Suriye’deki iç savaştan kaçan mültecilerin sayısı üç buçuk milyona yaklaştı ve bunların yarısından fazlası çocuk. Sadece Ürdün’de, 300 binden fazla çocuk mülteci var. Komşu ülkede yeni bir hayata başlayan Suriyeli çocuk mültecilerin eğitim, sağlık ve psikolojik destek hizmetlerine erişimleriyse kısıtlı. Uluslararası toplum, mültecilere barınak, gıda ve temel sağlık hizmetleri ulaştırmaya odaklanıyor. Ancak Suriyeli çocukların içinde bulunduğu psikolojik durum trajik sonuçlar doğurabilir ve bu çocukların savaş travmasını atlatmasına yardım eden sadece bir avuç sivil toplum örgütü var.
Amman’daki Malki Selam Çocuk Merkezi’nde alışılagelmişin dışında sessiz bir sabah yaşanıyor çünkü bugün milli bayram. Ancak 9 yaşındaki Tallal ve kardeşi Meryem, bayramı, yaşadıkları El Hüseyin mülteci kampı yerine burada geçirmeyi tercih etmiş:
“Suriye’ye dönmek istiyorum. Ürdün’de yaşamayı sevmiyorum. Bütün çocuklar beni dövmeye çalışıyor. Ben hiçbir şey yapmıyorum ama çocuklar bana annemin ismini soruyor ve sonra da vurmaya başlıyor.”
Buradaki herkes okullarından, öğretmenlerinden, arkadaşlarından ve hatta ailelerinden söküp alınmış. Daha da önemlisi, hepsi savaşa tanıklık etmiş:
“Şam’da yaşıyorduk. Sonra çatışma çıktı. Evimizin bodrum katına saklandık. Gece çatışmalar durunca eve döndük. Ertesi gün etrafı gezdiğimizde her şeyin yıkıldığını gördük. Ayakta kalan kolonlar kurşunlarla doluydu. Yıkılan duvarlar her yeri kaplamıştı.”
Tallal ve Meryem, iki aydır Amman’daki çocuk merkezine geliyor. Her ikisi de, Doktor Ahmet Şefik ve ekibi tarafından yürütülen üç aylık rehabilitasyon programına katılıyor:
“Suriye’den gelen çocuklarla ilgili ciddi sorunlar var. Esat rejimi Suriye’deki her şeyi yıktı. Sadece fiziksel değil, ruhsal zarar da verdi.”
Doktor Şefik her üç ayda bir El Hüseyin mülteci kampındaki çocuklarla görüşüp aralarından 20 tanesini programa alıyor. Çocukların çoğunda, yatağını ıslatma, kabus görme, sosyalleşme korkusu gibi travma kaynaklı sorunlar görülüyor. Birkaç ay önce Tallal da bu çocuklardan biriymiş.
Doktor Şefik: “Kabus görüp görmediğini sordum, artık Suriye’ye dönmekle ilgili güzel rüyalar gördüğünü söyledi. Bahçesine, evine, camisine geri döndüğünü görüyor.”
Çocuk merkezinde oyun oynayan çocuklar kendilerini Suriye’ye yakın hissediyor. Program boyunca her gün değişik terapi yöntemleri uygulanıyor. Oyun oynamak ve şarkı söylemekse bütün terapilerin bir parçası. Amaç çocuk olduklarını hissettirmek.”
Ancak rehabilitasyon burada bitmiyor. Suriye’den iki yıl önce ayrılan Doktor Şefik, çocukların ailelerini de ziyaret ediyor:
“Her gün çocukların velileriyle konuşuyoruz. Veliler her gün kliniğime geliyor. Bazen onlara ders veriyoruz. Bazen sadece konuşuyoruz. Velilerin çoğu bana gece yatak ıslatmalarının ve kabusların bittiğini söyledi.”
Doktor Şefik ve ekibi, programdan mezun olmuş 200’den fazla çocukla da irtibatı kesmiyor. Bu kadın, kocasının dokuz çocuğunun gözü önünde öldürülmesinden sonra Suriye’yi terk etmiş. BM mülteci dairesi, bu anneye ve çocuklarına bir oda ve mutfak sağlamış. Çocuklarının üçü Selam programına katılan Suriyeli anne, programın başarılı olduğunu söylüyor:
“Anneleri çocuklarının eve geldiğinde mutlu olduklarını, şarkı söylediklerini oyun oynadıklarını söyledi. Bu yüzden de çocuklarını merkeze geri getirmek istiyor.”
Ancak Doktor Şefik bu konuda söz veremiyor çünkü merkezde kısıtlı sayıda yer var. Doktor Şefik, mümkün olduğu kadar fazla sayıda çocuğun terapi almasını istiyor:
“Buradaki bütün Suriyelilere güçlü olmaları gerektiğini söyledik. Esat rejimi her şeyimizi elimizden almak istedi. Evime döndüğümde hiçbir şey olmamış gibi ailemle, çocuklarımla oynuyorum. Bu benim işim.”
Savaşın izleri çok derin. Üç aylık bir programın böyle büyük bir travmayı ortadan kaldırmasını beklemek gerçekçi olmayabilir. Ama Doktor Şefik ve Malki Selam Merkezi Suriyeli çocukların kaybettikleri neşeyi ve aidiyet duygusunu geri vermeye çalışıyor.