Türkiye, İsrail’in Gazze operasyonuna karşı tek vücut oldu. İktidardan muhalefete, sivil toplum kuruluşlarından cumhurbaşkanına kadar birçok kesim açıklamalar yaparak İsrail’den şu ana dek 100'den fazla sivilin öldüğü, 700’den fazla kişinin yaralandığı operasyona son vermesini istedi.
Gül: İsrail derhal Gazze’ye yönelik saldırıları durdurmalı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ‘İsrail, Gazze’ye hava saldırılarını durdurmalı, kara harekatı yapmaya kesinlikle tevessül etmemelidir. 2012’de ilan edilen ateşkes koşullarına dönülmelidir’ dedi.
İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırılarının büyük insani acı ve trajediye neden olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, insanlığa ve yaşanan çağa yakışmayan çatışmaların başka bölgelere yayılma riski bulunduğuna dikkat çekti.
Gül: Bu gidişten herkes zarar görür, barış görüşmeleri başlamalı
Abdullah Gül, ‘bütün tarafları diplomasiyi, diyaloğu ve siyasi mekanizmaları gecikmeden ve samimiyetle harekete geçirmeye çağırıyorum. Aksi takdirde bu gidişten herkes zarar görecektir. Böyle bir gidişin kazananı olmayacaktır’ diye konuştu.
Ağustos ayında görev süresi sona erecek olan Cumhurbaşkanı Gül, Filistin halkının vazgeçilmez haklarını geri verecek şekilde barış müzakerelerinin tekrar başlaması için gayret gösterilmesi ve Gazze'ye insani yardımın acilen ulaşmasına müsaade edilmesi gerektiğini de söyledi.
Erdoğan: İnsanlık buna nereye kadar sessiz kalacak?
Başbakan Erdoğan da cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası için bulunduğu Yozgat’ta düzenlenen bir iftardan sonra yaptığı konuşmada İsrail’in başlattığı ‘Koruyucu Hat’ operasyonuna tepki gösterirken dünya kamuoyunu da eleştirdi. Erdoğan, ‘eğer dünya barışa hasretse buradaki mazlum, mağdur insanlara karşı orantısız bir güç kullanmak suretiyle 300 bin, 400 bin bomba yağdıran bir İsrail var. Nereye kadar insanlık buna sessiz kalacak?’ dedi. Başbakan Kudüs yönetiminin bu zulme son vermedikçe Türkiye’yle İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmeyeceğini de söyledi.
Erdoğan dün akşam Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Hamas Büro Şefi Halid Meşal’le telefon görüşmeleri yaptı. Başbakanlıktan alınan bilgilere göre, Erdoğan görüşmede ‘Gazze yönelik saldırıların derhal durdurulması ve ateşkese geri dönülmesi gerekiyor’ dedi. Başbakan’ın talimatıyla TİKA, Gazze’de yaklaşık 2 milyon dolarında gıda ve ilaç yardımıyla acil yardım dağıttı.
Demirtaş: Türkiye’nin hiçbir inandırıcılığı kalmadı
İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına tepki gösteren bir diğer siyasi lider ise Halkların Demokratik Partisi Eş Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş oldu. Ancak Demirtaş, çuvaldızı Erdoğan hükümetine batırmaktan çekinmedi.
Cumhurbaşkanı adayı, ‘bugün Türkiye’den yapılan hiçbir açıklamanın hiçbir etki yaratmadığını, hiçbir inandırıcılığının olmadığını da üzülerek izliyoruz. Gönül isterdi ki Türkiye gerek Suriye’de, gerek Irak’ta, gerek Filistin, Mısır, Lübnan, yaşanan iç savaşlarda müdahalelerde, çatışmalarda ağırlığını koruyabilen barıştan yana tavır koyduğunda etkili olabilen bir politikaya sahip olabilseydi’ dedi.
CHP’li Loğoğlu: İsrail’in toplu cezalandırma yöntemini koşulsuz kınıyoruz
Cumhuriyet Halk Partisi de İsrail’e tepki gösterdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu yaptığı açıklamada, ‘İsrail'in sıklıkla başvurduğu masum insanları da kapsayan toplu cezalandırma yöntemini hukuka ve insaniyete aykırı buluyor; çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere günahsız sivillere yönelik eylemleri koşulsuz kınıyoruz. Caydırıcı olmak adına başvurulan toplu cezalandırma yöntemi ancak bölgede yeni bir şiddet dalgasının oluşmasına hizmet eder’ dedi.
Loğoğlu, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un Perşembe günü Güvenlik Konseyi’nde dile getirdiği endişeleri paylaştıklarını, ateşkes çağrısını ve arabuluculuk girişimlerini de desteklediklerini söyledi.