Avrupa İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük mülteci akınıyla boğuşurken, krizin yavaşlatılması için Avrupa Birliği’nde gözler Türkiye’ye çevrilmiş durumda.
Türkiye’ye verilecek yardım fonunun arttırılması, Türk vatandaşlarına uygulanacak vize serbestisi ve Türkiye’ye geri gönderilecek sığınmacı sayısının tartışıldığı görüşmelerin bir yenisi daha yapılıyor.
AB-Türkiye arasındaki mülteci anlaşması hakkında konuştuğumuz, Demokrasileri Koruma Vakfı uzmanı Aykan Erdemir, Avrupa ülkeleri için bu anlaşmanın sığınmacı akınını durdurmanın yanı sıra, bir iç politika meselesi olduğunu belirtiyor. Bunun en yakın örneğinin Almanya eyalet seçimlerinde aşırı sağ partilerin artan oyları ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkma arayışları olduğunu ekleyen Erdemir’e göre mülteciler Avrupa iç politikası için şu an en önemli etken. Yabancı düşmanlığının Avrupa’da arttığını belirten uzman, bunun merkez sol ve sağ partiler için önemli riskler oluşturmaya başladığı görüşünde. Erdemir, önümüzdeki süreçte gerek sığınmacı akımının gerekse entegrasyonunun, Avrupa Birliği'nde siyaseti belirleyen, önemli etkenlerden biri olmaya devam edeceğini söyledi.
Aykan Erdemir, bu anlaşmanın, Türk iç politikası için önemli olduğunu da belirtiyor. Bunun belki en büyük göstergesi Türk vatandaşlarına vize serbestisi uygulamasının ve Avrupa Birliği üyelik yolunda rafa kaldırılmış diğer fasılların açılma ihtimalinin konuşulması. Ancak Berlin’den yeni dönen Erdemir, yaptığı temaslara dayanarak, bu konuda karamsar bir tablo gördüğünü söylüyor. Erdemir, hiçbir siyasetçinin artık Türkiye için üyelik perspektifinden söz etmediğini belirtiyor ve tam üyelikle ilgili görüşmelerin de aslında yalnızca günü kurtarmaya yönelik bir taktik olarak algılandığını belirtiyor.
Erdemir, siyasi partiler ve kitle örgütleri içinde, vize serbestisine karşı güçlü bir muhalefet yer aldığını söylüyor ve bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Özellikle de Türkiye'de son dönemde yükselen terör olaylarının ve aynı zamanda Güneydoğu'da yaşanan çatışmaların Türkiye'den yeni siyasi sığınmacı dalgalarına yol açabileceğini düşünüyorlar. Bunun da daha önceden çeşitli mülteci dalgaları yaşamış olan Avrupa Birliği ülkelerinde zincirleme göç örneklerine yol açmasından korkuyorlar.“
Türkiye’ye verilecek fonlar konusunda da AB’nin sırf Türkiye ile değil kendi içinde de önemli sorunları olduğuna dikkat çekiyor Aykan Erdemir.
Türkiye’nin asıl karşı karşıya kalacağı sorunun, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki karışıklıklar nedeniyle, yeni mülteci akınları olacağını söyleyen uzman, Türkiye’nin mülteciler konusunda atması gereken iki önemli adım olduğunu belirtiyor. Bunlar, entegrasyon ve güvenlik.