Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), kadınlara soyadı hakkı ve etki ajanlığı başlıkları nedeniyle soru işaretleri yaratan 9. Yargı Paketi ve Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) gibi tartışmalı yasal düzenlemeler gündemiyle yeni yasama yılına başladı.
Kısa süreli yaz tatili dönemi ardından gelecek haftalarda Cumhurbaşkanlığı’nın sunacağı Türkiye Cumhuriyeti’nin 2025 yılı bütçesi başta olmak üzere anayasa değişikliği çalışması yürütülmesine ilişkin başlıklarla Ankara siyaseti ısındı.
Your browser doesn’t support HTML5
Türkiye’de 14 Mayıs 2023’teki genel seçim sonucunda oluşan TBMM 28. Dönemi kapsamında bugün itibariyle başlayan yeni yasama yılında AK Parti’nin rafta bekleyen yasal düzenlemelerde tutumu merak ediliyor.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Ekim ayında Meclis’in internet sitesinde anayasa değişikliğiyle ilgili öneriler alacağını açıklamasıyla yeni anayasa da gündemde. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, yeni anayasanın nasıl hazırlanacağına ilişkin yönetimi konusunda siyasi partilerin tavrını beklediklerini söyleyerek, “Elimizde bir metnimiz yok ancak bu metne kavuşma noktasında doğru bir yolu nasıl izleyebiliriz, samimiyetle bunu nasıl neticelendirebiliriz bunu görüşeceğiz” dedi. Dolayısıyla Kurtulmuş ile AK Parti’nin yeni yasama yılında yeni anayasa başlığını gündemde tutacağının işareti verildi.
AK Parti iktidarının Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliğiyle ilgili Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymaması nedeniyle soru işaretleri ve eleştiriler gündemde. Bu nedenle muhalefet cephesi, AK Parti’nin yeni anayasa başlığını Ekim ayında yeniden ısıtmasını “iletişim stratejisi” ve “ekonomik tabloyu perdeleme” olarak yorumluyor. Ancak bugün TBMM Genel Kurulu salonunda sadece CHP Trabzon Milletvekili ve eski Trabzon Barosu Başkanı Sibel Suiçmez anayasa protestosu yaptı. Suiçmez, Kurtulmuş’un konuşması sırasında “Meclis Anayasa’yı ihlal ediyor” yazılı döviz kaldırdı.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Parti Sözcüsü Sera Kadıgil ve İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ise protesto için TBMM Genel Kurulu’ndaki açılış törenine katılmadı. İktidarı eleştiren Baş, şunları söyledi:
“Meclis koridorlarındaki hava, Ankara’daki hakim hava, sanki normal bir ülkede yaşıyormuşuz gibi, sanki hiçbir şey olmamış gibi. Milletvekilleri burada şölen havasında bir gün geçiriyorlar. Sanki işleyen bir Anayasa ve İçtüzük varmış gibi meclis açılışı, Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan Erdoğan’ın konuşmasıyla yapılacak. Konuşmanın ardından Meclis’in bugün kapanması planlanıyor. Sanki her şey normalmiş gibi Meclis’i keyfine göre açıp kapayan, istediği kanunu geçirip ülkenin en önemli gündemlerini bile mecliste gündem yaptırmayan, kendi çıkardıkları yasaları bile uygulamayan Tayyip Erdoğan’ın yalanlarını, masallarını dinlemeyi reddediyoruz.”
CHP’nin “partili cumhurbaşkanı” yaklaşımında değişiklik mi oldu?
Ana muhalefet partisi CHP, anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş öncesinde “tarafsız” yerine “partili cumhurbaşkanı” süreci başladığından bugüne TBMM açılışında Erdoğan’ı ayakta karşılamıyordu. CHP, “Anayasa uyarınca TBMM’nin yeni yasama yılı açılış günlerinde Cumhurbaşkanı’na tanınmış konuşma hakkı geçmişteki tarafsızlık özelliğinden kaynaklı” görüşüyle bunun artık Erdoğan’ın durumunda geçerli olmaması gerektiği görüşündeydi. Bu nedenle de sadece Erdoğan’a değil TBMM’de grubu olan diğer siyasi parti liderlerine de konuşma hakkı tanınması gerektiği yönünde tartışmalar yapılıyordu.
Bugün ise CHP Grubu üyesi milletvekillerine saat 15.00’teki açılış oturumu öncesinde, “Cumhurbaşkanı’nın ayakta karşılanacağı ancak alkışlanmayacağı” yönünde uyarı mesajı gönderildi. CHP’li vekillere bu konuda Genel Başkan’ın tavrına uygun hareket edilmesi gerektiği uyarısı yapıldı. Ancak bu durum CHP’de tepkiye de yol açtı ve “Partili Cumhurbaşkanı” kimliğiyle Erdoğan’ı ayakta karşılamamak gerektiğini belirten bazı vekiller TBMM Genel Kurul salonuna girmedi.
Erdoğan, konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldiğinde geçmiş yıllarda olduğu üzere AK Parti, MHP, İYİ Parti grupları ayağa kalktı. AK Parti ve MHP’nin alkışlarla karşıladığı Erdoğan’ın kürsüye yaklaştığı sırada CHP lideri Özel’in kalkmasıyla birlikte CHP’li vekiller de ayağa kalktı.
Az sayıdaki CHP’li vekil ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grubu oturmaya devam etti. CHP Grubu’nun eski dönemdeki Grup Başkanvekili Engin Altay, şimdiki TBMM İdari Amiri Uğur Bayraktutan ile Ankara Milletvekili Okan Konuralp gibi bazı vekiller, Erdoğan’ın ayakta karşılanması yönündeki grup kararına uymadı.
Özgür Özel ayağa kalkma gerekçesini açıkladı: Makama saygı
CHP Genel Başkanı Özel, TBMM açılış töreni sonrasında salondan ayrılırken karşılamayla ilgili gazetecilere şu açıklamayı yaptı:
Your browser doesn’t support HTML5
"Biz Cumhurbaşkanını, devletin başını, Anayasa'ya göre Meclis'i açmakla görevli olan kişiyi 1 Ekim günü makama saygısızlık yapmadan karşıladık. Bunda şaşılacak bir şey yok. Bunu çok uzun bir süredir ifade ediyordum. Sağ olsun bu konuda arkadaşlarımız da benzer düşündüler. Bundan sonra da bu şekilde devam edeceğiz”
İktidara eleştirilerinden ve muhalefetlerinden geri adım atmayacaklarını söyleyen ve “normalleşme” vurgusu yapan Özel, “Hakaret etmeden en sert eleştirilerde bulunuruz. CHP, bu ülkenin gelecekteki iktidar partisidir. 31 Mart'ın birinci partisidir. Bugün yapılan anketlerin birinci partisidir.” dedi.
“Bugün örneğin Devlet (Bahçeli) Bey'in çok sert söylemleri var ama el sıkışmaktan kesinlikle kaçınmadık. En net cevapları veririz, en sert eleştirileri yapmaya devam ederiz” diyen Özel, Bahçeli’nin DEM Partisi'nin Eş Genel Başkanları ile el sıkışmasını ve sohbet etmesini örnek göstererek, şöyle devam etti:
“Normalleşme herkese lazım, Türkiye'ye çok lazım. Normalleşme demek, tek adam iktidarının faşizan yönetime dönüşmesine karşı herkesin demokratik sınırlar içerisinde pozisyonunu savunmasıdır. Aksi takdirde ülkeyi felakete götürür. CHP'nin risk alarak attığı adımların Türkiye siyasetinde ne sonuçlar doğurduğunu görüyorsunuz. Normalleşme adımlarının ne partime ne de ülkeme zararı var, ikisine de faydası var” diye konuştu.
Özel’in selamlaştığı Bahçeli, DEM Parti Grubu’na giderek tokalaştı
CHP lideri Özel, TBMM Genel Kurulu’na girdiğinde DEM Parti, MHP ve İYİ Parti liderlerinin yanına giderek selamlaştı. Bu sırada henüz saatler öncesinde Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin dava nedeniyle Özel ve CHP’yi sert sözlerle hedef alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Özel’le ayağa kalkarak selamlaşması dikkati çekti.
Bahçeli ise açılış töreni sona erdiğinde DEM Parti Grubu’nun yanına gitti ve burada Tuncer Bakırhan, Gülistan Kılıç Yiğit, Sezai Temelli, Pervin Buldan ile Sırrı Sakık gibi isimlerle tokalaştı.
TBMM’de gözler 9. Yargı Paketi ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda
TBMM Genel Kurulu’nda bugünkü açılış töreninin ardından gözler geçmiş yasama yılından kalan 9. Yargı Paketi ve Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) yasa tekliflerine çevrildi.
AK Parti’nin sunduğu yargı paketinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un taslakta var olduğunu doğruladığı “etki ajanlığı” düzenlemesine yeniden yer verileceği iddiası bulunuyor.
Bahçeli’nin bugün de basın mensuplarını hedef alması ve yazın açıkladığı 154 kişilik liste hatırlatılarak yargı paketine “etki ajanlığı” başlığı altında medya sektörüyle sosyal medya alanına yönelik yasal düzenleme yapılabileceği öne sürülüyor.
Öğretmenlerle eğitim alanındaki sendikalar tarafından geçen aylarda günlerce protesto edilen ÖMK teklifini ise AK Parti’nin yeniden gündeme taşıyacağı ileri sürüldü. ÖMK’nın da sendikalarca önerildiği şekilde değiştirilmeyeceği ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in talebiyle olduğu gibi yasalaştırılacağı iddia ediliyor.
İktidarla muhalefet arasında olası gerilim başlığı: 2025 yılı bütçesi
TBMM’de Ekim ayı itibarıyla bir başka önemli gündem başlığı ise ülke ekonomisi olacak.
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın bu hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine para politikası ve enflasyon beklentisi üzerine sunum yapması bekleniyor.
Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanacak 2025 yılı bütçesi ise Ekim ortasında kamuoyuna açıklanacak ve TBMM’ye sunulacak. Ardından bütçe Kasım ayı itibariyle Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşme maratonuyla ele alınacak. Bu bütçe sürecinde Türkiye’de çalışanlara ve emeklilere yeterli bütçe ayrılmadığı görüşündeki muhalefet cephesinin iktidar teklifine karşı çıkması bekleniyor. Bu sırada TBMM’de bütçe görüşmelerinde söz hakkı elde edebilmek için şu anda 15 milletvekiline sahip DEVA Partisi’nin, Demokrat Parti ve bağımsız milletvekillerinin katılımıyla 20 milletvekili sayısına ulaşabileceği ve meclisteki yedinci siyasi parti grubunu kurabileceği iddia ediliyor.