Dünyada her yıl 7-14 Ocak arası “Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası” olarak kabul ediliyor. Bu hafta, adını görme engellilerin dışarıda bağımsız hareket ederken dikkat çekmesi için kullandığı beyaz bastondan alıyor. Görme engellileri sosyal hayata bağlayan beyaz baston, dört yaşında geçirdiği rahatsızlık sonucu görme yetisini kaybeden 27 yaşındaki Hasan Şatay’ı da futbolda gol krallığına taşımış.
Şatay, Türkiye Görme Engelli B1 Futbol Milli Takımı ve İzmir Çağdaş Görmeyenler Spor Kulübü’nün golcüsü. 2012 yılında ilkokuldayken arkadaşları sayesinde İzmir’de futbolla tanışan Şatay, futbol topunun içindeki zile kulak vererek başarıdan başarıya koşuyor. Şatay’ın, kadrosunda yer aldığı İzmir Çağdaş Görmeyenler Spor Kulübü, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) desteğiyle Görme Engelliler Spor Federasyonu tarafından düzenlenen Sesi Görenler Futbol 1. Ligi 2021 sezonunun şampiyonu. Şatay, attığı gollerle takımının üçüncü ligden gelip birinci ligde şampiyon olmasında büyük bir rol sahibi.
Your browser doesn’t support HTML5
VOA Türkçe’ye konuşan futbolcu, milli takım formasıyla yaşadığı başarıları ise şöyle anlattı: “2014 yılında Japonya'daki Dünya Kupası'nda ilk milli maçımı oynadım. 2015'te Avrupa şampiyonu olduk. Avrupa şampiyonluğuyla beraber 2016 yılındaki Paralimpik Olimpiyatları'na da katılma hakkı kazanmıştık. Paralimpik Oyunları'nda beşinci olduk. Ardından 2017 yılındaki Avrupa Şampiyonası'nda takım beşinci oldu, ben de gol kralı oldum. 2018 yılındaki Dünya Kupası'nda ise turnuvanın en iyi 5'ine seçildim.”
“Futbola başladığımda tek başıma dışarı çıkmayan bir insandım”
Görme engelliler futbolunda topun içinde bir zil bulunuyor. Zilin sesine göre hareket eden takımlarda dört görme engelli futbolcu ve görme engelli olmayan bir kaleci yer alıyor. Hem kaleciler hem de kale arkası ve saha yanlarında bulunan antrenörler ise futbolcuları maç sırasında sesle yönlendiriyor. Maç, 20’şer dakikalık iki devre halinde oynanıyor. Faul, out gibi topun oyunda olmadığı anlarda, kronometre durduruluyor.
Hasan Şatay’ın yönlendiricisi ve antrenörü ise kardeşi Yusuf. Şatay’ı 2012’de ilk kez antrenmana götüren kişi de kardeşi Yusuf. Futbola başlamadan önce bağımsız hareket edemediğini söyleyen Şatay, “Ben 2012 yılında futbola başladığımda tek başıma dışarı çıkmayan bir insandım. Yani dışarı çıkmaktan kastım mahallede dolaşmak, bakkala gitmek değil. Üniversiteye tek başıma gitmiyordum. Kardeşlerim götürüyordu getiriyordu, babam alıyordu. Ama ben kulüpteki arkadaşlarımın beyaz bastonla hareket ettiklerini gördükçe birçok şeyi benim de yapabileceğime kendime telkinlerde bulundum. Ailem de sağolsun destek oldu” dedi.
“Futbol bizim için özgürlük alanı”
Şatay’ın beyaz bastonla gittiği ilk yerin futbol kulübü olmasına ailesi başta endişe ve korkuyla yaklaşmış. Futbola başlamak için ailesine karşı çok ısrarcı olduğunu kaydeden Şatay, “Ama sonrasında zaten onlar da bu işin ne olduğunu öğrendikten sonra en büyük destekçim oldular. Zaten ailemden Yusuf kale arkası yönlendiricisi. Diğer kardeşim Yunus Emre, maçlardaki spikerliğimizi yapıyor. Annem her maçımıza gelir, burada taraftarlık yapar. Babam cumartesi, pazar günleri çalışmadığı sürece maçlara gelir. Benim en büyük destekçim ailem oldu. Ama ilk başta tabii ki onların da tedirginliği vardı. Onu aşmak biraz zor olsa da ister istemez bazı şeyleri görüp tanıdıktan sonra aşıyorlar. Hepsine teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Hayatının en önemli parçasının futbol olduğunu belirten Şatay, “Futbol oynamayı çok seviyorum. Hayatımdaki birçok şeyi futbola göre dizayn ediyorum. Kız arkadaşımla evlenme tarihimizi bile turnuvalara göre, tarihlere göre değerlendireceğiz, ayarlayacağız. Futbol bizim için özgürlük alanı, hayatımdaki birçok şeyi ifade etme yeri. Gerçekten benim sahaya çıktıktan sonra hissettiklerim öyle anlatılabilecek şeyler değil. Rahat hissediyorsun, özgür hissediyorsun, keyifli hissediyorsun, heyecanlı hissediyorsun. Özellikle milli maçlarda çok daha büyük şeyler hissediyorsun” dedi.
“Keşke profesyonel mesleğim futbolculuk olabilse”
Görme engellileri İzmir Çağdaş Görmeyenler Spor Kulübü çatısı altında futbol oynamaya çağıran Şatay, “Başkaları da yapabilir kesinlikle. Bunu önce aileler, sonra da bizler teşvik edebiliriz. Bizim iletişim bilgilerimizi Facebook'tan, YouTube'dan bulabilirler. Buralardan bizlere ulaşırlarsa biz de onlara spor imkanını elimizden geldiğince sağlarız. Emin olun çok çok iyi yerlere geleceklerdir. Ailelere de şöyle bir mesaj vereyim, korkmayın, gerçekten korkmayın. Böyle bir kulüple birarada olursa, bağ kurarsa çocuğunuzun birçok konuda önü açılıyor” diye konuştu.
Şatay’ın ilk hedefi, Haziran ayındaki Avrupa Şampiyonası’nda milli formayla kupayı kaldırmak. En büyük hedefiyse 2024’teki paralimpik oyunlarında takımıyla şampiyonluğa ulaşmak ve gol kralı olmak. Sahada ter dökerken aynı zamanda bir hastanede santral memurluğu da yapan Şatay, “Keşke profesyonel mesleğim futbolculuk olabilse. Çünkü biz memuriyetten kendi hayatımızı geçindirmek, geçimimizi sağlayabilmek için mecburuz bu işi yapmaya. Profesyonel olabilmesi için birçok kurumun, kuruluşların yardımcı olması lazım. Büyükşehir Belediyesi birçok konuda bize destek veriyor, sağolsunlar. Fakat bizim bu işten para kazanabiliyor olmamız için çok daha büyük destekler gerekiyor. Bu işlerin profesyonelleşmesi lazım. Kulüplere desteklerin artması lazım. Destek artarsa, biz de profesyonel futbolcu gibi çalışan oluruz” dedi. Şatay, hem görme engelli yeni sporcuların hem de sponsorların kendilerine ulaşmasını beklediklerini sözlerine ekledi.