İstanbul’da çoğunluğunu Almanlar’ın oluşturduğu turistleri hedef alan intihar saldırısı sonrasında RTÜK ve 7. Sulh Ceza Mahkemesi’nden yayın yasağı kararı aldı. Yayın yasağı, terör saldırısından bir saat sonra getirildi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da Radyo Televizyon Üst Kurumu’na bir yazı göndererek RTÜK Kanunu’nun 7. Maddesi’ni gerekçe göstererek “söz konusu olayla ilgili yayın yasağı getirilmesinin uygun görüldüğünü” bildirdi.
İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başvurusu üzerine 5187 sayılı yasanın 3/2 maddesi uyarınca Sultanahmet’teki patlamayla ilgili soruşturma dosyası hakkında yazılı, görsel ve internet medyasında, sosyal medyada her türlü haber, röportaj, eleştiri ve benzeri yayın yapılmasının yasaklanması yönünde karar verdi.
Yasaklar sosyal medyada tepkiyle karşılandı.
Patlamanın ardından İngiltere'nin Ankara Büyükelçiliği ise, kendi vatandaşlarına yönelik güncellenen turizm uyarısı metnini paylaştı. Sultanahmet civarına gideceklerden yerel güvenlik güçleri talimatını takip etmelerini isteyen metinde, Türkiye için "Burada terörizmden kaynaklı yüksek risk bulunuyor," ifadesi kullanıldı.
ABD Büyükelçisi John Bass da sosyal medya hesabından yayınladığı mesajında, ‘’Sultanahmet'teki patlamayla ilgili haberleri yakından takip ediyoruz. Kalplerimiz olaydan etkilenenlerle’’ dedi.
Yayın yasağı var ama bu kez dar
İslamcı terör örgütü IŞİD’in, bugün, Türkiye’de turizmin kalbi olarak nitelenen Sultanahmet’te gerçekleştirdiği canlı bomba eylemiyle ilgili haberlere getirilen yayın yasağı “dar kapsamlı ve geçici yayın yasağı” olarak nitelendi.
Yayın yasağı, Radyo Televizyon Üst Kurulu’ndan (RTÜK) yapılan yazılı açıklama ile duyuruldu ve kararın Başbakanlık tarafından alındığı bildirildi. Karar, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un imzasını taşıyor.
Sultanahmet’te, Suudi Arabistan doğumlu canlı bomba Nabil Fadlı’nın eylemi sonucu 10 kişi öldü, 15 kişi de yaralandı. Canlı bomba eylemi, bir Alman Turist kafilesi arasında gerçekleştirdi. Ölenlerin 9’unun Alman yurttaşı olduğu ifade edildi. Yayın yasağına gerekçe olarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının muhtemel olması gösterildi.
Farklı gerekçeler
Son dönemde Türkiye’de sık sık uygulanan yayın yasakları hakkında Amerika’nın Sesi’ne konuşan gazeteci-yorumcu Ali Akel, “Son yasağın kapsamı çok dar ve daha çok görüntüler ile ilgili” dedi. Ali Akel, yasağın, daha çok patlama yerindeki “insan kanı ve kalıntıları” türünden görüntüleri içerdiğini belirtti. Ali Akel, Türkiye’deki yayın yasaklarının farklı zamanlarda ve farklı nedenlerle konulduğuna dikkat çekti. Ali Akel, “Devlet, bazen de, bir olayın duyulmasını veya haberinin hızla yayılmasını istemediği zamanlarda yasak koyuyor. Ama, Sultanahmet yasağı o türden değil” dedi. Ali Akel, zaman zaman da, bir olay polis tarafından soruşturulurken şüpheli ve sanık isimlerinin kamuoyuna yansımasının istenmediği durumlarda yayın yasağı getirildiğini kaydetti. Ali Akel, “Kimlikler ya da olayın ayrıntıları basına yansıdığı zamanlarda şüpheli kişiler kaçabiliyor. O zaman da polis tarafından yakalanmaları ya zorlaşıyor ya da imkansız hale geliyor. Ankara’daki canlı bomba eylemine bu nedenle yayın yasağı getirilmişti” diye konuştu.
Son dönem yasakları
301 kişinin öldüğü Soma Faciası, MİT Tırları olayı, dört eski bakan hakkındaki soruşturma, IŞİD’in Musul’daki Türk Başkonsolosluğu’na baskın düzenlemesi, şike soruşturması ve Suruç katliamı son dönemde haberlerine yayın yasağı getirilen olaylar arasında yer alıyor.