ABD’nin desteklediği ve omurgasını YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri ile Suriye ordusu arasında ülkenin kuzeydoğusunda çatışmalar yaşanıyor. Bu gelişmeyle, geçen hafta isyancıların ilerlemesi karşısında Halep’i kaybeden Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat için yeni bir cephe açılmış oluyor.
Suriye ordusundan bir kaynak ve ülkenin doğusundan bir güvenlik kaynağı, stratejik olarak hayati önem taşıyan bölgedeki hava saldırılarında, Suriye hükümetine destek veren İran’ın desteklediği milis grupların hedef alındığını belirtti.
Her iki kaynak bu hava saldırılarından, Suriye’de IŞİD’e karşı faaliyet içinde olan ve sahada az sayıda askeri bulunan ABD liderliğindeki askeri koalisyonun sorumlu olduğunu savundu.
Reuters ise hava saldırılarında yabancı bir gücün dahil olduğu iddiasını bağımsız şekilde henüz doğrulayamadı, koalisyondan henüz bir açıklama gelmedi.
Pentagon: "Meşru müdafaa amaçlı silah sistemleri vuruldu"
ABD Savunma Bakanlığı ise, Suriye'nin doğusunda silah sistemlerine karşı meşru müdafaa amaçlı olarak harekete geçtiğini ve bunun isyancıların ilerlemesiyle bağlantılı olmadığını açıkladı.
Pentagon sözcüsü Pat Ryder, ABD ordusunun, Amerikan askerlerine karşı roket ateşlenmesinin ardından üç adet mobil roket rampası ve bir adet T-64 tankı dahil, silah sistmelerini vurduğunu belirtti.
Ryder, "Bu meşru müdafaa eylemleri ABD personeline yönelik tehditleri başarılı şekilde ortadan kaldırmıştır, Suriye'nin kuzeybatısındaki daha geniş faaliyetlerle bunun bir bağlantısı bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı.
Pentagon sözcüsü Amerikan askerlerine yönelik saldırıları kimin gerçekleştirdiğini incelediklerini ancak daha önce aynı bölgeden İran destekli güçlerin Amerikan askerlerini hedef aldığını belirrtti. Ryder, Suriye ordusunda askerlerin de bölgede bulunduğunu ekledi.
ABD'nin Suriye'de IŞİD'le mücadeleye odaklanan yakaşık 900 askeri bulunuyor.
Çatışmalar Esat açısından askeri tabloyu karmaşık hale getiriyor
Fırat Nehri’nin karşısında Deir El Zor’dan itibaren köylerde yaşanan çatışmalar, geçen haftadan bu yana Hama yakınlarında isyancılardan yeni bir saldırıyla karşı karşıya kalan Beşar Esat açısından askeri tabloyu daha da karmaşık hale getiriyor.
Başını Heyet Tahrir el- Şam’ın çektiği isyancılar geçen hafta Suriye’nin savaştan önce ikinci büyük kenti olan Halep’i ele geçirmişti.
İsyancıların bu saldırısı, 2020’den bu yana cephe hatlarının donmuş halde olduğu savaşta yıllardır yaşanan en kapsamlı saldırıydı.
İlgili Haberler Almanya’da Suriyeli mülteci dalgası endişesiHalep sakinleri kentin isyancıların eline geçmesinin ardından gıda eksikliği yaşandığını belirtiyor. Reuters’ın bölgeden çektiği fotoğraflar, uzun ekmek kuyrukları olduğunu gösteriyor.
Reuters’a konuşan bölge sakinleri yakıt sıkıntısının da yaşandığını ve taksi şoförlerinin buna karşılık fiyatları arttırdığını aktarıyor.
Suriye’de faal olan önemli İslamcı gruplardan Ahrar El-Şam yayınladığı görüntülü bir mesajda, durumun istikrara kavuşacağını belirterek savaşçılara “kent içinde disiplinli olmaları” çağrısında bulundu.
İsyancılar Hama'ya yaklaştı
Pazartesi ve Salı günü cephede en şiddetli çatışmaların, son yıllarda çok sayıda köyün sürekli el değiştirdiği Hama’nın kuzeyinde yaşandığı belirtiliyor.
Suriye’deki savaşı başından bu yana takip eden ve isyancılardan bilgi alarak durumu aktaran Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Salı günü isyancıların bu köyleri yeniden ele geçirdiğini belirtti.
İki isyancı kaynak ise isyancıların Hama kırsalında kazanım elde ettiğini belirtti.
İlgili Haberler “Hizbullah Esat'a destek için Suriye’ye savaşçı göndermeyi şimdilik düşünmüyor”Her iki taraf Rus savaş uçaklarının rejime ait uçaklarla birlikte son günlerde isyancılara yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdığını belirtti. Suriye devlet medyası, Suriye ve Rusya’ya ait savaş uçaklarının Hama kırsalının kuzeyini vurduğunu aktardı. Arama kurtarma görevlileri Halep ve İdlib’de hastaneleri hedef aldığı belirtilen hava saldırılarında sivil can kaybı yaşandığını bildirdi.
Suriye’de gerilimin devam etmesi, Gazze ve Lübnan’daki savaşlarla halihazırda ateş hattında olan bir bölgenin daha da istikrarsızlaşması riskini taşıyor. İsrail ve Lübnan Hizbullahı arasında geçen hafta ateşkes sağlanmıştı.
2011’de başlayan Suriye iç savaşında yüzbinlerce kişi hayatını kaybetti. Savaşa önemli bölgesel güçler dahil oldu ve savaş yüzünden milyonlarca kişi mülteci konumuna düştü.
Yaklaşık 10 yıl önce Rusya ve İran’ın desteğini alan Beşar Esat avantajlı konumdaydı ancak bu desteğin İsrail’in son iki ay içinde İran’ın müttefiki konumundaki Hizbullah’a ağır kayıp verdirmesi sebebiyle zorda olduğu yorumları yapılıyor.
İlgili Haberler Suriye muhalefet lideri: “Amaç Esat’ı siyasi çözüme zorlamak; Türkiye operasyonun parçası değil”Bölgede kontrol mücadelesi
Esat güçlerinin son günlerde çekilmesi ülkenin kuzeybatısında, kuzeyinde ve doğusunda bazı bölgeleri kontrol eden diğer gruplar arasında da kontrol mücadelesinin başlamasına yol açtı.
Suriye’nin doğusunda ABD’nin desteğiyle bazı bölgeleri kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri Salı günü yaptığı açıklamada, “Deir El Zor Askeri Konseyi’nin, daha önce Suriye ordusunun elinde bulunan yedi köyün korunmasından sorumlu olduğunu” belirtti.
Deir El Zor Askeri Konseyi, başını YPG’nin çektiği Suriye Demokratik Güçleri adı altında faal olan yerel Arap savaşçılardan oluşuyor.
Suriye devlet medyası ordu ve müttefik güçlerin, çoğu SDG’nin elinde olan ve Fırat Nehri’nin doğu kıyısında rejimin tek varlık gösterdiği köylere yönelik SDG’nin saldırısını püskürttüğünü aktardı.
Suriye ordusundan bir subay, SDG’nin bu hamlesinin amacının, isyancıların ilerlemesinin ardından, hükümet güçlerinin zayıflığından yararlanmak olduğunu; ordu ve İran destekli milis grupların takviye gönderdiğini söyledi.
Suriye’de muharebe cephesi kalabalık
ABD, Rusya, İran ve Türkiye’nin dahil olduğu savaşın Suriye’nin kuzeydoğusuna dönmesi, çatışmadaki karmaşık küresel siyaseti ve kalabalık bir cephede gerilimin daha da tırmanması risklerini ortaya koydu.
İran Pazartesi günü geç saatlerde, çatışmanın başlarında sınırları istikrara kavuşturmak için kullanılan diplomatik sürecin bir parçası olarak önümüzdeki haftasonu Doha’da Türkiye ve Rusya’nın dışişleri bakanları düzeyinde biraraya geleceklerini belirtti.
SDG, Suriye’nin doğusunda 2014-2017 arasında cihatçı küçük bir devleti yöneten IŞİD’le mücadele eden Batı destekli ana kara gücüydü. Türkiye SDG’nin ana omurgasını oluşturan YPG’yi terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olarak görüyor. Türkiye YPG’yi geri püskürtmek için 2017’de sınıra asker göndermişti.
İsyancıların son günlerdeki ilerleyişi, YPG’yi, Halep’in Şeyh Maksut bölgesi ve kuzeydeki Tel Rifat çevresindeki koridor dahil, Halep içinde ve yakınlarında hala elinde tuttuğu bölgelerden uzaklaştırdı.
SDG’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda Irak sınırının büyük bölümünde varlığı, Esat’ı destekleyen İran destekli bölgesel milis gruplarının tedarik hatlarını da karmaşık hale getiriyor.
İran ne yapacak?
Reuters Pazartesi günü, İran destekli yüzlerce Iraklı savaşçının hükümet güçlerine destek için sınırı geçerek Suriye’ye gittiğini bildirdi.
İsrail ayrıca Suriye’de İran destekli güçleri düzenli olarak vuruyor. Suriye devlet medyası, İsrail’e ait bir insansız hava aracının Şam yakınlarında bir aracı hedef aldığını aktardı.
İsrail ordusu uluslararası medyadaki haberler konusunda yorum yapmadığını belirtti.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçı Arapça bir kanala verdiği röportajda Tahran'ın Şam'ın talep etmesi halinde, Suriye'ye asker göndermeyi değerlendireceğini belirtti.