LÜBNAN —
Suriye’deki iç savaş komşu Lübnan’daki siyasi huzursuzluğu da tetikliyor. Amerika’nın Sesi muhabiri James Brooke, Lübnan’ın ikinci büyük kenti Trablus’ta Esad rejimi destekçileri ve karşıtları arasında geçen hafta silahlı çatışma yaşandığını bildiriyor.
Trablus’taki mahallelerden biri, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın posterleriyle dolu.
Bu posterde, “Komutanı Beşar Esad olduğu sürece Arap ulusu diz çökmeyecektir” yazıyor.
Yerel milis lideri Ebu Ali Zumar, son beş yıldır mahallesinden çıkıp sahile inmediğini söylüyor. Oysa sahil, evinden bir kilometre uzakta.
Aşağı bölgeyi Trablus’un nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Sünniler’den kurulu milisler koruyor. Sünniler Suriyeli isyancıları destekliyor.
Suriye’deki iç savaş geçen yıl Lübnan’a sıçradı. Trablus’ta karşıt görüşlü gruplar çatıştı, 17 kişi öldü, 77 kişi yaralandı.
Trablus’ta Esad rejimi yandaşları ve karşıtları arasında çatışma çıkmasının ardından Lübnan ordusu sokağa çıkma yasağı ilan etti. Suriye’de isyancılara katılıp ölen 20 gönüllüden birinin resmi de sokaklarda asılı.
Suriye sınırı bölgeden 30 kilometre uzakta. Lübnanlılar isyancı Sünni kardeşlerine yardım etmek için Suriye’ye gidiyor.
Trablus’ta çatışan tarafları ayıran sokağın adı da Suriye.
Tabanne imamı Şeyh Velid Tabuş, tepede yaşayan düşmanlarının Suriye istihbaratıyla işbirliği yaptığına inanıyor. Onlar da Suriye’yi yöneten Esad’ın ailesiyle aynı Nusayri mezhebine mensup. Lübnanlı imam, ülkesindeki Nusayriler’in Esad rejimi yıkılmadan Suriyeli yöneticilerle bağlarını kesmesi gerektiğini savunuyor: “Fransa’dan, Amerika’dan ve Rusya’dan Suriye’nin bölüneceğine dair haberler duyduk. Beşar Esad Tartus ya da Lazkiye’ye gidecek ve orada bir Alevi devleti kuracakmış. Bu sadece Trablus için değil tüm Arap bölgesi için kötü olur.”
Gazetecilerle sık görüşmediği söylenen Alevi milis lideri Zumar, Sünni mahallelerde son yıllarda radikalleşme yaşandığını söylüyor: “İslamcı görünüyorlar, sakal, bıyık bırakıyorlar, Usame bin Ladin gibi giyiniyorlar. Fanatikleşiyorlar. Camilerde ve televizyonlarda başkalarını kötülüyorlar. Geçmişte kardeş gibi yaşıyorduk.”
Elinde kalaşnikof tutan üç yaşındaki oğlunun fotoğrafını Amerika’nın Sesi’ne gösteren Zumar, Sünniler’in etnik temizliğinden Aleviler’i kurtarmak için savaştığını söylüyor.
Suriye Caddesi’nde Lübnan ordusu devriye geziyor. Askerler iki tarafı da izlemeye almış.
Manav dükkanı yakılan Abdülhamid Sidavi, 15 yıl devam ettikten sonra 1990 yılında sona eren Lübnan iç savaşını hatırlıyor: “İç savaş 1975’te başladığında 23 yaşındaydım. Şimdi savaş çocuklarımıza geri döndü.”
Suriye’deki şiddet olaylarının Lübnan’a da sıçramaması için şimdi umutlar Lübnan ordusuna bağlanmış durumda.
Trablus’taki mahallelerden biri, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın posterleriyle dolu.
Bu posterde, “Komutanı Beşar Esad olduğu sürece Arap ulusu diz çökmeyecektir” yazıyor.
Yerel milis lideri Ebu Ali Zumar, son beş yıldır mahallesinden çıkıp sahile inmediğini söylüyor. Oysa sahil, evinden bir kilometre uzakta.
Aşağı bölgeyi Trablus’un nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Sünniler’den kurulu milisler koruyor. Sünniler Suriyeli isyancıları destekliyor.
Suriye’deki iç savaş geçen yıl Lübnan’a sıçradı. Trablus’ta karşıt görüşlü gruplar çatıştı, 17 kişi öldü, 77 kişi yaralandı.
Trablus’ta Esad rejimi yandaşları ve karşıtları arasında çatışma çıkmasının ardından Lübnan ordusu sokağa çıkma yasağı ilan etti. Suriye’de isyancılara katılıp ölen 20 gönüllüden birinin resmi de sokaklarda asılı.
Suriye sınırı bölgeden 30 kilometre uzakta. Lübnanlılar isyancı Sünni kardeşlerine yardım etmek için Suriye’ye gidiyor.
Trablus’ta çatışan tarafları ayıran sokağın adı da Suriye.
Tabanne imamı Şeyh Velid Tabuş, tepede yaşayan düşmanlarının Suriye istihbaratıyla işbirliği yaptığına inanıyor. Onlar da Suriye’yi yöneten Esad’ın ailesiyle aynı Nusayri mezhebine mensup. Lübnanlı imam, ülkesindeki Nusayriler’in Esad rejimi yıkılmadan Suriyeli yöneticilerle bağlarını kesmesi gerektiğini savunuyor: “Fransa’dan, Amerika’dan ve Rusya’dan Suriye’nin bölüneceğine dair haberler duyduk. Beşar Esad Tartus ya da Lazkiye’ye gidecek ve orada bir Alevi devleti kuracakmış. Bu sadece Trablus için değil tüm Arap bölgesi için kötü olur.”
Gazetecilerle sık görüşmediği söylenen Alevi milis lideri Zumar, Sünni mahallelerde son yıllarda radikalleşme yaşandığını söylüyor: “İslamcı görünüyorlar, sakal, bıyık bırakıyorlar, Usame bin Ladin gibi giyiniyorlar. Fanatikleşiyorlar. Camilerde ve televizyonlarda başkalarını kötülüyorlar. Geçmişte kardeş gibi yaşıyorduk.”
Elinde kalaşnikof tutan üç yaşındaki oğlunun fotoğrafını Amerika’nın Sesi’ne gösteren Zumar, Sünniler’in etnik temizliğinden Aleviler’i kurtarmak için savaştığını söylüyor.
Suriye Caddesi’nde Lübnan ordusu devriye geziyor. Askerler iki tarafı da izlemeye almış.
Manav dükkanı yakılan Abdülhamid Sidavi, 15 yıl devam ettikten sonra 1990 yılında sona eren Lübnan iç savaşını hatırlıyor: “İç savaş 1975’te başladığında 23 yaşındaydım. Şimdi savaş çocuklarımıza geri döndü.”
Suriye’deki şiddet olaylarının Lübnan’a da sıçramaması için şimdi umutlar Lübnan ordusuna bağlanmış durumda.