TBMM'de yapılan oylamada, Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolüne onay verilmesine ilişkin yasa teklifi 276 oyla kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu’nda CHP’li Meclis Başkanvekili Haydar Akar’ın yönettiği oturumda, Finlandiya’nın NATO üyeliğine ilişkin konuşmaların yanında 14 Mayıs’taki seçimler nedeniyle vedalaşma sahneleri de yaşandı. Kürsüde söz alan parti sözcüleri, çalışma arkadaşları vekillere teşekkür ederek, TBMM’nin 27. Dönemi’ne veda mesajlarını paylaştı.
Your browser doesn’t support HTML5
AKP: "Finlandiya’ya NATO’ya hoşgeldiniz diyoruz"
AKP adına Dışişleri Komisyonu Başkanı Akif Çağatay Kılıç, 28 Haziran 2022’de imzalanan üçlü mutabakat zaptını anımsatarak başladığı konuşmasında, “Finlandiya'nın ortaya koymuş olduğu somut adımlar ve uygulaması -ki burada özellikle uygulama noktasının altını çizmek istiyorum- bizler için bugün burada alacağımız karar noktasında destekçi olmuştur, şevklendirici olmuştur. Finlandiya'dan bizleri izleyen ve takip eden, gerçekten yüksek sayıda insanlar var, temsilciler var, basın var. Dolayısıyla onlara da bizim de onayımızla beraber ‘NATO’ya hoşgeldiniz’ diyebiliriz aslında bir şekilde. Ama terör örgütlerine katılım, teşvik, teröre yardım ve tahrik unsurlarının suç olarak düzenlenmesi ve bu düzenlemelerin hayata geçirilmiş olması, Finlandiya'nın İsveç'ten ayrıştırıcı, olumlu anlamda ayrıştırıcı bir duruma gelmesine sebebiyet vermiştir. Ortaya koyduğumuz duruş nettir; kanuni değişiklikler, terörle mücadele konusundaki ve mutabakat metnine girmiş olan terör örgütleriyle ilgili ki PKK-PYD/YPG ve aynı zamanda Türkiye’de FETÖ olarak adlandırılan terör örgütüyle mücadele konusundaki beklentilerimiz net ve açıktır. Bu adımları atmış olan Finlandiya karşısında sözümüzün gereği olarak attığımız bu adımı bu akşam hep beraber ortaya koyuyoruz” dedi.
Kılıç, 14 Mayıs’taki seçimlerden önce son kez TBMM kürsüsünde söz aldığını belirterek, sözlerini noktaladı.
CHP: "Türkiye ile İsveç dostluğu umarız zedelenmez"
CHP adına Dışişleri Komisyonu Sözcüsü Ünal Çeviköz ise, “Bugün İsveç’i Finlandiya’yla birlikte görüşmüyor olmamızın İsveç halkında bir kırgınlık yaratmadığını ummak isterim. NATO bir ortak savunma örgütüdür. NATO’nun kuzey kanadında şimdiye kadar NATO üyesi olarak sadece Norveç bulunuyordu. Avrupa güvenlik mimarisindeki bozulma nedeniyle NATO’nun kuzey kanadının daha da güçlenmesi için Finlandiya’nın üyeliğiyle birlikte İsveç’in de üyeliği elbette bütün NATO üyesi ülkeler tarafından arzu edilmekte. İsveç belli adımlar attı, biz bunları henüz yeterli bulmadık. Ancak, İsveç Anayasası’nda yapılan bazı değişiklikler ve 1 Haziran’dan itibaren de İsveç’te yürürlüğe girecek terörle mücadele kanununun bizim beklentilerimize cevap vermesi umuluyor İsveç tarafından. Bütün bu gelişmeler sonucunda dileriz ki ileride Türkiye ile İsveç arasındaki dostluğu da zedelemeyecek şekilde bir gelişme olur, olumlu bir gelişme olur ve İsveç de NATO’nun üyesi olur. Çünkü İsveç, geçmiş on yıl içinde Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği için en fazla mücadele gösteren ve Türkiye’yi en fazla savunan Avrupa Birliği (AB) üyelerinden bir tanesi olmuştur. Bunu da hiçbir şekilde unutmamamız gerekir” diye konuştu.
Emekli Büyükelçi Çeviköz, “Terörle mücadele konusu NATO’da bütün üyelerin üzerinde mutabık kaldıkları bir konu değildir. Yarın öbür gün İsveç ve Finlandiya’nın kabul edilmesinden sonra, terörizmin tanımı konusunda hala bizimle aynı fikirde olmayan şu anda, mevcut NATO üyeleri de vardır. Biz bu mücadeleye elbette devam edeceğiz. Madrid Mutabakatı yarın, öbür gün Finlandiya’dan sonra İsveç üye olarak kabul edilse bile geçerliliğini kaybetmeyecek ve onun kurmuş olduğu mekanizmalar elbette işlemeye devam edecek. Madrid Mutabakatı’nın en önemli unsurlarından bir tanesi bizim için nasıl terörle mücadeleyse, aynı şekilde İsveç ve Finlandiya’nın AB içinde Türkiye’nin AB’nin güvenlik yapılanmasına katılması için faaliyet göstermeleri şartıdır. Bugüne kadar bu konuda hiçbir gelişme olmamıştır” hatırlatması da yaptı.
HDP ilk kez “hayır” oyu vermemeyi tercih etti
TBMM Genel Kurulu’ndaki oylama sırasında salonda bulunmalarına rağmen HDP’li vekiller, oylamaya katılmadı. Böylece oylamada “hayır” veya “çekimser” şeklinde oy kullanılmamış oldu.
HDP Dışişleri Komisyonu Sözcüsü Hişyar Özsoy, “Hiçbir zaman askeri anlaşmaya 'evet' oyu vermiyoruz, her zaman 'hayır' diyoruz. İlk defa askeri bir anlaşmada böyle yapıyoruz. Şimdiye kadar hepsine ret oyu verdik. Ama bu defa Finlandiya'nın güvenlik kaygılarını meşru gördüğümüz için bu oylamaya katılmama kararı aldık, ‘hayır’ da demek istemedik. HDP olarak hiçbir askeri ittifaka evet demeyiz, diyemeyiz, programımızda var” dedi.
Kürsüdeki konuşmasında ise, Özsoy, “Bugün Finlandiya’nın NATO üyeliğinin oylanması için buradayız ama ironik bir şekilde NATO’nun genişlemesine karşı olan Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi NATO’yu güçlendirmiş, NATO hiçbir dönemde olmadığı kadar genişlik, derinlik ve nüfuz kazanmıştır. Bunun dünyaya huzur ve barış mı getireceğini, yoksa daha fazla savaş, yıkım ve ölüm mü getireceğini biz zaman içerisinde göreceğiz; o açıdan ihtiyatlı bir tavrımız söz konusu” ifadesini kullandı.
Özsoy, sözlerinin devamında, “Biz HDP olarak silah ve savaş politikalarına değil, büyük ekonomik krizlerin beklendiği günümüzde eğitim, sağlık, çevre, iklim, istihdam gibi alanlara kaynakların ayrılması gerektiğini düşünüyoruz. Bir savunma paktından çok daha hırslı ve saldırgan misyon ve hedefler tanımlayan NATO -örneğin, bundan kastım Afganistan, Libya’nın paramparça edilmesi ve şu an ekonomik olarak rekabet edemedikleri Çin’in hedef tahtasına oturtulması- muhtemelen önümüzdeki beş on yılda gerilimler oraya kayacak. Bu ve benzeri bağlamlarda birçok maddi kaynak heba edilecek ve yeni askeri çatışma ve gerilimlerin zemini oluşacaktır. Önemli bir konu da şudur: AKP hükümeti Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğini veto etme hakkını bir şantaj ve tehdit aracına maalesef dönüştürdü. Biz bunu tasvip etmiyoruz, defalarca söyledik. Bu ülkelerdeki Kürt ve muhalif yazar, siyasetçi, gazetecilerin ‘terörist’ adı altında Türkiye'ye iade edilmeleri karşılığında NATO üyeliklerine ‘evet’ deme pazarlığını çirkin, yanlış ve hukuksuz buluyoruz. AKP hükümeti İsveç’i hem kendi ulusal hukukunu hem de uluslararası hukuku çiğnemeye zorlamaktadır” diye konuştu.
Özsoy, 10 yıl önce ölen dayısı Sıraç Bilgin’in de AKP’nin İsveç’ten Türkiye’ye iadesini istediği isimler arasında olduğunu sözlerine ekledi.
İYİ Parti: "Demokrasi nedeniyle Türkiye NATO üyesi olamayabilirdi"
İYİ Parti adına Genel Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Komisyonu Sözcüsü Ahmet Kamil Erozan, “NATO antlaşmasında ‘Taraflar demokrasi, bireysel özgürlük ve hukukun üstünlüğü ilkeleri temelinde bütün halkların özgürlüklerini, ortak miraslarını ve uygarlıklarını korumakta kararlıdırlar’ yazar. Bu, savaş zamanında değil, barış zamanında NATO’nun bir görevidir. Şimdi, biz kendimiz NATO üyesiyiz ama “demokratik miyiz?” sorusunu gündeme getirmek durumundayım. Niye? Biliyorsunuz, uluslararası sıralamalar var, Türkiye demokratiklik açısından 167 ülke arasında 103’üncü sırada. 'Nasıl bir demokrasiyiz?' diye baktığımızda, daha da garip bir tabloyla karşılaşıyoruz: Tam demokrasi değiliz, kusurlu demokrasi değiliz, 'melez rejim miyiz, otoriter rejim miyiz?' derseniz Türkiye’yi maalesef bir melez rejim kategorisinde buluyoruz. Özgürlükler cetveline baktığımızda Türkiye'nin aldığı puan 100 üzerinden 32’den ibaret. Kısmen özgür ülke bile değiliz, 'özgür olmayan ülkeler' kategorisindeyiz. Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 116’ncı sıradayız. Buna mukabil, bugün üyeliği üzerinde müzakere yaptığımız Finlandiya, İsveç’le birlikte ilk 10 arasında yer alıyor. Bunu niye söylüyorum? Türkiye, bugün 21’inci yüzyılın 2023 yılında NATO’ya üye olmasaydı ve bugün bir müracaatta bulunmuş olsaydık bütün bu kriterlere uymadığımız için bizim üyeliğimizin tartışılması gündeme gelirdi. Biz, bugün farklı şekilde Finlandiya ve İsveç’in üyeliğini tartışıyoruz” diye konuştu.
Emekli Büyükelçi Erozan, İYİ Parti adına Finlandiyalılar'a “mutlu son” olarak “evet” oyu vereceklerini işaret ederek, AKP’nin İsveç ve Finlandiya ile müzakere sürecini ise beceriksizce yönettiği görüşünü dile getirdi.
Erozan, “Büyük ihtimalle 27’nci dönemde bu kürsüden yaptığım son konuşma olması muhtemel olduğundan izin verirseniz Sayın Çavuşoğlu'na da sataşmadan gitmeyeyim. Sataşmadan derken şunu ifade etmek isterim: Dışişleri Komisyonu diye bir kurum var, biliyorsunuz, Sayın Çavuşoğlu son dört senede bir gün değil, bir saat değil, bir dakika dahi uğramadı o komisyona. Bu sadece o komisyona değil, bu kuruma saygısızlıktır. Veda için de gelmedi ama ben kendisini devir teslim için bekliyorum” sözleriyle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na seslendi.
Bu arada MHP adına da Dışişleri Komisyonu üyesi İsmail Özdemir konuştu ve “evet” oyu vereceklerini ifade etti.
Onay bekleyen sadece İsveç kaldı
NATO üyesi Macaristan meclisi de hafta başında Finlandiya’nın üyeliğine onay vermişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile yaptığı görüşmede Helsinki’nin Ankara’nın taleplerini karşılamak üzere somut adım attığını söylemiş ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine yeşil ışık yakmıştı.
Türkiye ve Macaristan’ın Finlandiya için onay belgelerini NATO’nun kurucu anlaşması gereği ittifakın resmi belgelerinin kayıt altına alınmasından sorumlu olan ABD’ye göndermesi gerekiyor. Daha sonra da NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’ün Finlandiya’ya resmi üyelik davetinde bulunması bekleniyor.
Türkiye henüz Finlandiya ile aynı anda geçen yıl NATO’ya üyelik başvurusunda bulunan İsveç’in üyeliğini onaylamış değil. Rusya’nın Ukrayna işgalinin ardından NATO’ya üye olmak için başvuruda bulunan iki ülkenin NATO’ya resmen üye olması için ittifaka üye olan 30 ülkenin parlamentolarının onayı gerekiyor. Macaristan da henüz İsveç’in üyeliğine onay vermedi.
Türkiye İsveç’in PKK ile mücadelede ve 2016 darbe girişiminden sorumlu tuttuğu Gülen Hareketi mensuplarına karşı daha fazla adım atmasını talep ediyor.
Türkiye, Finlandiya ve İsveç üç ülke olarak aralarındaki görüş ayrılıklarının giderilmesi için mutabakata varmış ve bu konuda müzakereler başlatılmıştı.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Amerikalı yetkililer Türkiye ve Macaristan’a her iki ülkenin katılım protokollerini onaylama çağrısında bulunmuştu.
NATO ve ABD, Finlandiya ve İsveç’in 11 Temmuz’da Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta yapılacak NATO zirvesine kadar ittifaka üyelik süreçlerinin tamamlanmasını istiyor.