Eski Başkan Donald Trump bir yandan şirketlerine yönelik yolsuzluk davaları, diğer yandan da kendisine uygulanan sosyal medya yasaklarına rağmen Cumhuriyetçi Parti üzerinden siyasi faaliyetlerine devam ediyor.
Gözlerden uzak kalmaya çalışan birçok eski başkanın aksine Trump hala siyasi mitingler düzenliyor, Başkan Joe Biden’a yönelik suçlamalarına devam ediyor ve 2020 seçimlerinin kendinden çalındığı yönündeki asılsız iddialarını sürdürüyor.
Trump mitinglerinde sık sık “Biz seçimi ikinci kez kazandık” şeklinde sloganlar atıyor.
Your browser doesn’t support HTML5
Trump Siyasi Nüfuzunu Korumaya Çalışıyor
Yönetiminin son ayında yapılan kamuoyu yoklamasında halkın yüzde 62’sinin hakkında olumsuz görüş bildirdiği Trump, yine de çekirdek tabanını kaybetmedi. Vanderbilt Üniversitesi’nden Thomas Schwartz’a göre bu da Trump’ın Cumhuriyetçi Parti içindeki nüfuzunu korumasını sağlıyor.
Temsilciler Meclisi’nin azınlık lideri Kevin McCarthy, geçen hafta da Trump’ı,New Jersey’deki konutunda ziyaret etti. McCarthy, eski Başkan’ı ikinci kez ziyaret ettiği bugünlerde 6 Ocak Kongre baskınını inceleyecek Temsilciler Meclisi komisyonunun Cumhuriyetçi Partili üyelerini belirlemeye çalışıyor. Trump destekçilerinin Kongre’yi işgal etmesi sonucu beş kişi ölmüş ve 140 polis yaralanmıştı.
Senato’da kurulması planlanan benzer bir komisyon, Cumhuriyetçi üyeler tarafından engellenmişti. 6 Cumhuriyetçi üye Demokratlar’la aynı yönde oy kullanmasına rağmen Senato’da gerekli çoğunluğa ulaşılamadı.
2024’te yeniden seçimlere girmeyi planlıyor
Önceki hafta Teksas’taki Muhafazakar Siyasi Eylem Konferansı’nda yapılan ancak resmi niteliği olmayan oylamada katılımcıların yüzde 70’inin 2024 seçimlerindeki Cumhuriyetçi aday tercihi Trump oldu.
Trump Şubat ayında da Florida’da yaptığı bir konuşmada 2024 seçimlerine tekrar girmek istediğini ima etmişti. ABD’de azami başkanlık süresi iki dönem, yani sekiz yıl. Tek dönem başkanlık yapan Trump’ın seçimlere yeniden girme hakkı bulunuyor.
Schwartz’a göre çekirdek tabanının desteği, belki Trump’a Demokrat bir adaya karşı seçimleri kazandırmayabilir ama Cumhuriyetçi Parti içindeki aday yarışını kazandırmaya yeterli. Bundan dolayı da birçok Cumhuriyetçi Partili siyasetçi, birkaç istisna dışında Trump’a doğrudan muhalefet etmeyi göze alamıyor.
Trump’a doğrudan karşı çıkanların da ağır siyasi bedeller ödediği ortada. Bunun en son örneği eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin kızı Liz Cheney’nin Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçi Parti liderliğinden düşürülmesi oldu. Liz Cheney, Trump’ın 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının “tehlikeli bir yalan” olduğunu açıkça dile getiriyordu. Cumhuriyetçi Partili Kongre üyeleri, Liz Cheney’nin yerine Trump’a sadakatini bildiren Elise Stefanik’i getirdi.
Hakkında soruşturmalar yürütülen eski Başkan
Donald Trump hakkında Demokrat Partililer’in öncülüğünde yürütülen 6 Ocak Kongre baskını soruşturması eski Başkan’ın siyasi planlarını aksatabilecek bir durum olarak görülüyor.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, baskını inceleyecek Kongre komisyonunun başına Cumhuriyetçi olmasına rağmen Liz Cheney’i getirdi. Komisyon Kongre baskınındaki Trump’ın rolünü soruşturacak.
Washington Post gazetesi muhabirleri Philip Rucker ve Carol Leonnig’in yeni kaleme aldığı ve yakında satışa sunulması beklenen kitabı, 2020 seçimlerini kaybettiğini kabullenmeyen Trump’ın darbe girişiminde bulunabileceği yönünde ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley’e atfedilen kaygılara yer veriyor. Milley’in bu konuyu yardımcılarıyla konuştuğuna değinen kitap “Deneyebilirler, ama başarılı olamayacaklar. Bunu askerler olmadan yapamazsınız, CIA olmadan, FBI olmadan yapamazsınız. Silahları elinde tutan kişiler bizleriz” şeklindeki ifadelerine yer veriyor.
Trump bu iddiaları yalanladı, darbe yapsa bile işbirliği yapacağı en son kişinin Genelkurmay Başkanı Milley olduğunu söyledi.
Öte yandan Trump’a ait şirketler New York’ta soruşturma altında. Vergi kaçakçılığı, sahtecilik ve diğer yasadışı faaliyet iddialarının incelendiği soruşturma kapsamında Trump’ın otelleri, binaları ve golf sahaları var.
Trump Organizasyonu’nun baş mali sorumlusu Allen Weisselberg hakkında Haziran ayında 15 ayrı iddiadan dava açıldı.
Eski Başkan’ın avukatı Alan Futerfas, tüm bu davaların siyasi amaçlı olduğunu savunuyor. Futersfas’ın gerekesine göre ABD’nin var olduğu 244 yıl içinde bu yana hiçbir yerel savcı, bir başkanı, şirketlerini ve o başkana çalışan kişileri dava etmemiş.