‘Derin yapının yuvalandığı TSK’da ‘Paralelci Paşa Avı’ başlığıyla Akşam gazetesinde dün yayınlanan haber, hem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hem de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tepkisine neden oldu.
Akşam gazetesi: ‘Albay rütbesinin altındaki ordu personelinin yarısı paralelci’
Hükümete yakın pozisyonda yayın yapan gazete, haberinde Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla oluşturulan özel bir ekibin, aralarında bir kuvvet komutanı da bulunan 40 general ve amiralin “örgüt” diye tanımlanan Fethullah Gülen cemaatine çalıştığını ve Yüksek Askeri Şura öncesinde “temizlik” yapılacağını öne sürdü.
Akşam gazetesi ayrıca, “Askeri yargıda, derin örgüte çalışmayan az sayıda rütbeli subay pasif görevlere kaydırıldı. Albay ve altındaki rütbelerde örgütün kadrolaşma oranı yüzde 50 civarında. Yani her iki subaydan biri paralelci” olduğu şeklinde iddialarda bulundu.
Gül: ‘Bu yayınlar sorumsuzluk örneği’
Habere ilk tepki Çankaya Köşkü’nden geldi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre, ‘Başkomutan’ olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül adına Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada yayın organları sorumlu yayıncılığa davet edildi.
Açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanımız, bölgemizde olağanüstü gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, milli menfaatlerimizin teminatı olan TSK ile ilgili yayınlarda titizlik gösterilmeli” dendi. Açıklamada TSK’nın komuta kademesi ve üst rütbeli subaylarda ilgili yapılan yayınların Cumhurbaşkanı Gül tarafından sorumsuzluk olarak görüldüğü belirtildi.
Genelkurmay Başkanlığı: ‘Bu iddiaların hiçbir dayanağı yok’
Genelkurmay Başkanlığı’nın sessizliği ise 24 saat sürdü. Cumartesi sabahı internet sitesinden bir açıklama yayınlayan Türk Silahlı Kuvvetleri, bazı personellerinin cemaat yapılanmasıyla ilişkili gösterilmesinin üzüntü yarattığını ifade etti.
Kamuoyu nezdinde TSK'nın kurumsal kimliği ile mensupları hakkında olumsuz algı yaratma çabasını içeren iddia ve yorumların, hiçbir hukuki, insani ve vicdani dayanağı bulunmadığını savunan Genelkurmay Başkanlığı, açıklamasında “İleri sürülen iddiaları araştırmak ve gerekli idari-adli işlemleri yapabilmek için bugüne kadar resmi istihbarat makamlarından somut hukuki hiçbir bilgi ve belge TSK'ya ulaşmamıştır” diyerek haberi yalanladı.
Her türlü yıkıcı, bölücü ve yasadışı oluşumların ordudan temizlenmesinin yasal bir görev olduğunu belirten Genelkurmay Başkanlığı, kurumu karalamaya matuf haber ve yorum yapan kişilerle ilgili hukuki yollara başvurduğunu açıkladı.
Dr. İsmet Akça: ‘Devlet içinde cemaate yakın kadrolar tasfiye ediliyor’
Uzun yıllardır Türkiye’de ‘militarizasyon’ üzerine çalışan Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Dr. İsmet Akça, Akşam’da çıkan haberin Yüksek Askeri Şura’da yapılması planlanan olası tasfiyeler için meşruiyet çabası olduğunu söyledi.
Amerika'nın Sesi’ne konuşan Dr. Akça, “AKP 2007’den itibaren devleti kontrol etmek ya da hegemonyasını tesis etmek için YÖK, Yüksek Yargı ve Cumhurbaşkanlığı gibi kendisine karşı olan Kemalist yapılarda ciddi değişimler gerçekleştirdi. Bunu Gülen cemaatiyle birlikte yaptı. 17 Aralık ve 25 Aralık süreçlerinden sonra Gülen cemaatiyle köprüler tamamen atılınca devlet içinde var olan o cemaate yakın kadroları tasfiye ediyor” dedi.
‘TSK’daki tasfiye cemaate yakın subaylarla sınırlı kalmaz’
Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesine göre, ordudaki bu ‘temizlik’ yalnızca TSK içinde Gülen’e yakın ya da sempatisi olan kadrolarla sınırlı kalmaz.
Dr. Akça, “Bu haberler, kendilerine yakın durmayan subayların tasfiye olacağı anlamına geliyordu. Dün ‘Kemalistler’ üst başlığıyla bu gerçekleştirildi bugün ‘Gülenciler’ üst başlığında yapılacak. Yüksek Askeri Şura, zaten bu yüzden var. Hükümet kendine yakın medya eliyle daha önce de itibarsızlaştırma yapmıştı, bugün de aynısını yapıyor. Bir nevi medya aracılığıyla tasfiyelerin PR’ı yapılıyor” görüşünü savunuyor.
‘Gül, devlet krizinin derinleşmesinden endişeli’
Siyaset bilimci, Cumhurbaşkanı Gül’ün çıkan haberlere tepkisini ise “Bu kadar çok kurumlarla oynamanın ve mücadelenin bu kadar görünü yapılmasının devlet krizini derinleştirmesinden endişe duyuyor” diye yorumluyor.