Başkan Donald Trump 5 ülkeyi kapsayan 12 günlük Asya ziyareti için bugün Amerika’dan ayrıldı. Trump sırasıyla Japonya, Güney Kore, Çin, Vietnam ve Filipinler’e gidecek.
Beyaz Saray, Başkan Trump’ın temaslarında en baştaki gündem maddesinin Kuzey Kore tehdidi olacağını belirterek, bu ülkenin nükleer silahlardan arındırılması dışında kabul edilebilir bir seçenek bulunmadığını vurguladı.
Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı H.R. McMaster, “bu, ekonomik yaptırımlar ve diplomasi üzerinden baskı uygulamakla başarılamazsa”, Amerika’nın “elindeki tüm kapasiteyle Kuzey Kore’nin saldırganlığına yanıt vermeye hazır olduğunu” belirtti.
NBC News/SurveyMonkey ve Economist/YouGov’un son anketlerine göre, Amerikalılar Kuzey Kore’yi Amerika açısından en ciddi tehdit olarak görüyor.
Trump’ın 7-8 Kasım’da Güney Kore’yi ziyaret etmesi öngörülüyor.
ABD Başkanı’nın Güney Kore Cumhurbaşkanı Moon Jei-in ve diğer dünya liderleriyle yapacağı görüşmelerin, Pyongyang’ın nükleer silahlar ve balistik füzeler geliştirme faaliyetleriyle nasıl başa çıkılacağı sorusu üzerine odaklanması bekleniyor.
Savunma Bakanı Jim Mattis geçen hafta Kuzey ve Güney Kore arasındaki Askersizleştirilmiş Bölge’de yaptığı açıklamada, “Amacımız savaş değil, Kore Yarımadası’nın tam, doğrulanabilir ve geri döndürülemez şekilde nükleer silahlardan arındırılması” demişti.
Pyongyang’ın kitle imha silahlarının yarattığı tehdit, Pasifik’in iki yakasını da alarma geçirmiş durumda.
Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Araştırmalar Okulu’nda ABD-Kore Enstitüsü Direktörü Jae Ku, “Küba Füze Krizi’nin bir çeşidine benzetiyorum, bence siyasi ya da askeri bir karar vereceğimiz, Kore Yarımadası’nın siyasi manzarasını gerçek anlamda değiştirecek bir zaman dilimine doğru ilerliyoruz” dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
Gerilim düzeyi yüksek açıklamalar
ABD Başkanı ve Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, aralarında gerilim düzeyi oldukça yüksek, daha önce eşi görülmemiş bir sözlü atışmaya girmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nda silahların kontrolü ve uluslararası güvenlikten sorumlu eski müsteşar yardımcısı Thomas Countryman Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, “karşılıklı hakaretlerin, ABD ve ABD başkanının meşruiyetini gölgelediği” görüşünü dile getirdi. Countryman, “Bir Amerikan başkanının, uzun yıllardır Kuzey Koreliler’den gördüğümüz hakaretler ve tehditlerin düzeyine indiğine tanık olmak beni rahatsız ediyor” diye konuştu.
McMaster, Trump’ın Asya ziyareti sırasında Kuzey Kore’ye karşı “ateş ve öfke” tehdidinin tonunu düşürme ihtimali konusunda bir soruyu, “Başkanın tonunu değiştireceğini sanmıyorum. Hiç bunu yaptığını gördünüz mü?” diye yanıtladı.
Beyaz Saray ulusal güvenlik danışmanı, gerçek anlamda kışkırtıcı olanın, “Kuzey Kore rejimi ve bu rejimin dünyayı tehdit etmek adına yaptıkları” olduğunu vurguladı.
Güney Kore’de ana muhalefetteki muhafazakar parti dahil olmak üzere bazı çevreler, sadece Amerika’nın taktiksel nükleer silahlarının ülkeye geri getirilmesi değil, aynı zamanda Amerika’nın, Seul’un kendi nükleer cephaneliğine sahip olmasını desteklemesini istiyor.
Liberal Kore Partisi Başkanı Hong Joon-pyo 26 Ekim’de Washington’da Ulusal Basın Kulübü’nde yaptığı açıklamada, “Eğer iki ülke taktiksel nükleer silahların yeniden konuşlandırılması için adım atarsa, eminim ki bu sadece iki ülke halkına müttefiklik dayanışmasını göstermekle kalmayacak, ayrıca Kim Jong Un’un daha fazla tahrik etme arzuları duymasını önleyecek” demişti.
Anketler, Güney Koreliler’in yüzde 60’ının nükleer silahlar geliştirmekten yana olduğunu ve yaklaşık yüzde 70’inin de Amerika’nın 1991’de geri çekilen taktiksel nükleer silahlarının muharip kullanım için tekrar getirilmesini istediğini gösteriyor.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan ABD-Kore Enstitüsü Direktörü Jae Ku, “Tedirginliği, korkuyu, Koreliler’in karşı karşıya olduğu şeyin farklı bir şey olduğunu hissediyorsunuz. Ve dolayısıyla bunun sonucunda, taktiksel nükleer silahların onlara güvenlik sağlayabileceği fikrini benimsemiş durumdalar. Bunun getirebileceği sorunlu konuların üzerinde çok kafa yormuyorlar” diye konuştu.
Nükleer silahsızlanma
Güney Kore Cumhurbaşkanı Moon ise bu seçeneği dışlıyor.
Moon, önceki gün Ulusal Meclis’teki konuşmasında, “İki Kore’nin nükleer silahsızlanma konusundaki ortak mutabakatına göre, Kuzey Kore’nin nükleer devlet olması kabul edilemez ve buna izin verilemez. Biz de nükleer silah geliştirmeyeceğiz ve sahip olmayacağız” diye konuşmuştu.
Trump da Güney Kore’yi ziyareti sırasında Ulusal Meclis’e hitap edecek. ABD Başkanı, oradan da Çin’in başkenti Pekin’e geçecek. Trump’ın Pekin’de Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’le görüşmesinde de Kore Yarımadası’nda artan gerilimin konuşulması öngörülüyor.
Trump’ın görüşmede Pekin’in Kuzey Kore lideri Kim Jong Un üzerinde daha fazla baskı uygulamasını talep etmesi bekleniyor.
McMaster, “Çin kesinlikle (geçmişe göre) daha fazlasını yapıyor ama bu yeterli değil” ifadesini kullandı.