ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den çekilme kararının ardından, Avrupa ülkelerine yaptığı "Suriye'de tutuklu bulunan 800 cihatçınızı geri alın" çağrısına, Avrupa Birliği ülkelerinden farklı tepkiler geldi. AB Dışişleri Bakanları konuyu görüşmek üzere Brüksel'de toplandı. Almanya, cihatçıları kabul edeceğini açıkladı. Fransa bu kişilerin durumlarını tek tek ele alacağını söylese de ABD ile koordineli olarak cihatçılarını geri almaya hazırlanıyor. İngiltere ise cihatçıların geri gelmesine kesin bir dille karşı çıktı.
Münih Güvenlik Konferansı'nın hemen ardından bir Twitter mesajı paylaşan Donald Trump, Almanya, Fransa ve İngiltere ile diğer Avrupalı müttefiklerimizden kendi vatandaşları olan cihatçıları geri almalarını, aksi takdirde başka çözüm olmadığını, onları serbest bırakmak zorunda kalacaklarını söylemişti.
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları, üye ülkeleri gelecek aylarda zorlayacak olan bu konuya ortak çözüm bulmak için toplandı. Ancak toplantı öncesi yapılan açıklamalar, AB’nin bir kez daha farklı politikaları savunduğunu ortaya koydu.
Paris, Londra, Berlin'den farklı sesler
Suriye'ye en çok yabancı cihatçının gittiği Avrupa ülkesi olan Fransız Adalet Bakanı Nicole Belloubet, "Amerika'nın geri çekileceğini açıklamasıyla yeni bir jeopolitik durum var. Şimdilik politikamızı değiştirmiyoruz. Her şahsın dosyası tek tek ele alınacak ve ona göre dönüşlerine karar verilecek" dedi. Ancak Fransa, son 2 haftadır ABD ile koordineli bir operasyon ile Kuzey Suriye'de tutuklu bulunan 80 kadarı çocuk, 150'ye yakın cihatçının geri getirilmesine hazırlanıyor.
Londra'dan Trump'ın çağrısına, "Bu cihatçılar nerede suç işledilerse, orada yargılansınlar" yanıtı geldi. Başbakan Theresa May'in ofisinden yapılan açıklamada, "Bu savaşçılar, işledikleri suçlara denk gelen yasal sürece uygun olarak adalete teslim edilmeli, mümkün olduğu kadar suçları işledikleri yerde yargılanmalılar" görüşü dile getirildi.
Berlin ise, "organizasyonu çok zor olsa da, Suriye'de IŞİD saflarında çarpışan Almanların ülkelerine dönme hakkına sahip" olduğunu açıkladı. İçişleri Bakanlığı sözcülüğü konuya ilişkin, "Bütün Alman vatandaşları, IŞİD üyesi olan şüpheliler dahil, temel bir hakka sahip" dedi. Pazar günü Alman ARD Televizyonu'na konuşan Dışişleri Bakanı Heiko Mass, "Geri dönüşün organizasyonu oldukça zor. Eğer bu kişilerin derhal bir mahkemeye çıkarılacağını ve yargılanarak cezaevine konacağını garanti edebilirsek dönüş mümkün olabilir" diye konuştu.
Fransa'dan sonra terör saldırılarından en çok etkilenen Avrupa ülkesi olan Belçika'da ise durum farklı. Çünkü, Federal Mahkeme tarafından geçten ay IŞİD militanı ailelerin çocuklarının geri getirilmesi yönünde karar çıktı. Mahkeme, özellikle Suriye'de doğan çocukların büyükanne ve büyükbabalarının çocukların velayetini istemesi üzerine böyle bir karar aldı. Belçika Adalet Bakanı Koen Geens, sorunun çok karmaşık olduğunu belirterek, bu konuda ortak bir AB çözümü bulunması çağrısı yaptı. Geens, "Sakince bir masa etrafında toplanarak, güvenlik açısından en az riskli olan çözümü bulmalıyız" dedi.
Avrupa Birliği son birkaç yıldır, kendi vatandaşları olan yabancı savaşçıların nasıl ülkelerine geri döneceği konusunda çözüm yolları arıyor. Suriye ve Irak'ta ölüm cezasının olması da, bu cezaya karşı olan AB ülkelerinin işini, hukuk tekniği açısından daha da zorlaştırıyor. Üstelik bu kişilerin IŞİD terörüne ne kadar karıştığına dair güçlü kanıt elde etmek de bir hayli güç. AB topraklarına gelen cihatçıların, delil yetersizliğinden serbest bırakılması ihtimali de Avrupa kamuoyu tarafından şiddetle reddediliyor. Üstelik halen cezaevinde bulunan cihatçıların gelecek iki yıl içinde cezalarını tamamlayacak ve serbest kalacak olmaları da korkuları daha da artırıyor.
Brüksel'de "yabancı cihatçılar" zirvesi
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları toplantısı için Brüksel'de buluşan Avrupalı bakanlar, toplantı öncesinde de ülkelerinin görüşlerini dile getirdi. Alman Dışişleri Bakanı Heiko Mass, "Bu iş Amerika'nın düşündüğü kadar kolay değil. Alman vatandaşlarının geri dönüş hakkı var. Ama bizim Alman vatandaşlarının ne kadar suça bulaştığını anlamak için çok az olanağımız var. Yetkililer, bu kişilerin IŞİD içinde ne derecede yer aldıklarını kontrol etmek zorunda kalacak. Zira bu aleyhlerinde cezai kovuşturma açılmasına neden olacak. Bu insanlar sadece doğrudan cezaevine konma koşuluyla Almanya'ya gelebilirler" dedi.
Fransa ise, Suriye'den gelen ve Fransa'da ve Belçika'da saldırı gerçekleştiren Fransız cihatçılar nedeniyle daha zor bir durum ile karşı karşıya. Dışişleri Bakanı Jean Yves Le Drian, "IŞİD'in son kalesi de düşmek üzere. Bu IŞİD'in faaliyetlerinin sona erdiği anlamına gelmiyor. Tam tersi" diye konuştu. Le Drian ve ekibi, iki haftadır ABD ile koordineli bir operasyon ile Kuzey Suriye'de tutuklu bulunan 80 kadarı çocuk, 150'ye yakın cihatçının geri getirilmesine hazırlanıyor. Fransız cihatçıların da diğer Avrupalı cihatçılar gibi Amerikan uçaklarıyla 2 ayrı operasyonla getirilmesi planlanıyor.
Göçmen karşıtı ülkeler de bölündü
Dışişleri Bakanları toplantısına katılan diğer Avrupa ülkeleri ise en çok güvenlik tehdidi konusuna vurgu yaptı. Göçmen karşıtı hükümetlerden Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, "Önümüzdeki aylardaki en büyük zorluklardan birisi bu konu olacak, kesinlikle dönüşlerine izin verilmemeli" dedi. Ancak göçmen karşıtı bir diğer hükümete mensup Slovakya Dışişleri Bakanı Miroslav Lajcak, Brüksel'deki toplantı öncesi, "Kesinlikle Avrupa'nın savaşçılarını geri almasından yanayız. Avrupa bu konudaki tavrını net olarak belirlemeli" diye konuştu.