Trump’ın Ticari Kararları ABD Borsalarını Sarsıyor

Your browser doesn’t support HTML5

Bu haftaya damgasını vuran gelişme, öncelikle Başkan Donald Trump’ın Çin, Avrupa Birliği ve Kuzey Amerika Açık Ticaret Anlaşması’ndaki ortakları Meksika ve Kanada’ya uygulayacağını açıkladığı yaptırımlar oldu diyebiliriz.

Trump’un geçen hafta uygulamaya başladığı ve 1 Temmuz itibarıyla 75 milyar dolara çıkacak ek gümrük vergisi uygulaması dışında, Çinli teknoloji şirketlerine uygulayacağını açıkladığı yatırım yasağının ayrıntıları çarşamba günü açıklandı ve piyasalar bu açıklamaların etkisinde seyretti.

Başkan Trump ne yapacak? Birçok yatırımcı Başkan Trump’un tweetlerinde kullandığı sert ifadelerini göz önüne alarak ellerinden teknoloji hisselerini çıkartmalarına rağmen, Başkan’ın gerçek planı açıklandığında bu durum tersine döndü.

Başkan Trump çarşamba günü hükümetinin Dış Yatırım Risk Belirleme Yenileme (Foreign Investment Risk Review Modernization Act) anlaşmasının Kongre’den geçmesini beklediklerini ve bu anlaşmanın kabul edilmesiyle Çin’den Amerikan teknoloji şirketlerine yapılacak yatırımların daha seri bir biçimde kontrol edileceğine inandığını belirtti, açıklamasında. Başkan bu anlaşmanın Kongre’den geçmesiyle “yabancı yatırımın ABD’nin teknolojik gelişimine olan etkisinin daha rahat kontrol altına alınabileceği gibi ulusal güvenlik ve ekonomik büyüme konusunda da yardımcı olacağına” inandığını belirtti.

Bu anlaşma sadece Kongre’den değil, Senato’dan da geçmek durumunda. Senatoya sunulacak olan versiyonda sadece Çin değil, Kuzey Kore, İran, Rusya ve Venezuela gibi ABD’nin kara listesinde bulunan diğer ülkeler de var.

Başkan Trump ayrıca Çinli firmaların Amerikan teknolojisini çalması ve kopyalaması konusunda da sert bir tavır sergiliyor ve önümüzdeki dönemde %25’inden fazlası Çin’e ait olan teknoloji şirketlerinin Amerika’da iş yapmasını engellemeyi planlıyor.

Her ne kadar cumhuriyetçiler arasında Başkan’ın Çin’e karşı uygulamayı planladığı yaptırımları destekleyenler çoğunlukta olsa da bazı senatörler bu duruma olan tepkilerini göstermeye başladı. Bunların başını da başkanlık seçimleri sırasında Trump’ın aynı partiden rakibi olan Marco Rubio çekiyor. Rubio Çin’e yapılan uygulamaları şiddetle eleştiriyor ve uzun vadede Amerikan ekonomisini olumsuz etkileyeceğini belirten açıklamalar yapıyor.

Ancak piyasalar Başkan’ın son açıklamalarının ardından rahatlamış görünüyor. Perşembe gününden itibaren SP500 ve Dow endeksleri toparlanmaya başladı ve bugün itibarı ile artık gözler Beyaz Saray’dan çok açıklanmaya başlayacak olan ikinci çeyrek raporlarında olacak. Endekslere baktığımızda 2018’in başından bu yana teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksi, bu endeksin önemli şirketleri Facebook ve Amazon’un içine düştüğü kriz vari skandallara rağmen neredeyse %10 oranında değer kazanırken, SP 500 %2, Dow Jones endeksi ise %2 oranında değer kaybetti.

Uluslarası ticaret savaşlarından en çok etkilenen endeks Dow Endeksi. Endeks yılbaşından bu yana iki kez biner puanlık düşüşler gerçekleştirerek ‘ekonomi gerilemeye mi gidiyor?’ sorularını gündeme getirdi fakat tekrar toparlanmayı başardı.

İkinci çeyrek raporları önümüzdeki hafta banka sektörüyle başlayacak. Banka sektörünün raporlarında Amerikan Merkez Bankası’nın faiz artırma politikasının etkilerini görmeye başlayabiliriz. Birçok yatırımcı için temmuz ayında açıklanacak ikinci çeyrek raporları birinci çeyrekten daha büyük önem taşıyor. Ekonomik istikrar ve büyüme rakamları ancak ikinci çeyrekten sonra belirleniyor.

Önümüzdeki hafta ayrıca haziran ayı istihdam raporu açıklanacak. İşsizliğin rekor düşük seviyede olduğu mayıs ayından bu yana büyük bir değişiklik olması beklenmiyor.