Siyaset bilimi uzmanı Evren Çelik Wiltse’ye göre, Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, rakibinin değişmesinin ardından dezavantajlı konuma düştü. Wiltse VOA Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Harris yarışa girince Trump bocalamaya başladı" dedi.
Amerika’nın hiç olmadığı kadar kutuplaşmış bir ortamda seçime gittiğini belirten Wiltse, “orta yolcu seçmene hitap edebilecek bir konuşma yapmaya çalıştı” dediği Harris’in her ne kadar Demokratlar arasında dış politika tecrübesi en az adaylardan biri olsa da iç politika konusunda çok güçlü olduğunu vurguluyor.
Your browser doesn’t support HTML5
Wiltse, Amerika başkanlarının izlediği dış politikanın dünya için önemli olduğunu ancak Amerika’daki seçmenin önceliklerinin arasında işsizlik ya da ekonomi gibi sorunların geldiğini belirtiyor.
Uzmana göre Cumhuriyetçiler'in başkan adayı Trump’ın dış politika öncelikleri çok daha radikal.
ABD’nin NATO’ya angaje olmasına, gerek maddi, gerek askeri gerek de stratejik olarak ABD’nin liderlik etmesine karşı tutum izleyen Trump’ın başkan seçilmesinin Avrupa ülkeleri, Türkiye ve Ukrayna-Rusya savaşı için çok ciddi sonuçları olabilir.
“Trump cephesinin Filistin’e karşı en ufak sempatisi yok”
Donald Trump, İsrail-Hamas savaşında İsrail'i destekleyip Hamas'ı terörist olarak nitelendirirken, Amerika'nın güçlü destek vermesi gerektiğini savunuyor.
Kamala Harris ise her iki tarafın insani haklarını korumayı ve barış için diplomatik çözümler aramayı öncelikli hedef olarak belirliyor.
İsrail-Filistin meselesinde Güney Dakota Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Evren Çelik Wiltse iki aday arasındaki farklılıkları şöyle özetliyor:
“Trump cephesinin Filistin'e karşı en ufak bir sempatisi yok. O yüzden Trump başkanlığı altında Gazze konusunda Filistin konusunda herhangi bir açılım olacağını ben düşünmüyorum. Demokratların içinde evet yine her zaman İsrail'e kurumsal olarak devlet düzeyinde destek olacağını söylüyorlar. Ama her zaman şunu söylüyorlar, orada bir de hükümet var. Hükümetin başında Netanyahu hükümeti var ve Netanyahu hükümeti barış için kalıcı barış için rehinelerin geri döndürülmesi için gerekli şeyleri yapmıyor. O yüzden. Bir miktar eleştiri de geliyor Netanyahu hükümetine fakat Trump’ın Vance ekibinde kesinlikle ne İsrail'e karşı ne de Netanyahu'ya karşı herhangi bir eleştiri var.”
“Trump’ın Biden’a karşı yaş argümanı kendisini vurmaya başladı”
Harris, Trump cephesinden gelen eleştirilere yanıt vermemeyi tercih ediyor. Peki Trump, seçmenini özellikle de rakibi değiştikten sonra konsolide etmeye devam edebiliyor mu?
Evren Çelik Wiltse’ye göre Trump’ın performansı Harris’in yarışa girmesiyle dezavantajlı konuma geldi. Wiltse şöyle konuştu:
“Performansı Biden'a karşı çok iyiydi. Çünkü kısa kısa cümleler kuruyor. Seçmenin hemen gönlünü almayı biliyor. Siyasette keskin kesin ve net konuşmak, isterseniz yalan söyleyin ama keskin kesin net konuştuğunuzda bir şekilde seçmenin gönlünü kazanıyorsunuz. Trump bunu yapabiliyordu ve en önemli savunması da Trump'ın saldırı. Biden'ın ne diye saldırıyordu? Yaşlı kendini bilmiyor, konuşamıyor, uygun değil. Şimdi o yaş argümanı geri döndü, kendisini vurmaya başladı. Çünkü şu andaki en yaşlı başkanı adayı kendisi. Harris’e geçince artık politikalardan konuşmaya başlaması gerektiği için bocalamaya başladı diye düşünüyorum Trump ama o zamana kadar son derece güçlü ve iyi bir performans sergiliyordu.”
Kamala Harris'in adaylığı ve kadın seçmenlerin mobilizasyonu
Uzmana göre Kamala Harris'in başkanlık adaylığı, bağışçılar arasında dikkat çekici bir eğilimi ortaya koydu: İlk defa bağış yapanların üçte ikisi kadınlardan oluşuyor.
Bu durum, kadınların son yıllarda yaşadığı hak kayıplarından endişeli olduklarını gösteriyor. Kadınların, federal yasakların yanı sıra kürtaj ve diğer kadın sağlığı hizmetleri üzerindeki haklarının kısıtlanmasından korktuğunu hatırlatan Wiltse, bu tedirginliğin, kadın seçmenlerin seçimlere daha aktif katılımını sağlayacağına inanıyor.
Diğer yandan, Cumhuriyetçi Parti'nin Trump'a yapılan son saldırının ardından düzenlediği kongre, orta sınıf erkeklere hitap eden başarılı bir lansman olarak değerlendiriyor. Cumhuriyetçiler, kendilerini bu demografiye yönelik bir parti olarak konumlandırdılar.
Ancak Demokrat Parti’nin Minnesota'dan valisi ile bu gruba hitap edebilecek bir Başkan Yardımcısı seçme stratejisi, Demokratlar'ın orta ve alt sınıf beyaz Amerikalılara ulaşma çabasının önemini ortaya koyuyor.