Bünyesinde 152 iş konseyi bulunan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı 15. Türkiye Yatırım Konferansı’nı 23-25 Mayıs tarihlerinde New York’ta düzenleyecek.
Erdoğan, konferansın ilk gününde Amerikalı iş insanları ve Fortune 500 listesinde yer alan bazı şirketlerin yöneticileri ile biraraya gelecek.
Geçen yıl yine Eylül ayında yapılan Türkiye Yatırım Konferansı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hedefimiz (ABD ile ticaret hacminde) 100 milyar doları yakalamaktır. Bunun için karşılıklı olarak gayretlerimizi arttırmamız gerekiyor” demişti.
Türkiye ile ABD arasındaki ticaret son 10 yılda yüzde 50 arttı
Türkiye ile ABD arasında ticaret hacmi 2013 yılında 20 milyar dolar seviyesindeydi. 2023 yılında ise iki ülke arasındaki ticaret 30 milyar doları aştı.
Türkiye ABD’den 15,7 milyar dolarlık ithalat yaptı, buna karşılık 14,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
ABD, Almanya’dan sonra Türkiye’nin en büyük ikinci ihracat ortağı.
Maliye, Sanayi, Enerji ve Ticaret Bakanları yabancı yatırımcılarla görüşecek
15. Türkiye Yatırım Konferansı’nın ikinci günü olan 24 Eylül’de Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat, New York merkezli çok uluslu yatırım bankası Goldman Sachs organizasyonunda Amerikalı fon ve portföy yöneticileriyle görüşecek.
Yatırım konferansının son gününde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır yuvarlak masa toplantılarında yatırımcılarla buluşacak.
DEİK Başkanı: “Beş ayrı etkinliğin ülkemize önemli çıktıları olacağı kanaatindeyiz”
Toplantıları düzenleyen DEİK Başkanı Nail Olpak, önceki gün gazetecilerle yaptığı toplantıda konferansta Türk özel sektörünün gücünü anlatacaklarını söyledi.
DEİK Başkanı, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu haftasında üç gün boyunca gerçekleştireceğimiz 5 ayrı etkinliğin ülkemize önemli çıktıları olacağı kanaatindeyiz” dedi.
Prof. Turhan: “Yatırımcılar ekonomik politikaların korunacağının teyidini ister”
Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı ve eski AK Parti İstanbul milletvekili İbrahim Turhan, 2012 yılında yine New York’ta düzenlenen Türkiye Yatırım Konferansı’na İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı olarak katılmış bir isim.
2016-2022 yıllarında uygulanan ekonomik politikalarla cazibesini kaybeden Türkiye’nin 2023 seçimleri sonrası yeni bir çizgi izlemeye başladığını söyleyen Prof. Dr. İbrahim Turhan, konferansa katılacak yatırımcıların temel beklentilerinin uygulanacak ekonomik politikalardan vazgeçilmeyeceğinin garantisini almak olduğunu ifade etti.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Turhan, Türkiye’nin seçimden bu yana geleneksel bağlarını güçlendirdiğini, diğer alternatif seçenekleri de canlı tutmaya devam ettiğini ve yeni bir ekonomik program izlendiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Bunun karar alma süreçlerinde rasyonel olma, ekonomi politikalarında normalleşme diye özetleyeceğimiz bir çerçevesi var. Mehmet Şimşek’in bakan olmasıyla başladı, Merkez Bankası yönetimindeki değişimle devam etti. Bunun yansımasını TL’de istikrar, Merkez Bankası rezervlerinde iyileşme, kamu maliyesinde toparlanma, risk priminde azalma olarak görüyoruz. Yabancı yatırımcılar özellikle de Türkiye’de hisse senedi ve tahvil pozisyonu almak ya da şirket satın almak isteyenler yetkililerin kendi ağzından uygulanan ekonomik politikaların öngörülebilir bir gelecekte, fevkalade bir gelişme olmazsa, korunacağının teyidini almak isterler.”
Geçen haftalarda ekonomik programa uyulmayacağına dair iddiaların ay başında açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) ile ortadan kalktığını vurgulayan İbrahim Turhan, yalnız Şimşek’in değil Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve ilgili bakanların da OVP’nin açıklandığı toplantıya katıldığının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da destek verdiğinin altını çizdi.
Bugün açıkladığımız ve Türkiye ekonomisi için büyük önem arz eden 2025-2027 Orta Vadeli Program’ın (OVP) ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Bir yandan enflasyonla kararlı bir şekilde mücadele ederken, diğer yandan yatırımı, üretimi,…
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) September 5, 2024
“Türkiye’nin BRICS başvurusu yatırımcılar açısından rahatsızlık doğurmaz”
Bu ay başında üst düzey bir Rus yetkili, Türkiye’nin BRICS’e üyelik başvurusunun değerlendirileceğini açıkladı. Türkiye’nin başvurusu henüz değerlendirilmese de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 22-24 Ekim’de Rusya’nın Kazan kentinde yapılacak 16. BRICS Toplantısı’na katılması bekleniyor.
Prof. Dr. İbrahim Turhan, Türkiye’nin BRICS başvurusunun Batılı yatırımcıların bakışını olumsuz etkilemeyeceğini düşünüyor. Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin tarafından kurulan, ardından Güney Afrika’nın katılımıyla BRICS adını alan, daha sonra da Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) dahil olduğu topluluk ile Şanghay İşbirliği Örgütü’nün karıştırıldığını söyleyen Turhan şunları dile getirdi:
“Bu ikisi çok farklı, mutlaka birbirinden ayırmak lazım. BRICS’e Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler de üye. Türkiye dünyanın ilk 20 ekonomisi içinde yer alıyor. Küresel nüfusun yüzde 1’inden fazlasına sahip bir ülke olarak yine küresel üretim ve küresel dış ticaretin yüzde 1’inden fazlasını gerçekleştiriyor. Bulunduğu coğrafyadaki ilişkileri açısından bu gibi bağlantıları canlı tutması lehinedir. Türkiye’nin BRICS başvurusu olması yatırımcılar açısından bir rahatsızlık doğurmaz. Bu konuda asıl olan, eksen kayması görüntüsü doğuracak yönelimler ve politikalardan uzak durmaktır.”