Tarihin en kanlı savaşlarında biri olarak kabul edilen Suriye’deki iç savaş, yüzbinlerce insanın ölümüne, milyonlarca insanın da yurtlarını terkedip başka ülkelere göç etmesine sebep oldu.
Suriye’de yaşanan acımasız savaş sebebiyle ülkesini terk eden 3 milyondan fazla mülteci, Türkiye’ye sığınmış durumda. Bu sığınmacılar, sadece ülkelerini değil, aynı zamanda işlerini, okullarını, hayallerini, ve sevdiği bir çok şeyi arkalarında bırakmak zorunda kaldılar.
Suriye’nin Halep kentinde doğup büyüyen Jiwan Abdo, savaşın vahşetine ve acımasızlığına daha fazla dayanamayarak ailesiyle birlikte yaklaşık iki yıl önce Türkiye’ye gelen bir Suriyeli mülteci. Savaş başlamadan önce Şam Üniversitesi’nde oyunculuk ve sinema eğitimi alan Jiwan, çok sevdiği okulunu yarıda bırakarak Türkiye’ye gelmek zorunda kalmış. En büyük hayali oyunculuk ve yönetmenlik olan Jiwan, yaşadıkları bunca zorluğa rağmen hayallerinin peşinden koşmaya devam etmekte kararlı.
Ailesiyle birlikte Suriye’den kaçarak İstanbul’a geldiğini anlatan Abdo, geçinebilmek için konfeksiyondan inşaata, hamallıktan çay ocağına kadar birçok işte çalıştığını söylüyor.
Bütün bu işlerde çalışırken bile, aklının sadece hayallerini kurduğu oyunculuktaolduğunu söyleyen Jiwan Abdo, fırsat buldukça işyerinin tuvaletinde bile oyunculuk çalıştığını anlatıyor.
Annesinin ve kardeşlerinin Almanya’ya gittiğini belirten Abdo, babasıyla birlikte uzun süre kahvehanede çalıştığını hatta evleri olmadığı için uzun süre orada yatıp kalktıklarını belirtti.
Abdo, oyunculuğun kendisi için yaşama sebebi olduğunu söylüyor. Öyleki, babasıyla birlikte kaldıkları kahvehanede işlerini bitirip babası uyuduktan sonra, kahvehanedeki sandalyeleri dizip kendisi için sanal bir sahne yaratan Abdo, oyunculuk çalıştığını anlatıyor ve bu süre içerisinde hayallerinin peşinde koşması için kendisine sadece babasının destek olduğunu söylüyor. Gündüz çalıştıkları işyerinde oturup senaryo yazdığını belirten Abdo, babasının işte tek başına çalışarak ona çay getirdiğini ve kendisini teşvik ettiğini söylüyor.
Son olarak babasının da Almanya gittiğini, Türkiye’de tek başına kaldığını söyleyen Suriyeli sığınmacı, Türkiye’ye geldiğinde oyunculuk ve yönetmenlikle ilgili karşısına çok güzel fırsatlar çıkacağını beklediğini ancak işlerin hiç de umduğu gibi olmadığını anlatıyor.
Bir gün yönetmen İbrahim Yeşilbaş ile yollarının kesiştiğini anlatan Jiwan Abdo, Türkiye’de ilk kısa filmini çekme fırsatını yakalamış. Kendi hayat hikayesini anlatıldığı “Kameralı Çocuk” filminde oynayan Abdo, hayallerine bir adım yaklaşmanın sevincini yaşıyor. Yurtiçi ve yurtdışı birçok festivalde ödül alan “Kameralı Çocuk” filmiyle çok beğenildiğini, herkesin kendisini alkışladığını söyleyen Jiwan Abdo, daha sonra herkesin kendisini unuttuğunu, hiç kimseden bir destek görmediğini ifade ediyor.
Abdo, annesini, babasını, kardeşlerini sinema için geride bıraktığını ve sinema için her şeyi yapmaya hazır olduğunu anlatıyor. Jiwan Abdo için sinema öyle büyük bir tutku ki, sevdiği kızın kendisine sinemadan vazgeçmesini söylediğini ancak sinema yerine sevdiği kızdan vazgeçtiğini anlatıyor.
“Fillerin İzi” adlı başka bir kısa filmde de rol aldığını söyleyen Suriyeli oyuncu, kendi senaryolarını yazdığını ve bunları bir gün filme dönüştürmeyi hayal ettiğini söylüyor.