Yoksulluk ve savaşın büyük zarar verdiği İdlib, Suriye'de “muhaliflerin son kalesi” durumunda. Ancak tecrit halindeki bölgede çoğu Suriyeli, hayatta kalabilmek için acil yardıma muhtaç. Halk ve uzmanlar, umutsuzluğun bölgede yaygın hale geldiğini, gittikçe artan sayıda genç insanın canına kıydığını söylüyor.
Your browser doesn’t support HTML5
İki yıldan fazla önce, İdlib vilayetine yaklaşık bir yıl süren saldırının son aylarında, Suriye Savaşı’nın en büyük kitlesel göçü yaşandı ve bir milyona yakın insan evlerini terketti.
Eski muhalif savaşçı Selim El Ancuki, yaşadığı şehir Suriye hükümet güçlerince ele geçirilince, yerinden edilenler arasındaydı. Eşi ve sekiz çocuğuyla birlikte sonunda İdlib şehrine yakın bu kalabalık kampta bir yer buldu.
Ertesi yıl en büyük oğlunu kaybetti.
Ancuki, "Oğlum intihar etti. Muhammed Selim Ancuki 17 yaşındaydı. Bu kampta yaşamaya başladığımızda psikolojik sorunları vardı. Durumu kabullenemedi” diyor.
Savaş bölgesinde büyümesine rağmen, Muhammed okudu ve ailesine bakmak için araba tamir işini öğrendi. Kampta okulu bırakmak zorunda kaldı. İş bulmak zordu. Babası, oğlunun geleceği olmadığını hissettiğini anlatıyor.
İdlib’de intihar vakaları bir önceki yıla göre yüzde 40 artışta
Doktorlar, İdlib'de gençler arasında intiharın giderek yaygınlaştığını söylüyor.
Dr. Ahmed el Osman, "Suriye'de son on yılda intihar sayıları arttı. Ancak vakalarda artış olduğunu fark ettiğimiz son iki yılda özellikle daha da yaygınlaştı" diyor.
Suriye'nin kuzeybatısındaki istatistikler güvenilir değil. Ancak, Suriye Müdahale Koordinatörlüğü Ekibi isimli yardım grubu, 5 Haziran itibariyle İdlib'de 33 intihar girişimi kayda geçirdiğini ve bu sayının 2021'in tamamındaki vakalardan yaklaşık yüzde 40 daha fazla olduğunu ifade etti.
Akıl sağlığı uzmanları, intiharların nedeninin genellikle İdlib'de yaygın olan aşırı yoksulluk ve izolasyondan kaynaklandığını belirtiyorlar.
Tıbbi Bakım ve Yardım Kuruluşları Birliği’nden uzman Zilal El Esad’a göre, “İnsanların müthiş hayat pahalılığına ve yüksek kiralara uyum sağlayacak kaynakları yok. Bu, intiharlarda önemli bir unsur.”
Zilal El Esad, zorlu koşulların, aile içi şiddet ve uyuşturucu kullanımının yanısıra, depresyon gibi psikolojik sorunların da artışına neden olduğunu dile getiriyor.
Salim El Ancuki, zamanın oğlunun kaybının verdiği acıyı dindirmediğini söylüyor: "Küçük oğlum, ağabeyi ile oynadığını ve ona 'Nerede saklanıyorsun?' dediğini hayal ettiğini anlatıyor. Eşim elbiselerine sarılıp onun için ağlıyor. Ben ise hala onun öldüğünü kabul edemiyorum.”
Selim El Ancuki, Muhammed öldüğünden beri koşulların daha iyiye gitmediğini söylüyor. İdlib, feci bir yoksulluğa gömülürken, “muhaliflerin son kalesi” olarak kabul ediliyor ve zaman zaman saldırıya uğruyor.