Ordunun Suriye sınırında en son düzenlediği tatbikat 13 yıl önceydi. Ankara o dönem PKK lideri Abdullah Öcalan’ı teslim etmemesi durumunda Suriye’ye gireceği tehdidinde bulundu. Milliyet yazarlarından Semih İdiz şimdiki tatbikatın da Suriye’ye bir mesaj göndermeyi amaçladığını söylüyor. “Türkiye Suriye’ye adalelerini gösteriyor,” diyen Semih İdiz yine de durumun askeri çatışma aşamasına gelmesini beklemiyor. Ancak İdiz, Ankara’nın Şam hükümetinden beklentilerini tamamen kestiğini ve Suriye’yle 850 kilometrelik sınırını nasıl koruyacağını düşünmeye başladığını belirtiyor.
Semih İdiz’e göre sınırın korunması olası mülteci akınına karşı önemli. Şu ana kadar binlerce Suriyeli Türkiye’ye sığınmış durumda.
Başbakan Erdoğan’ın yakın zamanda Hatay’a giderek Suriyeli mültecilerin kampını ziyaret etmesi bekleniyor. Ziyaret, Başbakan’ın annesinin beklenmedik ölümü yüzünden ertelendi. Erdoğan’ın bu ziyaret sırasında Suriye’ye yönelik yaptırımları açıklayacağı bildiriliyor. Geçen hafta Güney Afrika’da bulunan Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Suriye’ye yönelik karar tasarısının Rusya ve Çin tarafından veto edilmesini kınadı.
Yaptırımların neleri kapsadığı bilinmiyor. Türkiye halen Suriye’ye silah ambargosu uyguluyor. Türk donanması geçen ay İran’dan gelen ve Suriye’ye silah taşıyan bir gemiyi durdurmuştu.
Küresel Menkul Değerler’den ekonomist Emre Yiğit, yeni yaptırımların etkisinin kısıtlı olacağını söylüyor. Suriye liderlerinin Türk bankalarında ne kadar parası var, hatta var mı, bilmiyoruz,” diyen Yiğit bu tarz yaptırımların Suriyeli liderlere zarar verebileceğini söylüyor, ama Suriye ekonomisinin bundan etkilenmesini beklemiyor. Aynı şekilde Türkiye’nin yaptırımları, Esad rejiminin ülkeyi istediği gibi yönetmesini de engelleyemeyecek.
Carnegie Avrupa Enstitüsü’nde konuk araştırmacı olan emekli diplomat Sinan Ülgen, Ankara’nın yaptırım planını Washington’la yakın bir şekilde koordine ettiğini söylüyor. Türk ve Amerikalı üst düzey yetkililer arasında son dönemde yoğun telefon trafiğinin yaşandığına işaret eden uzman, iki ülkenin de aynı çizgide olduğunu, Türkiye’nin Suriye politikasının Amerikan yönetiminin tam desteğini aldığını belirtiyor.
Türk hükümeti diğer yandan da Suriye muhalefetinin kendi topraklarında toplanmasına ve örgütlenmesine izin veriyor. Suriye ordusundan kaçan askerlerin kurduğu “Hür Suriye Ordusu” da Türkiye’de şekilleniyor.
HaberTürk yazarı ve Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim üyesi Soli Özel, Türkiye’nin Suriye’ye müdahaleden kaçınmaya çalıştığı görüşünde. Ne kadar cesaret gösterisi yaparsa yapsın, Türkiye temelde muhafazakar bir ülke,” diyen Soli Özel, Ankara’nın bazı sınırları aşmayacağından emin., “Asıl soru, bu gittikçe artan sorunun içinde önünüze çıkan her şeyin kontrol edilip, edilemeyeceği,” diyen Özel, Suriye muhalefetinin gittikçe silahlanmaya başladığını ve bu muhalefeti silahlandıracak birçok kaynak olduğuna inandığını belirtiyor. Soli Özel böyle bir durum başlarsa, Türkiye’nin kendini kaygan zeminde bulacağını, bugünkü konumunu yarın kaybedebileceğini kaydediyor.
Şam’la bağlarını neredeyse tamamen kesen Ankara, nasıl sonuçlara yolaçarsa açsın, Suriye muhalefetine desteğinde kararlı görünüyor.