Suriye’de yıllardır süren çatışmalarda sona yaklaşılırken, ülkelerini terketmek zorunda kalıp komşu ülkelere sığınanlar dönecek mi? Dünya Bankası’nın hazırladığı bir rapor bu soruya yanıt arıyor.
Rapor Washington’da Ortadoğu Enstitüsü’nde kamuoyuyla paylaşıldı. Rapor, dönüşlerin en üst seviyeye çıkarılmasına odaklanmaktansa, sığınmacıların kaldıkları ülkelerde refahlarının arttırılmasına çaba harcanması gerektiğini vurguluyor.
Suriye’de 8 yıldır süren çatışmalarda sona gelinirken, ülkelerini terketmek zorunda kalanların nasıl geri dönecekleri tartışılıyor.
Washington’da Ortadoğu Enstitüsü’nce düzenlenen panelde de bu konu gündemdeydi.
“Suriyeli mültecilerin dönüşü, sosyal ve ekonomik değerlendirmeler” konulu panelde Dünya Bankası’nın bu konuda hazırladığı rapor kamuoyuyla paylaşıldı.
Dünya Bankası’nda uzman ekonomist Harun Önder’in 70 kişilik bir ekiple hazırladığı raporda geri dönüşler konusunda 4 unsurun etkili olduğu kaydediliyor. Rapora göre 2018’in ortasına kadar Türkiye’den Suriye’ye dönen sığınmacıların sayısı 40 bin.
Önder paneldeki sunumunda, “Dönüşleri etkileyen 4 etken belirledik. Birincisi güvenlik, ikincisi geçim seçenekleri, üçüncüsü ev, arazi gibi varlıklara ulaşabilme ve sonuncusu da eğitim, sağlık, su, elektrik gibi hizmetlere ulaşma. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği rakamlarına göre 2015’ten 2018’in ortasına kadar 103 bin 9 sığınmacı ülkelerine döndü. En fazla geri dönüş yüzde 10.8’le Irak’tan. Sonra yüzde 6.6’yla Ürdün, yüzde 1.5’la Lübnan ve yüzde 1.1’le Türkiye’den. Bu Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne kayıtlı 5.6 milyon sığınmacı rakamına göre çok az” dedi.
Raporda yaşı ilerlemiş olanların daha fazla geri döndüklerine dikkat çekiliyor.
Harun Önder, Geri dönenler ortalama yaşın üzerinde. Geri dönmeyenler genelde çocuklu aileler. Çocuklar geri dönmüyor. Eğitim seviyesinin geri dönüşe karışık bir etkisi var.Kadınlar daha az dönüyor. Aile üyesi ne kadar fazlaysa dönüş oranı da azalıyor” diyor.
Raporda öneriler de vardı.
Önder, “Suriye’de iyileşme sıklıkla daha iyi geri dönüşlere olanak sağlıyor. Eğer bulundukları ülkelerde hayatlarını kötü hale getirirseniz bu geri dönüyorlar anlamına gelmiyor. 3 önemli mesajımız var, birincisi ekonomik bakış açısından çeşitli politikalar uygulanmalı, bütün paranızı geri dönüşleri sübvanse etmek için ortaya koymak istemessiniz. Ama Suriye’de hizmetleri sağlamak için ne kadar para harcamak istiyorsunuz? Bu da Suriye’de güvenlik koşullarının ne kadar hızlı iyileşeceğiyle ilgili. Güvenlikten kastım, ayrıca insan hakları ve mülk hakları. Son olarak geri dönüşleri en üst seviyeye çıkarmaya çalışmayın, sığınmacıların refahını bulundukları ülkelerde, Suriyelilerin refahını da Suriye’de yükseltmeye çalışın” ifadelerini kullanıyor.
Peki, Şam sığınmacıların geri dönmesini istiyor mu? Panele katilan Barış Enstitüsü’nden Mona Yacoubian’a göre bu sorunun yanıtı “hayır”.
Yacoubian, “Yanıtım, daha çok Rusya’nın uluslararası meşruiyet açısından geri dönüşleri istiyor. Bu açıdan bakıyorlar. Suriye rejiminin büyük çaplı geri dönüşlerle ilgilendiğini sanmıyorum. Muhtemelen sığınmacıların büyük çoğunluğunun rejime muhalif olma olasılığı. Sanırım tutuklanmalarla ilgili endişeler de sığınmacıların rejimin kontrolündeki bölgelere dönmesini zorlaştıran faktörlerden” diyor.
Suriye’de 8 yıldır devam eden çatışmalarda resmi rakamlara göre 500 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. Yaklaşık 6 milyon kişi komşu ülkelere sığındı. Türkiye de yaklaşık 4 milyonla en fazla Suriyeli sığınmacıya sahip ülke. Türkiye’yi de çok yakından ilgilendiren geri dönüşlerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ya da nasıl gerçekleşeceği çatışmaların tamamen sona ermesiyle önümüzdeki günlerde netleşeceğe benziyor.