Belçika’daki Demokrat Hümanist Merkez (CDH), Brüksel Bölge Parlamentosu parlamenteri Türk kökenli Mahinur Özdemir’i partiden ihraç etti. İhraç kararı, Belçika ve Avrupa’daki ilk türbanlı milletvekili olan ve AKP’ye yakınlığıyla tanınan Özdemir’in partisinin tutumunun aksine 1915 olaylarını soykırım olarak tanımlamayı reddetmesi üzerine alındı.
Bir Belçika televizyonunun Türk kökenli parlamenterlerin 1915 olayları konusundaki tavırlarını belirlemek üzere yaptığı haberde kameralardan kaçması Özdemir hakkındaki kararı tetikleyen unsurlar arasında yer aldı. Özdemir, kameralara konuşmamasının parti kararı olduğunu savunurken CDH Başkanı Benoit Lutgen geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada “CDH içinde bir inkarcı varsa anında kapı dışarı edilir” ifadelerini kullanmıştı.
Parti bu sözleri tehdit aşamasında bırakmayarak hayata geçirdi. CDH’tan yapılan açıklamada deontoloji komitesinin Özdemir’den 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımasını istediği ancak bu talebin “CDH tarafından savunulan değerlere karşı olarak” reddedildiği belirtilerek, “Bir soykırımın tanınması muğlak bir tutumu kaldırmaz ve tam bir açıklık gerektirir” denildi.
CDH’ın parlamenter seçilenlere ve adaylara imzalattığı deontoloji kodu, “ulusal ve uluslararası düzeyde ve Avrupa düzeyinde tanınan tüm soykırımların tanınmasını” şart koşuyor. İlgili belge son olarak 10 Nisan 2014 tarihinde Özdemir tarafından da imzalanmıştı.
İhraç kararını haksız bulan Özdemir, “soykırım” konusunun bahane olarak kullanıldığı görüşünde. Özdemir asıl sorunun başörtüsünden kaynaklandığını savunuyor. Özdemir Türk medyasına yaptığı açıklamda şöyle dedi: “İki yıldır görevde olan Genel Başkan Benoit Lutgen geçen yılki seçimlerde Brüksel’de en fazla oy alan beşinci milletvekili olmama rağmen bana parti içerisinde görünür bir pozisyon vermemiş, komisyon başkanlığı talebimi reddetmişti. Başörtümden dolayı rahatsızlık duyduğunu biliyordum. Aldıkları karar beni bir şekilde ihraç etmek istediklerinin ve bunda başörtümün de bir etkisi olduğunun bir göstergesi. Bu olay bir şekilde bahane oldu.”
Özdemir’in Belçika medyasına yaptığı açıklamalarda bu sıkıntıdan pek bahsetmemesi dikkat çekerken parti kaynakları başörtüsünün konuyla alakası olmadığının altını ısrarla çiziyor. Lutgen 2011’den bu yana partinin başkanı konumunda ve Özdemir, 2014’te yapılan seçimlerde CDH’tan ikinci kez aday gösterildi ve seçilmeyi başardı.
Lutgen, deontoloji koduna uygun olarak Özdemir’in en kısa zamanda mevcut görevlerini iade etmesini isterken bağımsız parlamenter olarak görevini sürdürmekte kararlı olan Türk kökenli parlamenter eski partisine “seçmenlerin kararına saygı” çağrısı yaptı.
Özdemir hakkında alınan karar Belçika’daki diğer Türk kökenli seçilmişler açısından da sorun yaratan bir atmosfer oluşmasına neden oldu. Özellikle Belçika medyası uzun süredir Türk kökenli siyasileri 1915 olayları konusunda sıkıştırıyor. CDH’ın aldığı karar diğer siyasi partiler üzerindeki baskıyı artırmış durumda. CDH’ın kararının ardından gözler diğer partilerin Türk kökenli seçilmişlere yönelik yaklaşımlarının nasıl şekilleneceğine çevrildi.