ISTANBUL —
Türkiye’de hükümet olası bir Suriye savaşına destek verse de muhalefet partileri müdahaleye karşı. Kamuoyu yoklamaları da, halkın savaşa mesafeli baktığını gösteriyor.
Hükümet, Suriye’deki kimyasal saldırıdan Şam hükümetini sorumlu tutuyor ve bunun hesabını vermesi gerektiğini düşünüyor.
Brüksel’deki Carnegie Avrupa Vakfı’ndan Sinan Ülgen, olası bir askeri müdahalede Türkiye’nin Amerika’ya güçlü destek vereceğini söylüyor, ama Washington ile Ankara arasında hala derin görüş ayrılıkları olduğunun altını çizdi: “Türkiye kimyasal silah kullanımı nedeniyle Esat rejiminin cezalandırılması fikrine tam destek veriyor. Ancak buradaki temel fark, Türkiye’nin bu saldırının rejimi devirmeye yarayacak büyüklükte olmasını istemesi.”
Başkan Barack Obama ise Suriye’ye karşı düzenlenecek bir operasyonun kapsamının sınırlı olacağını ve rejimi değiştirme amacı gütmediklerini söyledi. Taraf gazetesi yazarlarından Semih İdiz, Ankara ile Washington arasındaki bu görüş ayrılığına rağmen, Türkiye’nin Amerika önderliğindeki bir Suriye operasyonuna destek vereceğini belirtiyor. İdiz, yine de bu desteğin sınırlı olacağını tahmin ediyor: “Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye’ye karşı oluşturulabilecek bir ittifakta yer alacağını söyledi. Ama Türkiye’nin fiilen böyle bir operasyonda yer alıp-almayacağı önemli bir soru. Kamuoyu ve muhalefet partileri savaşa karşı. Muhalefet meclisten fezleke çıkarılması gerektiğini söylüyor, henüz bu yok. Birçok siyasi uzman, Türkiye’nin askeri açıdan müdahil olmayacağını, İncirlik’teki Amerikan üssü aracılığıyla lojistik destek sağlayacağını düşünüyor.”
Suriye sınırı yakınlarındaki İncirlik Üssü uzun yıllardır Amerika’ya lojistik destek seçeneği sunuyor. Ancak, Milliyet gazetesi yazarlarından Kadri Gürsel’e göre “Ankara’nın savaş uçaklarına hava sahasını açması ve üslerin Suriye’ye askeri müdahalede kullanılmasına izin vermesi bile Türkiye için riskler taşıyor.” Gürsel, Amerika’nın sınırlı operasyonu sonrasında Suriye’nin misillemede bulunmasından kaygı duyuyor: “İki türlü misilleme olabilir. Birincisi, terör eylemleri - ki Mayıs ayında Reyhanlı’da düzenlenen eylem Türkiye’nin son dönemde gördüğü en ağır terör saldırısıydı. İkincisi, teorik ve askeri açıdan bakarsak, Türkiye, Suriye’nin kimyasal silahlarının hedefi durumunda.”
Türk hükümeti, Mayıs ayındaki saldırıdan Şam hükümetini sorumlu tuttu. Suriye sınırındaki Reyhanlı saldırısında 50’den fazla kişi yaşamını yitirmişti. Olası yeni saldırılarla ilgili kaygılar Reyhanlı sonrasında da devam etti. Geçen ay, Türk basını, büyük miktarda patlayıcı madde bulunduran iki Suriyeli’nin Türkiye’ye girmeye çalışırken yakalandığını bildirdi.
Semih İdiz, Suriye’ye düzenlenecek askeri bir operasyonun, özellikle de Ankara’nın fiili olarak katılması halinde, halktan büyük tepki alacağı görüşünde: “Türk halkı Batı’nın İslam ülkelerine müdahale etmesine - özellikle de Ortadoğu’dakilere - her zaman karşı çıkmıştır. Türkiye’de savaş karşıtı gösteriler olacaktır, yine sokaklarda polis müdahalesi göreceğiz. Zaten, muhalif televizyon kanalları ve gazeteler bu yönde yayın yapıyor.”
Haziran ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlik tarzından kaynaklanan hoşnutsuzluk nedeniyle, Türkiye’de son yılların en geniş çaplı hükümet karşıtı gösterileri düzenlendi. Son kamuoyu yoklamaları da halkın Ankara’nın Suriye savaşına destek vermesinden hoşnut olmadığını gösteriyor. Hükümete destek verenler arasında bile savaş karşıtları var. Uzmanlar, Türk hükümetinin, Amerika önderliğinde Suriye’ye düzenlenecek bir operasyona destek vermesi halinde, bunun için ağır bir bedel ödeyeceği görüşünde.
Hükümet, Suriye’deki kimyasal saldırıdan Şam hükümetini sorumlu tutuyor ve bunun hesabını vermesi gerektiğini düşünüyor.
Brüksel’deki Carnegie Avrupa Vakfı’ndan Sinan Ülgen, olası bir askeri müdahalede Türkiye’nin Amerika’ya güçlü destek vereceğini söylüyor, ama Washington ile Ankara arasında hala derin görüş ayrılıkları olduğunun altını çizdi: “Türkiye kimyasal silah kullanımı nedeniyle Esat rejiminin cezalandırılması fikrine tam destek veriyor. Ancak buradaki temel fark, Türkiye’nin bu saldırının rejimi devirmeye yarayacak büyüklükte olmasını istemesi.”
Başkan Barack Obama ise Suriye’ye karşı düzenlenecek bir operasyonun kapsamının sınırlı olacağını ve rejimi değiştirme amacı gütmediklerini söyledi. Taraf gazetesi yazarlarından Semih İdiz, Ankara ile Washington arasındaki bu görüş ayrılığına rağmen, Türkiye’nin Amerika önderliğindeki bir Suriye operasyonuna destek vereceğini belirtiyor. İdiz, yine de bu desteğin sınırlı olacağını tahmin ediyor: “Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye’ye karşı oluşturulabilecek bir ittifakta yer alacağını söyledi. Ama Türkiye’nin fiilen böyle bir operasyonda yer alıp-almayacağı önemli bir soru. Kamuoyu ve muhalefet partileri savaşa karşı. Muhalefet meclisten fezleke çıkarılması gerektiğini söylüyor, henüz bu yok. Birçok siyasi uzman, Türkiye’nin askeri açıdan müdahil olmayacağını, İncirlik’teki Amerikan üssü aracılığıyla lojistik destek sağlayacağını düşünüyor.”
Suriye sınırı yakınlarındaki İncirlik Üssü uzun yıllardır Amerika’ya lojistik destek seçeneği sunuyor. Ancak, Milliyet gazetesi yazarlarından Kadri Gürsel’e göre “Ankara’nın savaş uçaklarına hava sahasını açması ve üslerin Suriye’ye askeri müdahalede kullanılmasına izin vermesi bile Türkiye için riskler taşıyor.” Gürsel, Amerika’nın sınırlı operasyonu sonrasında Suriye’nin misillemede bulunmasından kaygı duyuyor: “İki türlü misilleme olabilir. Birincisi, terör eylemleri - ki Mayıs ayında Reyhanlı’da düzenlenen eylem Türkiye’nin son dönemde gördüğü en ağır terör saldırısıydı. İkincisi, teorik ve askeri açıdan bakarsak, Türkiye, Suriye’nin kimyasal silahlarının hedefi durumunda.”
Türk hükümeti, Mayıs ayındaki saldırıdan Şam hükümetini sorumlu tuttu. Suriye sınırındaki Reyhanlı saldırısında 50’den fazla kişi yaşamını yitirmişti. Olası yeni saldırılarla ilgili kaygılar Reyhanlı sonrasında da devam etti. Geçen ay, Türk basını, büyük miktarda patlayıcı madde bulunduran iki Suriyeli’nin Türkiye’ye girmeye çalışırken yakalandığını bildirdi.
Semih İdiz, Suriye’ye düzenlenecek askeri bir operasyonun, özellikle de Ankara’nın fiili olarak katılması halinde, halktan büyük tepki alacağı görüşünde: “Türk halkı Batı’nın İslam ülkelerine müdahale etmesine - özellikle de Ortadoğu’dakilere - her zaman karşı çıkmıştır. Türkiye’de savaş karşıtı gösteriler olacaktır, yine sokaklarda polis müdahalesi göreceğiz. Zaten, muhalif televizyon kanalları ve gazeteler bu yönde yayın yapıyor.”
Haziran ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlik tarzından kaynaklanan hoşnutsuzluk nedeniyle, Türkiye’de son yılların en geniş çaplı hükümet karşıtı gösterileri düzenlendi. Son kamuoyu yoklamaları da halkın Ankara’nın Suriye savaşına destek vermesinden hoşnut olmadığını gösteriyor. Hükümete destek verenler arasında bile savaş karşıtları var. Uzmanlar, Türk hükümetinin, Amerika önderliğinde Suriye’ye düzenlenecek bir operasyona destek vermesi halinde, bunun için ağır bir bedel ödeyeceği görüşünde.