Başkan Barack Obama bu hafta Almanya’da G-7 ortaklarıyla buluşurken, iki önemli uluslararası ticaret anlaşmasının geleceği Kongre’de yapılacak oylamayla belirlenecek. Kongre üyelerinin, Pasifik ve AB ülkeleriyle yapılması beklenen serbest ticaret anlaşmalarının onaylanmasını kolaylaştıracak yasaya yeterli desteği verip-vermeyeceği ise belirsizliğini koruyor.
Almanya’daki G-7 Zirvesi’nde basına kahkahalar ve espriler yansıyor olsa da, kapalı kapılar ardında sorunlar sürüyor. Amerika, Atlantik ve Pasifik ülkelerini kapsayacak ticaret anlaşmaları için kilit bir rol oynuyor. Ancak, Kongre anlaşmaları hızlandırma yetkisini veren yasa için görüş birliği sağlamış değil.
Paul Ryan, “Daha yapacak çok işimiz var. Ama önceliğimiz anlaşmaları hızlandırmak” şeklinde konuşuyor.
Paul Ryan gibi pek çok Cumhuriyetçi ticaret anlaşmalarını destekliyor: “Küresel ekonomi çok hızlı gelişiyor. Eğer ileri hamle yapmazsanız geri kalıyorsunuz. Çin tüm dünyayla ticaret anlaşmaları yapıyor ve anlaşma şartlarını kendi lehine çevirmeye çalışıyor. Burada sorulması gereken şu: Küresel ekonominin kurallarını Çin mi koyacak yoksa biz mi?”
Cumhuriyetçilerin sembolik Demokrat desteğinden daha fazlasına ihtiyacı var. Ancak anlaşmalara destek veren Demokratların sayısı şimdilik 20’den az.
Nancy Pelosi, “Demokrat Parti’nin büyük kısmı anlaşmaları desteklemiyor” diyor.
Temsilciler Meclisi Azınlık Lideri Nancy Pelosi, Meclis Sözcüsü John Boehner’a yükleniyor: “Bu tamamen sözcünün sorumluluğu. Kendi partisinin desteğini sağlamalı.”
Boehner ise “Eğer Başkan Obama ticaret anlaşmalarının onaylanmasını istiyorsa, Demokratları ikna etmeli” diyerek sorumluluğu Obama’ya yüklüyor: “Ticaret anlaşmalarını hızlandıracak düzenleme üzerinde çalışıyoruz. Dün Başkanla da konuştum. Bu konuda onun da yapması gerekenler var.”
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest yasanın geçeceğini umuyor: “Senato’daki Demokratların neredeyse üçte birini yasa konusunda ikna etmeyi başardığımızı gözönüne alarak, Temsilciler Meclisi’ndeki Demokratların da desteğini kazanma konusundaki iyimserliğimizi koruyoruz.”
Amerika’da iş dünyası, ticaret anlaşmalarını desteklerken, sendikalar ve çevreci gruplar anlaşmalara şiddetle karşı çıkıyor.