BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Türkiye Temsilcisi Philippe Leclerc, yaptığı açıklamada, AFAD liderliğinde faaliyet gösteren arama kurtarma ekiplerinin 8 bin kişiyi kurtardığını, bu faaliyetlere BM İnsani Yardım Koordinasyon Dairesi ekibinin ve birçok ülkeden gelen desteğin de katılım sağlayacağını kaydetti.
Türkiye'de depremin etkili olduğu 10 ilin aynı zamanda dünyanın en büyük mülteci nüfuslarından birine de ev sahipliği yaptığının altını çizen Leclerc, bu 10 ildeki 15 milyon nüfusun 1 milyon 700 binden fazlasının Suriyeli mültecilerden oluştuğunu hatırlattı. Leclerc, "Örneğin Kilis'te yaşayan her iki kişiden biri mülteci. Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay'da her 4 ya da 5 kişiden biri mülteci" dedi.
UNHCR ve diğer Birleşmiş Milletler kurumlarının Türk hükümetine destek için erişime açık olduğunu kaydeden Leclerc, "Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Dünya Gıda Programı (WFP), Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Nüfus Fonu (UNFPA), AFAD'ın liderliğinde yürütülen çabaları desteklemek için durmadan çalışıyor" dedi.
İlgili Haberler BM: "Deprem Suriye'ye İnsani Yardım Akışını Durdurdu"Leclerc'e göre UNHCR ve diğer BM kurumları, Türk yetkililerin talepleri doğrultusunda mutfak malzemeleri, yatak, çadır gibi kalemleri tedarik ederek hem Türk vatandaşları hem de mültecileri kurtarmak için Türk yetkililerin önderliğindeki çalışmalara katkı sağlıyor.
Türk yetkililerinin insani yardım çabalarını hiçbir ayrım gözetmeden, kapsayıcı bir şekilde yürüttüğünü vurgulayan Leclerc, 12 yıldan uzun süredir olduğu gibi, Türk ya da Suriyeli farkı yaratılmadan tüm mağdurların aynı şekilde muamele gördüğünü söyledi.
Mülteci nüfusun da Türk vatandaşlarıyla aynı biçimde depremden etkilendiğini söyleyen Leclerc, "Türkiye nüfusunun sadece yüzde 2'si Suriyeli mültecilerden oluşuyor. Suriyeli mülteci sayısı şu anda 3 buçuk milyon. Bunların 1 milyon 700 bini depremin vurduğu 10 ilde yaşıyor" şeklinde konuştu.
Leclerc, "Mülteciler, çöken binalarda Türk vatandaşlarıyla yan yana yaşıyordu. AFAD eşgüdümünde gönüllü olarak çalışmalara katılıyorlar. Mültecilerle Türk vatandaşları arasında bir fark yok. Aynı şekilde yaşayıp etkileniyorlar" dedi.
Leclerc'e göre 10 ildeki 7 kampta sadece 47 bin mülteci geçici barınaklarda yaşıyor. Depremzedelerin bu kamplara nakledilebileceğini söyleyen Leclerc, çok sayıda binanın çökmesi nedeniyle evlerinden olanları desteklemeye büyük ihtiyaç olduğunun altını çizdi.
İlgili Haberler Çok Sayıda Devlet ve Kuruluştan Türkiye’ye YardımLeclerc, "Şu aşamada mültecilerle Türk vatandaşlarının ihtiyaçları arasında bir fark görmüyoruz. Bu nedenle her iki nüfusa da yardım etmek için Türk yetkilileri destekliyoruz" dedi.
UNHCR Sözcüsü Saltmarsh: "Deprem Suriye içinde yer değiştiren nüfusa darbe indirdi"
UNHCR Sözcüsü Matthew Saltmarsh da, depremin Suriye'nin yer değiştirmiş nüfuslarına indirilen ağır bir darbe olduğunu kaydetti ve hem mültecilerin hem de Suriye içinde yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalanların zaten bir ekonomik krizin pençesinde olduklarını hatırlattı.
"Suriye'de 7 milyon kişi ülke içinde yer değiştirdi. Suriye'nin kuzeybatı ve kuzeydoğu kesimlerinde insani destek ve yardıma büyük ihtiyaç var" diyen Saltmarsh, "Kuzeybatıda çoğu çocuk ve kadın 4 milyon 1000 bin insan yardıma muhtaç" şeklinde konuştu.
Saltmarsh, UNHCR'ın Halep, Hama, Lazkiye ve İdlib gibi depremden etkilenen bölgelerde ekipleri ve kaynakları seferber ettiğini, bu bölgelere kışlık giysi, barınak, çadır, mutfak eşyası gibi malzemelerin gönderileceğini kaydetti.
BM Sözcüsü Dujarric: "25 milyon dolarlık fon ayrıldı"
BM Sözcüsü Stephane Dujarric de yaptığı açıklamada, insani yardımları başlatmak için 25 milyon dolar ayrıldığını söyledi.
Dujarric, BM Merkezi Acil Durum Fonu'nun sağlayacağı fonların bölgede hayat kurtaran yardımlara katkıda bulunacağını belirtti.
BM Afet Değerlendirme ve Koordinasyon ekiplerinin bugün Adana'da, yarın da Gaziantep'te Türk ekiplere destek sağlayacağını kaydeden Dujarric, BM Mülteciler Dairesi'ne göre Suriye'de uzun zamandır devam eden krizden etkilenen insanların çadırlarda, derme çatma barınaklarda ve kısmen hasarlı binalarda yaşadıklarını söyledi.
Türkiye'deki çalışmaların arama ve kurtarma odaklı olduğunu ve UNICEF'n AFAD'la eşgüdüm sağladığını söyleyen Dujarric, bölgeye hijyen kitleri, battaniye ve kışlık giysi tedarik edileceğini belirtti.
Suriye'nin kuzeyindeki Halep ve Lazkiye'de depremden 57 bin Filistinli mültecinin de etkilendiğini kaydeden Dujarric, bu bölgelere tıbbi yardım sağlandığını söyledi.
Dujarric'e göre UNICEF'in Suriye'deki çalışmaları, krizin ilk günlerinde salgın hastalıkların yayılmasını engellemek amacıyla aile ve çocukların temiz içme suyuna ve hıfzıssıhha hizmetlerine erişimini sağlamaya odaklanıyor.
UNICEF ayrıca ailelerinden ayrılan ve ebeveynlerinin yanında olmayan çocukları belirleme, bu çocukları aileleriyle biraraya getirme, çocuklara psikolojik ilk yardım sağlamaya da yoğunlaşıyor.
Dujarric, depremden etkilenen bölgelerde eğitimin aksayacağını, çoğu okulun depremde evlerini kaybeden çocuk ve ailelerin barınmasına tahsis edildiğini de kaydetti.
Şam'da az sayıda tıbbi malzeme olduğuna dikkat çeken Dujarric, UNICEF'in Lübnan ve Ürdün'deki en yakın depolarından tıbbi malzeme tedariki sağlamaya çalıştığını söyledi.
Suriye'de gıda ve beslenme hizmetlerine ihtiyaç olduğunu söyleyen Dujarric, UNICEF'in bölgedeki besin malzemelerini seferber ederek bunları seyyar ekipler aracılığıyla ihtiyaç olan bölgelere ulaştırmaya çalıştığını belirtti.