Türkiye’ye Suriyeli Sığınmacılar İçin Çağrı

Binlerce Suriyeli Öncüpınar-Bab al Salama sınır noktasından Türkiye'ye geçmek için bekliyor

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türkiye’nin, Halep çevresindeki savaştan kaçarak sınırına gelen ve Türkiye’de koruma isteyenlere sınırını açması gerektiğini bildirdi. Örgüte göre insanları ölüm ve yaralanma riskinin olduğu savaş bölgesinde tutmaya zorlamak savaştan kaçan Suriyeliler’i korumaya yetecek bir çözüm değil.

Örgüt, Avrupa Birliği’ni Türkiye’nin Suriyeliler’i ülkeye kabul etmesine izin vermesi konusunda eşgüdüm içinde hareket etmeye çağırdı. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Avrupa Birliği’nin daha fazla Suriyeliyi kabul etmesini de istiyor. Türkiye 2 milyon 500 bin Suriyeli’ye ev sahipliği yapıyor. Bu, Türkiye’nin dünya genelinde en fazla Suriyeli’ye ev sahipliği yaptığı anlamına geliyor.

İnsan Hakları Gözlem örgütünde mülteci araştırmacısı olan Gerry Simpson “Türkiye’nin 2,5 milyon sığınmacıya ev sahipliği yaparak gösterdiği cömertlik şimdi durmamalı ve binlerce Suriyeli’yi savaşın kıyısında bırakmamalı,” dedi. Simpson’a göre, Türkiye’deki hükümetle Avrupa Birliği hükümetleri Suriyelilere ve korunmaya ihtiyacı olanlara kapılarını açık tutmalı.

Ocak ayının son günlerinde Rus hava saldırıları ile desteklenen Suriye’deki rejim güçleri Suriye’nin kuzeyinde silahlı grupların Nubbul ve Zahraa kasabalarındaki kuşatmasını kırmak ve Halep’in Türkiye ile bağlantısını kesmek için saldırı başlattı. İnsan Hakları İzleme Örgütü hava saldırılarında yasadışı misket bombalarının da kullanıldığını söylüyor.

Birleşmiş Milletler’e göre 1 Şubat - 9 Şubat tarihleri arasında 45 bin kişi savaştan kaçtı ve Türkiye’ye yakın bölgelere gitti.

9 Şubat’ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin 10 bin Suriyeli’ye giriş izni verdiğini söyledi ancak bu, Birleşmiş Milletler Mülteciler Dairesi tarafından henüz doğrulanmadı.

Bir yardım dairesi çalışanı İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne ağır yaralı durumdaki az sayıda kişinin tıbbi tedavi için Türkiye’ye girmesine izin verildiğini söyledi. Kötü koşullardaki binlerce Suriyeli’nin ise Öncüpınar-Bab al Salama sınır noktasından geçişine izin verilmiyor. Birçok Suriyeli, Azaz ve Afrin yakınlarındaki kasabalara ya da Azaz’ın doğusunda ülke içinde evlerinden olanlar için Türkiye sınırı boyunca hazırlanan sekiz kampa gitti. Yardım görevlileri kampların son krizden önce evlerinden olan 40 bin Suriyeli’ye ev sahipliği yaptığını şimdi ise kapasitesini aştığını ve sayının 50 bine çıktığını belirtiyor.

Suriyeli aktivistler İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne sınırda sıkışanların ve Azez gibi yakın kasabalarda yaşayanların sokaklarda, açık alanlarda ve okullarda uyuduğunu söyledi.

Türkiye’deki bir grup yardım görevlisi Türk yetkililerin Türkiye’de merkezleri olan uluslararası yardım kuruluşlarına Suriye’ye geçme ve sınırda bekleyen Suriyeliler’e çadır ve diğer yardım malzemelerini dağıtmak için Suriyeli yardım gruplarına katılmalarına izin verdiğini belirtiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 6 Şubat günü yaptığı bir açıklamada, başka seçenek kalmaması halinde sınıra gelen Suriyeliler’in alınacağını söylemişti. 9 Şubat günü de Birleşmiş Milletler Mülteci Dairesi, Türkiye’nin savaştan kaçan ve korumaya ihtiyacı olan Suriyeliler’e sınırlarını açması gerektiğini söylemişti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, sınırdan yardıma izin vermesinin, Türkiye’yi “geri göndermeme” ilkesine saygı gösterme yükümlülüğünden kurtarmayacağını bildirdi. Bu ilke, uluslararası hukuk ve uluslararası insan hakları hukukunda mülteci olmak isteyenlerin, işkence ve infaz edilme riskiyle karşı karşıya olmaları durumunda, reddedilmelerini yasaklıyor.

Türkiye daha önce savaştan kaçan Suriyeliler için Suriye’de güvenli bölge oluşturmak istediğini belirtmişti. Temmuz 2015’te Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgeyi bütün tehdit unsurlarından temizlemenin ve güvenli bölge oluşturmanın 1 milyon 700 bin Suriyeli’nin geri dönüşünü sağlayacağını söylemişti. Aynı ay Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da Suriye’nin kuzeyi IŞİD tehdidinden temizlenirse güvenli bölgelerin kendiliğinde oluşacağını ve evlerini terk edenlerin bu bölgelere yerleştirilebileceğini belirtmişti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türkiye’nin sığınmacı sayısını makul bir rakamla sınırlandırmak istediği bir dönemde Suriye’nin kuzeyindeki son durumun güvenli bölgenin sadece kağıt üzerinde kalacağını ve evlerini terkedenlerin hayatlarını tehlikeye atacağını belirtiyor.

2015’in ilk aylarından bu yana Ankara, Suriye’deki savaştan kaçanlara sınırlarını kapatmış durumda. Bu, Türkiye’ye ulaşmak için Suriye’den kaçmaya çalışanları kaçakçılara yönlendiriyor. 2015’te İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türk sınır muhafızlarının kaçakçıları kullanarak Türkiye’ye giren Suriyeliler’i nasıl durdurduğunu bazı durumlarda mültecileri dövdüğünü, ittiğini, gözaltına aldığını ve kısa sürede sınırdışı ettiğini belgelemişti.

Aralarında Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin de bulunduğu Avrupa Birliği liderleri Türkiye’nin Halep’ten kaçan Suriyeliler’e izin vermesi gerektiğini belirtiyor. Kasım ayında Avrupa Birliği, Türkiye ile sığınmacıların Avrupa’ya geçişini önlemek için tartışmalı bir sığınmacı anlaşması yapmış, Türkiye’deki Suriyeliler’e yardım için 3 milyar Dolar önermiş, Avrupa Birliği üyelik müzakerelerini yeniden canlandırmış ve Türk vatandaşları için vize serbestisini gündeme almıştı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nde mülteci araştırmacısı olan Gerry Simpson, Avrupa Birliği’nin Ankara’ya baskı yapmakta haklı olduğunu söylüyor. Simpson, bununla birlikte Avrupa Birliği’nin kendi payına düşeni de yapması gerektiğini belirtiyor. Simpson’a göre Avrupa Birliği kendi tavsiyesini önemsemeli, sorumluluğu Türkiye’nin üzerine atmak yerine üyelerinin yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamalı.