Geçen yıl, Başkan Trump ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un sert el sıkışması görüntüleri, basın tarafından büyük ilgi görmüştü. Her iki lider de, birbirinin elini ilk bırakan olmak istememişti ve bu ‘ebedi el sıkışması’ olarak adlandırılmıştı.
Perşembe günü Başkan Trump Davos’ta bir başka liderle uzun uzun el sıkıştı; İngiltere Başbakanı Theresa May. Bu tokalaşma, İngiliz basınında, son dönemde iki ülke ve lider arasındaki görüş farklılıklarının azaldığı ve ABD-İngiltere arasındaki ‘özel ilişkinin’ düzelmeye başladığı şeklinde yorumlandı.
Your browser doesn’t support HTML5
İki liderin el sıkışması, Avrupa basınında Trump-Macron tokalaşması kadar geniş yer buldu. Trump ve Macron’un el sıkışması, iki güçlü erkek arasındaki bir çekişme gibi yorumlanmıştı. May ve Trump’ın cana yakın tokalaşması, birbirleri hakkındaki dostane sözleriyse, basında aslında ABD ve İngiltere’nin ne kadar yakın olduğu görüşlerini öne çıkardı.
İngiliz gazeteleri, ikilinin el sıkışmasını büyük fotoğraflarla manşetlerine taşıdı.
Daily Express gazetesinin yorumlarına yer verdiği bir beden dili uzmanı, Trump için “Ringe kazanmak için giren bir boksör havasında Davos’a geldi ama May’le olan basın toplantısı sırasında gösteriş yapmayı bıraktı ve oldukça saygılı bir tutum takındı” dedi.
Uzman, Trump’ın, May’le göz temasında da bulunduğunu sanki ‘Hep senin yanında olacağım, bunu biliyorsun’ der gibi baktığını da belirtti. Uzmana göre Trump başkanlığı boyunca en normal tokalaşmayı May’le yaptı.
İngiliz Sky News kanalı da bir beden dili uzmanının “Sanki bir sevgi yumağı’ yorumlarına yer verdi.
Bu tokalaşma neden önemli? Çünkü Avrupa Birliği’nden çıkmaya hazırlanan İngiltere için transatlantik ilişkiler çok daha kilit önem kazandı. İngiltere’nin ABD’yle yapacağı bir ticaret anlaşması, ülkenin AB’den ayrıldığı için yaşadığı kayıpları geri kazandırabilir. May’in danışmanları, Amerika’yla yapılacak güçlü bir işbirliğinin, AB’den çıkışın başarılı bir şekilde tamamlanması için fazlasıyla önemli olduğunu belirtiyor.
Öte yandan bu dostane görüntüler, Başkan Trump’ın Londra’da yeni büyükelçilik binasını açması için planlanan İngiltere ziyaretini iptal etmesinden bir kaç hafta sonra yaşandı.
Ziyaretin iptalini, iki ülkenin İran konusundaki görüş ayrılıkları ve yaşanan istihbarat sızıntıları gibi sorunlar izlemişti.
Beden dili, diplomasinin en önemli parçalarından biri olarak kabul ediliyor. Beden dili konusunda önemli çalışmaları olan Christer Jönsson ve Martin Hill, beden dilinin diplomaside ne kadar önemli olduğunu anlatmak için bir makalelerinde “İnsan vücudu için kan neyse, diplomasi için iletişim de odur” yazmıştı.
2014 yılında USA Today gazetesi, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve diğer devlet liderlerinin beden dilini yorumlamaları için bir araştırma ekibi kurduğunu ortaya çıkarmıştı. Birim, liderlerin samimiyet seviyelerini anlama ve gelecekteki adımlarını öngörebilmek için kurulmuştu.
Pentagon’un en önemli birimlerinden ‘Safi Değerlendirme Ofisi’nden bir yetkili de, amaçlarının ülke liderlerinin beden dillerini öğrenmek ve liderlerin tutumları hakkında bir fikir elde edebilmek olduğunu belirtti. Yetkili, siyasi bir tavsiye vermediklerini bu yüzden de siyasilerin bu bilgileri nasıl kullandıkları konusunda bir bilgi veremeyeceklerini de ekledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, daha sonra Trump’la olan tokalaşmasına uzun kafa yorduğunu ve bir ‘karar anı’ olarak yorumladığını itiraf etmişti.
Avrupalı liderler ve Avrupa basını, Trump’ın beden diline diğer ABD liderlerinden daha fazla ilgi duyuyor gözüküyor.
Bazılarına göre, Trump’ın beden dili, diğer ABD liderlerine göre daha öngörülmez. Bazılarıysa, oldukça sıradışı bir başkanlık yürüten Trump’ı hala çözmeye çalıştıklarını söylüyor.
Eski bir Trump danışmanı ise, Başkan Trump’ın beden diliyle bilerek oynadığını iddia etti. Huffington Post’a konuşan Sam Nunberg, “Trump’tan daha iyi bir şov insanı olamaz” diye konuşmuştu.