Medya, Suriye’deki savaş gelişmelerine odaklanmış olsa da, ülkede birçok siyasi eylemci, kurulan yüzlerce yerel konsey aracılığıyla sivillere temel hizmetler sunmaya çalışıyor. Ancak konseyler hizmet verebilmek için karmaşık siyasi ortamla ve silahlı gruplarla müzakere etmek zorunda kalıyor. Üstelik yeterli mali desteğe de sahip değiller.
Suriye’nin muhaliflerin elinde olan bölgelerinde ortaya çıkan yerel konseyler, insanların temel gereksinimlerini karşılamaya çalışıyor.
Suriye’nin farklı yerlerinde oluşturulan 416 yerel konsey Esat güçleri ve IŞİD’in elinde olmayan kasaba ve köylerde çalışmalarını sürdürüyor. Bazı kentlerde konsey yetkilileri kabaca da olsa seçimle göreve gelmiş.
Rusya ve hükümet birliklerinin hava saldırıları ve karada çatışmalar arasında çalışan bu kişiler sıklıkla savaş kadar, sivil hayatı da yönetmek isteyen İslamcı ve diğer muhalif gruplarla karşı karşıya geliyor.
Yerel Yönetim Konseyleri Birimi adlı, konseylere danışmanlık yapan bir sivil toplum örgütünde çalışan Muhammet, konseylerin ortaya çıkışında tek bir grubun etkili olmadığını söyüyor.
Konseylerin farklı yerlerde rastgele ortaya çıktıktan sonra bir yapılandırmayla alt konseylerin, kasaba konseylerinin, kent konseylerinin ve de il konseylerinin ortaya çıktığını söyleyen Muhammet, 8 konseyin, alt konseyler arasında yapılan oylamayla seçildiğini belirtiyor.
Konseyler, Halep, İdlib ve Lazkiye’nin belli kırsal bölgelerinde ve de Şam’ı çevreleyen muhalif kasabalarda yardım amacıyla ortaya çıkmış.
Eylemciler kısa süre içinde Esat’ın püskürtülmesi ve de radikal İslamcı milislerin kontrollerini arttırma isteği arasında sivil sorumluluk alanlarını belirlemeleri gerektiğini anlamış. Böylece elektrik, su, sağlık ve eğitim gibi hizmetleri sunmaya başlamışlar.
Batılı yetkililer, konseylerin ortaya çıkışını önemli bir sivil toplum olayı olarak görüyor. Bu konseylerin, ayaklanmanın ideolojik yönünü belirlemesini, böylece mezhepçiliğin ve radikal İslamcıların önüne geçerek, halk arasında laik ve sorumlu yerel yönetimlere olan desteği arttırmasını umuyor.
Geçen ay ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Tony Blinken, Washington’un ılımlı muhaliflere 100 milyon dolar daha vereceğini açıkladı. Bu paranın bir kısmı Suriye’deki yerel konseylere gidecek. Amerika, 2012’den bu yana ılımlı muhaliflere 500 milyon dolar verdi.
Destek almaktan memnun olsalar da bazı sivil toplum aktivistleri verilen desteğin şartlarından şikayetçi.
Eylemci Basım El Kuveyti, Batılı donörlerin yerel grupların işleyişine karıştığını ve yardımların yardım dağıtanlar tarafından yanlış yönlendirildiğini söylüyor. Bu yanlışlıklar gıda yardımında da meydana gelmiş.
Bu kadar gıda yardımına gereksinim olmadığını söyleyen eylemci, Suriye’de, kuşatılmış bölgeler dışında tarım projelerinin çok yararlı olacağını belirtiyor.
Yerel konsey üyeleri de bu görüşte. Onlar da yardım gönderen grupların, bölgedeki gereksinimlere daha fazla kulak asması gerektiğini ifade ediyor.
,