Türkiye’de döviz kurundaki artış nedeniyle ilaç sıkıntısı gündemde. Sağlık Bakanlığı, eczaneler ve depoları denetleyerek soruna müdahale ettiğini duyurdu. Buna karşın Türk Eczacıları Birliği'nin eski yöneticisi, asıl çözümün yerli ilaç üretimi olduğunu vurguluyor.
Your browser doesn’t support HTML5
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son yaptığı açıklamasıyla, 15 Şubat 2022’de ilaçlarda fiyat değişikliği olacağını vurguladı. Bakan Koca yine de şimdiden gündem oluşturulduğunu söyledi ve ardından da bugün bakanlık tarafından “denetim uygulaması” açıklaması yapıldı. Koca, ilaç fiyatlarında mevcut 4,57 Türk Lirası olan Euro kurunu mevzuat gereği 15 Şubat 2022’de güncelleyecekleri mesajını verdi ve “Sağlık Bakanlığı olarak eczaneler, depolar ve üreticileri çok yakından takip ettiklerini, denetimleri yoğunlaştırdıklarını, ciddi bir sorun bulunmadığını” dile getirdi. Koca, geçen yıl grip salgınının az görülmesi nedeniyle bu yıl piyasaya daha az grip ilacı sürüldüğünü ve sadece bu nedenle sorun yaşandığını söyledi.
Sağlık Bakanlığı’ndan bugün yapılan yazılı bilgilendirmedeyse, İl Sağlık Müdürlükleri tarafından denetimler yapıldığı duyuruldu. Bilgilendirmede “Bakanlık döviz kurundaki yükseliş nedeniyle bazı ilaçlara erişilemediği iddiaları üzerine sıklaştırdığı denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Bugüne kadar yapılan denetimlerde, 17 ecza deposuyla, 144 eczanenin stok kayıtlarında uyumsuzluk tespit edildi. Denetimler; ecza depoları, ilaç üretim tesisleri ve eczaneler olmak üzere üç alanda; yaklaşık 200 kişilik ekiple yürütülüyor. Denetimlerde öncelikle; ilaç üretim tesisleri, ecza depoları ve eczanelerin fiziki stoklarıyla, kayıtlarının uyumlu olup olmadığı kontrol ediliyor. Herhangi bir aykırılık tespit edilmesi halinde ilgili firmalara mevzuat kapsamında idari yaptırım uygulanıyor” denildi.
Bu kapsamda, Kasım ayında İstanbul’da 24, İzmir’de 3, Ankara’da 19, Adana’da 7, Antalya’da 4 ecza deposu olmak üzere 57 ecza deposu denetlenirken; şimdiye kadar 17 ecza deposunda ve 144 eczanede fiziki stok durumuyla İlaç Takip Sistemi (İTS) kayıtları arasında uyumsuzluk olduğu duyuruldu. Sağlık Bakanlığı, tüm illerde denetimleri arttıracağını belirterek bakanlığa ve CİMER’e yapılan şikayetleri dikkate alarak işlem yapılacağını bildirdi.
Sağlık Bakanlığı’nın sadece grip ilaçlarında sıkıntı olduğunu kabul etmesi ve çözüm olarak da denetim uygulamasını gündeme getirmesi, Türk Eczacıları Birliği’ne göre sorunu çözemeyecek.
“Türkiye’de ilaç sıkıntısı yaşanıyor, 650’den fazla ilaçta sıkıntı var”
Türk Eczacıları Birliği (TEB) Merkezi Heyeti'nin eski başkanı eczacı Erdoğan Çolak, VOA Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, Türkiye’de ilaç sıkıntısı yaşandığı ve artık 650'den fazla ilaçta sıkıntı olduğunu söyledi.
Çolak, “Türkiye’de bugün itibarıyla ilaç sıkıntısı yaşandığını söyleyebiliriz. 650’yi aşkın ilaçta sıkıntı var. Bunlar içerisinde ağrı kesiciler, öksürük şurupları, diyabet ve tansiyon tedavisi amaçlı ilaçlar da var. İlaçlar açısından Euro kuru sabit olması nedeniyle piyasada genellikle Aralık ayında, yılın sonuna doğru ya da Ocak başı gibi sıkıntı olurdu. Şubat ayında güncelleme yapıldığında bu aşılırdı. Ama bu yıl Kasım başından beri sıkıntıları yaşıyoruz” dedi.
Çolak: “Eczacılarla ilgili stokçu algısı yaratılmamalı”
TEB'in uzun yıllar yöneticiliğini yapmış olan Çolak, ilaç piyasasında sıkıntının döviz kuru kaynaklı olduğu görülmekle birlikte yerli üretim eksikliğinin ciddi bir sorun olduğunu, eczacılar üzerinde stokçu algısı yaratmamak gerektiğini söylüyor.
Çolak, “Eczacılar stok yapabilecek, istifleme yapabilecek kişiler değil. Çünkü eczacılar, kendi eczanelerinde (mali açıdan) dönüş sağlayacak bir organizasyon yapıyorlar. Bunun dışında bir yükü taşıyabilecek değiller. Depolar için belki bunu söyleyebilirsiniz, çünkü büyük kuruluşlar. Üreticiler için de bunu söyleyebilmek mümkün. Çünkü yokluk iki sebepten kaynaklanıyor. Birincisi, ilaç firmaları yeterince üretmiyor. Çünkü ister hammadde ister mamul ilaç olsun her ikisi de döviz kuruyla ülke içerisine giriyor. Sağlık Bakanlığı’nca ilaç fiyatlandırmasında Euro kuru 4,57 lira olarak sabitlendiği için bugün ise kur 15 liraya yaklaştığı için sıkıntı yaşanıyor. İlaç firmaları, ortalama 9,5 lira seviyesinde güncelleme yapılmasını istiyor ki bu da ortalama olarak ilaç fiyatlarında iki kat artış olması demektir. Yani yüzde yüz artış sağlanması bekleniyor. Dolayısıyla ilaç firmaları tarafından kendi ilaç üretimleri olanaklarını zayıflatmış olmaları olasılığı var. Sağlık Bakanlığı’nın belgeye dayalı tespitiyle bir şey diyemem ama eczacıları töhmet altında bırakmak insafsızlık olur” dedi.
Çolak ayrıca “Bu, sorunu çözebilecek bir öneri değil. Eczaneler denetleniyor, denetlenebilecektir. Bazı eczanelerde, İTS kayıtları stoğuyla uymuyor diye hayatın pratiği içerisinde olabilecek şeyleri ilaç yokluğu sıkıntısı merkezine koyamazsınız. Çünkü eczaneler, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) ilaç verdiklerinde bunu stoktan sistemde hemen düşüyorlar ancak elden satışlarda zaman zaman hayatın pratiğinde, eczane sirkülasyonu içerisinde İTS kayıtlarında farklılık olur. Bunun üzerinden ‘Eczaneleri denetliyoruz, İTS kayıtları da düzgün değil’ denilmesi sorunu çözmemek demektir” diye ekledi.
“Sıkıntı kaynaklarını çözmek yerine birilerini suçlamak politikasızlık”
Erdoğan Çolak, “Asıl sorun şudur: Türkiye’de ilaçlarımız yurt dışına bağlı. Pek çoğunu yurt dışından alıyoruz. Kendi ürettiğimiz ilaçlarda da yüzde 90 oranında hammaddesini de yurt dışından alıyoruz. Dolayısıyla ilaçta dışa bağımlıyız. Biz ilaçta dışa bağımlı olduğumuzda burada sadece fiyata bağlı politikalarla bu işi çözmemiz mümkün değil. Yani söylem olarak söylüyoruz ama hayata geçirilmesinde zaaflarımız var. Yerli ilaç, yerelleşme politikalarını söylüyoruz ama bunları yapamıyoruz. Bu sıkıntıları da çözemiyoruz. İkincisi de ilaç fiyatlandırmasında Euro kuru güncellemesini yılda bir kez yapmak çok sağlıklı değil. Üçüncüsü de her yıl bu durum tekrarlanıyor. Önlem almaktan ziyade sıkıntıya kaynak olabilecek şeyleri çözmek yerine birilerini suçlu göstererek, bunlarca istismar yapıldığını söylemek gerçekten politikasızlık örneği diyebiliriz” diye konuştu.
Fiyat güncellemesinde Şubat ayı beklenirse ne olacak?
Sağlık Bakanı Koca’nın işaret ettiği üzere fiyat kuru güncellemesi için 2022 Şubat ayı beklendiğinde neler olabileceğini sorduğumuz Çolak, “Bu durum ciddi bir ilaç krizine yol açabilir. Bugün piyasada gıda fiyatlarında yaşananları görüyoruz, otomotiv sektöründeki durumu görüyoruz. Eğer sistematik olarak piyasayı dengeleyecek, piyasadaki aktörlerle birlikte önlem alabilecek hamleleri geliştirmezseniz bunun sonu daha vahim noktalara gidebilir. Şubat ayına kadar daha fazla ilaç piyasadan geri çekilebilir. Üçer ya da dörder aylık sürelerle kısmi Euro kuru güncellemeleriyle sorun çözümü sağlanabilir. Ama tek argüman değildir. Yerli ilaç üretimini teşvik etmek, yerli ilaç firmalarında araştırma – geliştirme (AR-GE) yatırımları yapılmasını sağlamak, Türk Eczacıları Birliği, Türk Tabipleri Birliği gibi kurumlarla işbirliği yaparak, depocular ve sanayicileri de içine alan bağlamda konuşmak, çözmek için adımlar atmak daha doğru olacaktır. Öbür türlü adımlar çözüm olmaktan öte krizi derinleştirecek işler olacaktır diye düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.