıştı ve Beyoğlu'ndaki geriye dönüş vatandaşlarca yeterli görülmedi. Böylece Ankara'da Konur Sokak'taki üst geçit merdivenleri ile Esat Caddesi yanındaki merdivenler renklendi. Ankara'da CHP'li Çankaya Belediyesi de, vatandaşlar talep ederse farklı mahallelerdeki renklendireceklerini açıkladı.
CHP'li Büyükşehir Belediyesi'ne sahip İzmir'de merdivenler renklenirken, Barış ve Demokrasi Partisi'ne (BDP) bağlı belediye yönetimindeki Diyarbakır'da ise Sanat Sokağı baştan aşağıya gökkuşağı renklerine boyandı.
Bu arada İstanbul'da Kadıköy'de Moda merdivenleri boyama eylemine polis izin vermezken, Kızıltoprak'da gözlerden uzakta tren istasyonu merdivenlerinin hızlıca boyandığı ortaya çıktı. Tüm bu etkinliklere ilişkin gelişmeler ise, yaygın medya yanında Twitter'da #direnmerdiven ve #grineayol başlıklarıyla paylaşıldı.
1 Eylül Barış Günü 'gri' geçti
Türkiye gökkuşağı eylemleriyle 31 Ağustos Cumartesi gününü oldukça renkli geçirdi ancak 1 Eylül Dünya Barış Günü ise güvenlik güçleri gölgesinde kutlandı. Gün boyunca özellikle BDP cephesinden yapılan açıklamalarda, Türkiye'de Kürt Sorunu'nun çözümü açısından yürütülen barış sürecinde yeterli ilerleme kaydedilmediği eleştirileri yükseldi.
İstanbul-Taksim başta olmak üzere Türkiye genelinde 'Barış için İnsan Zinciri' oluşturma eylemlerine ise, polis müdahalesi söz konusuydu. İstanbul'da sadece Kadıköy'deki mitinge yasal izin verildiği gerekçesiyle diğer eylemler engellenmeye çalışıldı. Taksim'de Gezi Parkı gün boyunce yine vatandaşlara kapatılırken, polis ile eylemciler arasındaki arbede görüntüleri ardından İstiklal Caddesi'nde kısa süreyle insan zinciri oluşturulabildi.
Bir diğer eylem adresi ise, İstanbul'daki Başbanlık ofisine evsahipliği yapan Dolmabahçe idi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun da yer aldığı eylemciler ise polis tarafından kalkanlarla itilerek uzaklaştırılmaya çalışılınca gergin dakikalar yaşandı. Tanrıkulu'nun polis ile yürüttüğü tüm diyaloğa rağmen arbede yaşandıktan sonra Kabataş'a kadar kısa süreyle insan zinciri kurulabildi.
Tanrıkulu: Savaşın eşiğinde bir gündü
Dünya Barış Günü'nde yaşadıklarını ve Türkiye'deki tabloyu Amerika'nın Sesi'ne değerlendiren CHP'li Tanrıkulu, endişeli olduğunu ifade etti.
İstanbul-Dolmabahçe'deki eyleme bir vatandaş olarak katıldığını vurgulayan Tanrıkulu, polis müdahalesine, bunun Anayasal bir hak olduğunu belirterek karşı çıktığını söyledi. "Kamu düzenini bozmadan insan zinciri oluşturma eylemi yapılmasının bugünkü Anayasa'da açıkça izin verilmş bir hak olduğunu polis memurlarımıza anlatmaya çalıştım" diyen Tanrıkulu, milletvekilliği kimliğine sahip olmasına karşın kendisi dahil oradaki herkese polisin fiziki müdahalede bulunduğunu kaydetti. Tanrıkulu, sonrasında Emniyet amirleriyle yürüttükleri görüşmeler ardından eylemi gerçekleştirebildiklerini anlattı.
Tanrıkulu, 1 Eylül itibariyle Türkiye'nin yakın tarihinde olmadığı kadar kutuplaştığını, ayrıştığını dile getirdi ve mevcut tabloyu şöyle gördüğünü aktardı:
"Türkiye'de bugüne dek çeşitli sorun alanları çerçevesinde kutuplaşma yaşanırdı ve o kutuplaşma o sorun alanları içerisinde kalırdı. Mesela, Kürt meselesi, laiklik, başörtüsü. Ama son birkaç yıldır yaşadığımız kutuplaşma ortamı toplumun bütünüyle ilgili. Yediden yetmişe ve Türkiye'nin bütün her yerinde ayrışma ve kutuplaşma yaşandı. Bu kutuplaşma ve ayrışma ortamı bir toplumsal barış ortamı değil. Bunun hem Türkiye'nin kendi iç meseleleri hem de dışarıda karşı karşıya olduğu meseleler açısından doğru sonuçları olacağını sanmıyorum. Türkiye, barış gününü, hem iç barış bakımından hem de uluslararası barış bakımından savaşın eşiğinde bir gün olarak geçirdi."
Diyarbakır'da Kürt dayanışması
Diyarbakır'daki Barış Mitingi'ne, Suriye'deki Kürt nüfusunu temsil etme iddiasındaki Demokratik Birlik Partisi (PYD) Genel Başkan Yardımcısı Asya Abdullah'ın katılması dikkat çekti. Mardin-Kızıltepe'deki Şenyurt geçiş noktasından Türkiye'ye resmi yollarla giriş yapan Abdullah, miting konuşmasında, Suriye'de hem Beşar Esad hem de diğer güçlere karşı savaştıklarını söyledi. "Ortadoğu'da bir gelişme olacaksa Kürtler olmadan bir değişim olmayacaktır" diyen Abdullah'ın katıldığı Diyarbakır'daki miting olaysız son buldu.
ODTÜ'de 'ağaç' nöbeti
Türkiye'de Gezi Parkı eylemleriyle başlayan süreç Ramazan ayında yerini park ve caddelerdeki iftar sofrası eylemlerine ve daha sakin günlere bıraktıktan sonda haftasonunda 'gökkuşağı merdiven' tartışmasıyla ülke genelinde 'sosyal medyada örgütlenen eylemler' süreci yeniden yaygınlaştığı görüldü.
Bu arada Ankara'da ODTÜ kampüsündeki ormanlık alandan otoban geçirilmesi projesine karşı yürütülen nöbet tutma eylemi ise devam ediyor. Öyle görünüyor ki yaz mevsimini Gezi Parkı ile toplumsam muhalefet açısından hareketli karşılayan Türkiye'de sonbahar mevsimi de 2014'deki seçim atmosferi arifesinde tempolu geçecek.