Saldırılar, Irak’ın en karanlık günlerini hatırlattı. Pazartesi günü Irak’ın 19 kentine koordineli saldırılar düzenlenmişti.
Bağdat’ın kuzeyindeki Taji kazabasındaki saldırı en kötüsüydü.
Geçen hafta Irak’taki el Kaide örgütünün lideri atağa geçtiklerini açıklamıştı.
Londra’da Kings College, Uluslararası Radikalleşme Merkezi uzmanı Shiraz Maher, istihbaratın bunu doğruladığını söyledi.
Maher: “İnternetteki forumlarda, el Kaide militanlarının kendi aralarındaki görüşmelerinde çekildiklerine dair bir işaret yoktu. Amerikan askerlerinin çekilmesiyle de el Kaide yeniden gruplaşıyor ve güç olarak ortaya çıkıyor.”
Haziran ayında düzenlenen saldırıda 237 kişi hayatını kaybetti. Haziran, Amerikan askerlerinin çekilmesinden bu yana en kanalı aylardan biriydi.
Maher: “El Kaide, batının uzantısı olduğuna inandığı için Irak’taki sivil kurumları hedef almaya devam ediyor. Ve Ramazan’ın başındayız daha.. Ramazan ayında el Kaide’nin saldırıları hep doruğa çıkmıştır.”
Chatham House uzmanı Nadim Şehadi, Irak’taki şiddet olaylarının temelinde 1980li 90lı yıllarda Saddam Hüseyin döneminde yaşananların yattığını söylüyor..
Nadim Şehadi: “Saddam Hüseyin’in Kürtleri katletmesine izin verdik; Şiileri de… Irak’taki mezhepçilik, aşırıcılık, o dönemin bir ürünüdür.”
Şehadi, batının Irak’taki tecrübelerinin Suriye’ye müdahale tartışmasını etkilediğini vurguladı.
Nadim Şehadi: “Çıkarılan ders şu: Diktatörü devirirseniz ülke dağılıyor… Bence bu sonucu çıkarmak doğru değil. Çünkü Irak’taki sorunlar işgalden önce oluşmuştu.”
Şehadi, Suriye hükümetinin muhalefeti ezmesi de mezhepçilik ve aşırıcılığı körüklediğini düşünüyor.
Nadim Şehadi: “Kapağı kaldırdığınızda gördüğümüz bu.. Müdahale etmenin bir maliyeti olsa da, Suriye’ye müdahale etmemenin de maliyeti var… Ve rejim yıkılıdığında bunun karşılanması gerekecek.”
Uzmanlar, Suriye’deki gelişmelere kayıtsız kalmanın maliyetinin el Kaide’nin de körüklemesiyle ciddi bir mezhep savaşı olabileceğini, bunun Lübnan’a da yansıyabileceğini belirtiyor.
Bağdat’ın kuzeyindeki Taji kazabasındaki saldırı en kötüsüydü.
Geçen hafta Irak’taki el Kaide örgütünün lideri atağa geçtiklerini açıklamıştı.
Londra’da Kings College, Uluslararası Radikalleşme Merkezi uzmanı Shiraz Maher, istihbaratın bunu doğruladığını söyledi.
Maher: “İnternetteki forumlarda, el Kaide militanlarının kendi aralarındaki görüşmelerinde çekildiklerine dair bir işaret yoktu. Amerikan askerlerinin çekilmesiyle de el Kaide yeniden gruplaşıyor ve güç olarak ortaya çıkıyor.”
Haziran ayında düzenlenen saldırıda 237 kişi hayatını kaybetti. Haziran, Amerikan askerlerinin çekilmesinden bu yana en kanalı aylardan biriydi.
Maher: “El Kaide, batının uzantısı olduğuna inandığı için Irak’taki sivil kurumları hedef almaya devam ediyor. Ve Ramazan’ın başındayız daha.. Ramazan ayında el Kaide’nin saldırıları hep doruğa çıkmıştır.”
Chatham House uzmanı Nadim Şehadi, Irak’taki şiddet olaylarının temelinde 1980li 90lı yıllarda Saddam Hüseyin döneminde yaşananların yattığını söylüyor..
Nadim Şehadi: “Saddam Hüseyin’in Kürtleri katletmesine izin verdik; Şiileri de… Irak’taki mezhepçilik, aşırıcılık, o dönemin bir ürünüdür.”
Şehadi, batının Irak’taki tecrübelerinin Suriye’ye müdahale tartışmasını etkilediğini vurguladı.
Nadim Şehadi: “Çıkarılan ders şu: Diktatörü devirirseniz ülke dağılıyor… Bence bu sonucu çıkarmak doğru değil. Çünkü Irak’taki sorunlar işgalden önce oluşmuştu.”
Şehadi, Suriye hükümetinin muhalefeti ezmesi de mezhepçilik ve aşırıcılığı körüklediğini düşünüyor.
Nadim Şehadi: “Kapağı kaldırdığınızda gördüğümüz bu.. Müdahale etmenin bir maliyeti olsa da, Suriye’ye müdahale etmemenin de maliyeti var… Ve rejim yıkılıdığında bunun karşılanması gerekecek.”
Uzmanlar, Suriye’deki gelişmelere kayıtsız kalmanın maliyetinin el Kaide’nin de körüklemesiyle ciddi bir mezhep savaşı olabileceğini, bunun Lübnan’a da yansıyabileceğini belirtiyor.