New York’ta 1990’ların ortasında eski başkan Donald Trump tarafından bir mağazada tecavüze uğradığını iddia eden eski Elle dergisi yazarı Jean Carroll, Trump’la bu yıl mahkeme salonunda hesaplaşmayı umuyor.
Carroll, 2019 yılının Kasım ayında Trump’ın tecavüz suçlamalarını reddetmesinin, kendisiyle hiç tanışmadığını iddia etmesinin ve onu yeni kitabının satışını arttırmak amacıyla yalan söylemekle suçlamasının ardından iftira davası açmıştı. Trump, Carroll’un iddialarını reddederken ‘‘Benim tipim değil’’ sözlerini kullanmıştı.
77 yaşındaki Carroll, Reuters haber ajansına verdiği röportajda duruşmanın kendisi için önemini şu sözlerle belirtti: ‘‘Mahkeme salonuna girerek karşısına oturduğum anın hayaliyle yaşıyorum. Bunu her gün düşünüyorum.’’
Carroll, Trump’ın tazminat ödenmesini ve açıklamalarını geri almasını istiyor. Carroll’ın davası eski başkan Donald Trump’a karşı açılan cinsel istismar içerikli iki iftira davasından biri. Trump başkanlık koltuğuna oturduğunda, görevinin gereklerinin davalara yanıt vermesini engellediği gerekçesiyle iki dava da avukatlarınca kısmen geciktirilmişti.
New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi profesörü ve eski federal savcı Jenniffer Rodgers’a göre davaların ilerlemesinin önündeki tek engel Trump’ın başkan olmasıydı.
Carroll’ın avukatı Roberta Kaplan da ‘‘Bence yargıçlar davanın ilerlemesinin zamanının geldiğini düşünecek’’ diye konuştu.
Trump’ın avukatı ve diğer yasal temsilcileri Reuters haber ajansının konuyla ilgili yorum talebine yanıt vermedi.
20’den fazla kadın suçlamada bulundu
Trump’a, ‘‘The Apprentice’’ (Çırak) adlı televizyon programının eski yarışmacılarından Summer Zervos tarafından da iftira davası açılmıştı. Zervos 2016’da Trump’ı cinsel tacizle suçlamış; 2007 yılında New York’ta bir buluşmada kendisini isteği dışında zorla öptüğünü ve daha sonra iş imkanları için görüştükleri California’daki bir otelde elle taciz ettiğini öne sürmüştü.
İlgili Haberler Trump’a Cinsel Taciz DavasıTrump ise iddiaları reddetmiş ve Zervos’a ‘‘yalancı’’ demişti. Bunun üzerine Zervos, 2017’de tazminat ödemesi ve sözlerini geri alması için Trump’a dava açmıştı. Trump’ın avukatları New York Temyiz Mahkemesi’ne başvurmuştu. Mahkeme davayı hala gözden geçiriyor. Zervos, Şubat ayının başında mahkemeye yazdığı dilekçede Trump’ın başkanlık süresi sona erdiği için davanın yeniden başlatılmasını istedi.
Zervos ve Carroll, Trump’ı başkan olmadan öncesine dayanan cinsel taciz iddialarıyla suçlayan 20’den fazla kadından yalnızca ikisi. Bunlar arasında Trump’ın kendisini 1997 Amerika Açık Tenis Turnuvası’nda taciz ettiğini öne süren eski bir model, Trump’ın 2006 yılında elle tacizine uğradığını söyleyen eski KainatGüzellik Yarışması katılımcısı ve Trump’ın kendisini Mar-A-Lago’daki golf kulübünde zorla öptüğünü iddia eden bir gazeteci yer alıyor. Trump ise iddiaları reddederek bunların siyasi amaçlı olduğunu öne sürüyor.
Eylül ayında, Trump'ın avukatlarının Carroll’un davasının reddedilmesi veya ertelenmesi için yaptığı birkaç başarısız girişimden sonra, ABD Adalet Bakanlığı yetkilileri beklenmedil bir adım atmışyı. Bakanlık, davada davalı olarak Trump'ın yerine yönetimin atanmasını talep etmişti. Adalet Bakanlığı avukatları, Trump'ın, tüm devlet çalışanları gibi, görevini yerine getirirken federal yasalara göre medeni davalara karşı dokunulmazlık hakkı olduğunu savunmuştu. Avukatları, Carroll'ın yalan söylediğini savunduğu sırada Trump’ın başkan sıfatıyla hareket ettiğini öne sürmüştü.
İlgili Haberler ABD'de 2018 Kadınların Yılı OlduHukuk uzmanları Adalet Bakanlığı’nın bir başkanın göreve gelmeden önceki davranışlarını savunmasının emsali görülmemiş bir durum olduğunu söyledi. Manhattan'daki Federal Bölge Mahkemesi yargıçlarından Lewis Kaplan talebi reddettiğinde, Adalet Bakanlığı temyiz başvurusunda bulundu. Temyiz Mahkemesi henüz davayla ilgili kararını vermedi.
Görevi geçen ay devralan Başkan Joe Biden yönetimindeki Adalet Bakanlığı yetkililerininse davayı Trump adına savunmaya devam edip etmeyecekleri bilinmiyor. Beyaz Saray ve Adalet Bakanlığı bu konuda Reuters haber ajansının yorum talebini reddetti.
Temyiz Mahkemesi, Yargıç Kaplan'ın kararını onaylarsa Carroll’un avukatları Trump’ın yeminli ifadesini talep edebilecek.
Trump’ın DNA’sı talep ediliyor
Carroll’ın avukatları ayrıca Trump’ın DNA örneğini de talep ediyor. Carroll Trump’ın kendisine saldırdığını iddia ettiği sırada giydiği giysiyi hala dolabında sakladığını söylüyor.
Carroll ifadesinde Trump ile 1990’ların ortasında Bergdorf Goodman mağazasında tesadüfen karşılaştığını, Trump’ın bu sırada bir TV programını sunduğu için kendisini tanıyarak yanına geldiğini söyledi. Carroll, biraz sohbet ettikten sonra Trump’ın kimliği bilinmeyen bir kadın için hediye bakmasına yardım etmesini istediğini kaydetti. Carroll, Trump’ın kendisinden bir iç çamaşırını denemesini istediğini, kendisi bunu reddettiğindeyse ‘‘O zaman ben deneyeyim’’ diyerek şaka yaptığını söyledi. Daha sonra kolundan tutarak kendisini deneme kabinine zorla soktuğunu ve burada ona tecavüz ettiğini öne sürdü.
İlgili Haberler ‘Sus Parası’ Ödemelerinde Yeni BilgilerCarroll olaydan iki arkadaşına söz ettiğini, ancak zengin ve bağlantıları güçlü bir işadamı olan Trump’ın misilleme yapmasından korktuğu için polise gitmediğini belirtti. Carroll 2019’da New York dergisinde ‘‘Erkeklere Ne İçin İhtiyacımız var? Mütevazı Bir Teklif’’ kitabından uyarlanan makalesinde hikayesini kamuoyuna duyurdu.
Siyah elbise ayrıntısı
Carroll, kadınları cinsel taciz karşısında sessiz kalmamaya teşvik eden #MeToo hareketinin de etkisiyle yıllar sonra yaşadığı deneyimi kamuoyuyla paylaştığını kaydetti. Makalesinin fotoraf çekimlerinde de olay sırasında giydiği aynı siyah elbiseyle poz verdi.
Carroll 2019’da davayı açtığında elbise, avukatı Kaplan tarafından adli tıpta incelenmek üzere gönderildi. Dolabından elbiseyi alması için bir güvenlik görevlisi Carroll’a eşlik etti. Adli tıp raporunda giyside sperm kalıntısına rastlanmadı, ancak elbisenin omuz ve kollarında kimliği belirsiz bir erkeğe ait DNA’ya rastlandı. Reuters haber ajansı, 2020 yılının Ocak ayında rapora ulaştı.
Davaya müdahil iki adli tıp uzmanına göre elbisenin üzerinde bulunan DNA’nın Trump’a ait olması durumunda bu, eski başkanın suçluluğunu kanıtlamayacak, ancak elbiseyle fiziksel teması olduğunun ve Carroll’la hiç tanışmadığını iddia ederken yalan söylediğinin delili olacak.
Biyokimya uzmanı Monte Miller’a göreyse DNA’nın elbisenin üstüne nasıl gittiği başka bir tartışma konusunu oluşturacak, buna mahkeme ve yetkililer karar verecek.