Kurulduğu 14 Ağustos 2001’den yaklaşık bir yıl sonra, 3 Kasım 2002’de ilk kez seçimlere giren AK Parti, oyların yüzde 34,3’ünü alarak tek başına iktidara geldi.
Kazandığı ilk seçimde 363 milletvekilliği alarak 1950'li yıllardan sonra TBMM'deki en büyük temsil gücünü de elde eden AK Parti, 2002 yılından bu yana tek başına iktidar olmayı sürdürdü.
2011’de her iki kişiden birinin oyunu almayı başaran AKP, bu süreçte hem Türkiye’yi hem de kendi dönüştü. VOA Türkçe, Türkiye siyasetine damga vuran 20 yıllık AKP tarihinin önemli köşe taşlarını derledi.
14 Ağustos 2001: AK Parti kuruldu
Milli Görüş çizgisindeki Refah Partisi’nin 16 Ocak 1998’de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasının ardından Fazilet Partisi kuruldu. Partinin 14 Mayıs 2000’deki kongresinde yenilikçi kanadın adayı Abdullah Gül, Recai Kutan’a karşı genel başkanlık yarışını kaybetti. Fazilet Partisi’nin de kapatılmasıyla Milli Görüş geleneği Saadet Partisi’nde bir araya gelirken, yenilikçi kanat hapisten çıkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti’yi kurdu. Parti, kendini muhafazakar-demokrat olarak tanımladı.
3 Kasım 2002: AK Parti’nin ilk iktidar dönemi
AKP, oyların yüzde 34,28’ini alarak tek başına iktidar oldu. Parti lideri Erdoğan siyaset yasağı nedeniyle Meclis’te ve kabinede yer alamadı. Başbakanlığı Abdullah Gül üstlendi.
15 Mart 2003: Erdoğan başbakan oldu
Erdoğan’ın siyaset yasağını kaldıracak yasal düzenleme Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in vetosunun ardından ikinci kez Meclis’te kabul edildi. 9 Mart 2003’teki ara seçimlerde Siirt’ten milletvekili seçilen Erdoğan, Meclis’e girdi. Başbakan Gül’ün istifasının ardından Erdoğan, başbakan oldu.
28 Mart 2004: Yerel seçim zaferi
28 Mart’taki seçimlerde AK Parti oy oranını yüzde 41,7’ye yükselterek büyük bir zafer elde etti. 16 büyükşehir belediyesinden 11’ini kazandı. AK Parti’nin ilk döneminde Türk ekonomisi büyüdü, Avrupa Birliği’yle üyelik müzakereleri başladı.
27 Nisan 2007: E-muhtıra ve 367 krizi
2007 yılında laiklik ve askerin siyasetteki yeri tartışmaları büyüdü. Görev süresi dolmak üzere olan Ahmet Necdet Sezer yerine Erdoğan veya başka bir AK Partili’nin cumhurbaşkanı olma ihtimaline karşı farklı illerde Cumhuriyet Mitingleri düzenlendi. AK Parti, Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı adayı gösterdi. 27 Nisan’daki oylamada Gül, kullanılan 361 oydan 357’sini aldı. Ancak CHP en az 367 milletvekilinin oylamaya katılması gerektiği görüşüyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Aynı akşam Genelkurmay Başkanlığı’nın sitesinden tarihe e-muhtıra olarak geçen bir bildiri yayınlandı. Bildiride laiklik karşıtı gelişmelere dikkat çekilerek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin laikliği savunacağı vurgulandı.
22 Temmuz 2007: AKP oylarını arttırdı
Anayasa Mahkemesi, cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis’te en az 367 milletvekilli bulunması gerektiğine hükmedince erken genel seçim kararı alındı. Kasım ayında yapılması planlanan seçimler 22 Temmuz’da yapıldı. AK Parti, oy oranını yüzde 46,6’ya çıkardı.
28 Ağustos 2007: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül
AK Parti seçimden birinci olarak çıksa da, Cumhurbaşkanlığı seçimi için gerekli 367 milletvekilini bulamadı. Bu noktada MHP Meclis’teki seçime katılma kararı aldı. 28 Ağustos’ta 448 milletvekilinin katıldığı seçimde 339 oy alan Gül, 11'inci Cumhurbaşkanı seçildi. 21 Ekim’de yapılan bir referandumla cumhurbaşkanının artık milletvekilleri tarafından değil, halk tarafından seçilmesi kararlaştırıldı.
25 Temmuz 2008: Ergenekon davası
Ergenekon ana davası açıldı. Aralarında birçok üst düzey komutanın da bulunduğu sanıklar darbeye teşebbüs, Cumhuriyet gazetesine ve Danıştay’a saldırı, silahlı terör örgütü kurmak gibi suçlardan yargılandı. Bu süreçte “Gülenci askerler”in ordunun önemli kademelerine geldiği yorumları yapıldı. Sanıkların birçoğu ağır cezalara çarptırılsa da, verilen kararlar 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bozuldu.
30 Temmuz 2008: Kapatma davası reddedildi
2008’de ‘laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu’ gerekçesiyle AK Parti’nin kapatılması istemiyle dava açıldı. İddianamede Başbakan Erdoğan başta olmak üzere, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dahil 71 kişinin 5 yıl süreyle siyasetten uzaklaştırılması istendi. Anayasa Mahkemesi 30 Temmuz 2008’de açıkladığı kararında, partinin kapatılmasını 5'e karşı 6 oyla reddetti, ancak Hazine yardımının belirli bir oranda kesilmesine hükmetti.
29 Mart 2009: Yerel seçimlerde oy kaybı
2008 küresel ekonomik krizinin gölgesi altında yapılan yerel seçimlerde AKP’nin oy oranı yüzde 39’a düştü. Buna rağmen AK Parti birinci parti olma unvanını korudu.
12 Eylül 2010: Anayasa değişikliği referandumu
Özellikle yargı sisteminde kapsamlı değişiklikler getiren 27 maddelik anayasa değişikliği, yapılan referandumda yüzde 42’ye karşı yüzde 58 oyla kabul edildi. Fethullah Gülen’in “İmkan olsa mezardakileri bile kaldırıp oy kullandırmak lazım” diyerek desteklediği değişikliklerin, daha sonradan Gülen grubunun yargıyı ele geçirmesine yol açtığı iddiaları gündeme geldi.
12 Haziran 2011: AKP’nin yeni seçim başarısı
Genel seçimlerde yüzde 49,5 oy alan AK Parti bir kez daha tek başına iktidar oldu.
19 Eylül 2012: HAS Parti, AKP’ye katıldı
Numan Kurtulmuş liderliğinde 1 Kasım 2010’da kurulan Halkın Sesi Partisi (HAS Parti), AKP’ye katıldı.
21 Mart 2013: Çözüm süreci
PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan’ın mektubu Diyarbakır’da Nevruz kutlamaları sırasında okundu. Öcalan, PKK’nın Türkiye’deki silahlı güçlerini çekmesini istedi. 16 Temmuz 2014’te Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun, Resmi Gazete’de yayımlandı.
28 Mayıs 2013: Gezi olayları
Gezi Parkı eylemleri AK Parti’nin karşılaştığı en büyük toplumsal hareket oldu. Türkiye’nin hemen hemen her iline yayılan ve aylar süren protestolar güvenlik güçlerinin zor kullanmasıyla bastırıldı.
17 Aralık 2013: Cemaat-AKP kavgası
AK Parti ile Gülen Hareketi arasındaki kavga, 17 ve 25 Aralık tarihlerindeki yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarıyla iyice su üstüne çıktı. Hükümet operasyonları, darbe girişimi olarak değerlendirdi. Erdoğan, Gülen Cemaati’ni “paralel yapı” olarak tanımladı. Operasyonların gölgesinde yapılan 30 Mart yerel seçimlerinde AKP yüzde 45 oranında oy alarak yine birinci parti oldu.
10 Ağustos 2014: Erdoğan Cumhurbaşkanı, Davutoğlu Başbakan
Erdoğan, yüzde 51,79 oy alarak doğrudan halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı oldu. 27 Ağustos’ta yapılan AK Parti Olağanüstü Genel Kurulu’nda tek aday olan Ahmet Davutoğlu parti başkanlığına seçildi. Ardından 29 Ağustos’ta başbakanlığı devraldı.
7 Haziran 2015: AKP, hükümet kuracak çoğunluk sağlayamadı
AK Parti, Davutoğlu liderliğindeki ilk genel seçimde oyların yüzde 40,8’ini alarak birinci parti olmasına rağmen, tek başına hükümet kuracak çoğunluğu sağlayamadı. Koalisyon görüşmelerinde sonuç alınamayınca yeniden seçim kararı alındı. İki seçim arasında PKK ve IŞİD saldırıları yoğunlaştı, Suruç’ta 34, Ankara’da 109 kişinin öldüğü intihar saldırıları gerçekleşti. 1 Kasım’daki seçimlerde AKP, yüzde 49,5 oyla yeniden hükümeti kuracak çoğunluğu sağladı.
22 Mayıs 2016: Davutoğlu’nun yerine Yıldırım
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu arasındaki anlaşmazlıklar sonucunda AK Parti, olağanüstü genel kurula gitti. Davutoğlu’nun aday olmadığı kongrede, Binali Yıldırım genel başkanlığa getirildi. Yıldırım, ardından başbakanlığı da devraldı.
15 Temmuz 2016: Darbe girişimi
Kendini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan bir grup asker, darbe girişiminde bulundu. Vatandaşların tankların önüne geçerek direndiği darbe girişimi kısa sürede bastırıldı. AK Parti, darbe girişiminden Fethullah Gülen grubunu sorumlu tuttu. Ardından ilan edilen olağanüstü hal sürecinde binlerce kamu görevlisi tutuklandı veya görevden alındı.
16 Nisan 2017: Anayasa değişikliği referandumu
MHP’nin, başkanlık sisteminin referanduma götürülmesini desteklemesinin ardından yapılan referandumda anayasa değişiklikleri yüzde 48,6’ya karşı yüzde 51,4 oyla kabul edildi. Partili cumhurbaşkanlığının ve başkanlık sisteminin önü açıldı. 21 Mayıs’ta yapılan olağanüstü kongrede Erdoğan yeniden AK Parti Genel Başkanı seçildi.
24 Haziran 2018: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi
3 Kasım 2019’da yapılması gereken seçimler MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla 24 Haziran 2018’de yapıldı. Seçmenler ilk kez cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi için aynı gün sandığa gitti. Erdoğan, yüzde 52,4 oyla ilk turda yeniden cumhurbaşkanı seçildi. MHP ve AKP’nin kurduğu Cumhur İttifakı oyların yüzde 53,6’sını aldı. CHP ve İYİ Parti’den oluşan Millet İttifakı yüzde 34’te kaldı. Böylece Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi resmen başladı.
31 Mart 2019: Büyükşehirler kaybedildi
Yerel seçimlere de büyük ölçüde Cumhur ve Millet ittifaklarıyla gidildi. AK Parti yüzde 44,33 oyla birinci parti olsa da Ankara, İstanbul, Adana, Antalya, Mersin gibi büyükşehirleri CHP adayları kazandı. İstanbul’da AKP’nin itirazı üzerine yenilenen büyükşehir belediye başkanlığı seçimini, CHP adayı Ekrem İmamoğlu daha büyük bir farkla kazandı.
12 Aralık 2019: Gelecek Partisi
AK Parti’nin ikinci genel başkanı ve eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, AK Parti’den ayrılarak Gelecek Partisi’ni kurdu.
9 Mart 2020: DEVA Partisi
AK Parti’nin kurucularından, başbakan yardımcılığı, dışişleri bakanlığı ve ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı görevlerinde bulunan Ali Babacan, AKP’den ayrılarak Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi’ni kurdu.
23 Eylül 2021: Ekonomide düşük faiz, yüksek kur ve enflasyon dönemi
Erdoğan’ın Merkez Bankası’nın politika faizi arttırımına tamamen kapıyı kapatmasının ardından 23 Eylül 2021’de başlayan faiz indirimi dalgasıyla dolar art arda rekorlar kırmaya başladı. 1 Amerikan doları 18,6 TL seviyesine kadar yükseldi. Hükümet, düşük faiz politikasıyla rekabetçi kur ile ekonomik büyümenin ve ihracatın artacağını savundu. Ancak kur şokları enflasyonun ve hayat pahalılığının giderek artmasına yol açtı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2022 Eylül ayında tüketici enflasyonu yıllık yüzde 83,45 oldu. 2021 Eylül ayında enflasyon yıllık bazda yüzde 19,58 oranındaydı. Bağımsız akademisyenlerin ve ekonomistlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre ise yıllık enflasyon yüzde 186,27.
2023: AK Parti’nin kritik seçimi
Erdoğan, partisinin 21’inci yıldönümü etkinliğinde parti kurucularına gönderdiği mektupta, “2023 seçimleri kritik öneme sahiptir. Kuruluşundan beri girdiği her seçimden birinci çıkan AK Parti olarak, 2023’te yapılacak cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde bir kez daha desteğinize talibiz” ifadelerini kullandı. 20 yıl tek başına iktidarda kalan AKP’nin karşısında bu kez partiden kopan isimleri de kapsayacak şekilde birleşen muhalefet bloku yer alıyor. Son seçimde seçmenden en çok oyu alan üçüncü parti olan HDP de altılı masada yer almasa da iktidar karşıtı tutumuyla biliniyor. AKP iktidarının seçimlere dönük en zorlu sınavınınsa, giderek ağırlaşan ekonomik kriz olacağı düşünülüyor.