ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın Suudi Arabistan temaslarına İsrail ve Filistinliler arasında sürdürülebilir barış çabalarının yanısıra, Yemen ve Kızıldeniz’de İran destekli Husiler’in son dönemde artan saldırıları damga vurdu. Sullivan Husiler’in saldırılarının yalnızca İsrail değil tüm uluslararası topluma yönelik bir tehdit olduğunu söyledi.
Yemen’de 2014’ten bu yana başkent Sana ve Kızıldeniz kıyısının önemli bir kısmını kontrol eden Husiler’in bölgedeki saldırılarında İsrail-Hamas arasındaki savaşın başlamasından beri bir artış yaşanıyor.
Jake Sullivan’ın Suudi Arabistan’daki görüşmelerinde bu saldırıların caydırılması gündemdeydi.
İsrail Devlet Başkanı Isaac Herzog dün sosyal medyadaki bir paylaşımında Husiler’in ve İran’ın Kızıldeniz’de “kırmızı çizgi”yi geçtiğini belirtmişti.
Yemen açıklarında Perşembe günü Danimarkalı bir şirkete ait yük gemisinin bir füze tarafından hedef alındığı bildirildi.
İsrail-Suudi Arabistan normalleşmesi
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, Jake Sullivan Suudi Arabistan’daki temasları kapsamında Gazze’ye insani yardım akışının arttırılması konusunu da görüştü.
ABD’nin İsrail ve Suudi Arabistan arasında ilişkilerin normalleşmesine ilişkin anlaşma çabaları, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısının ardından İsrail ve Hamas arasında başlayan çatışmalar sebebiyle sekteye uğramıştı.
Reuters’ın konuya ilişkin bir haberine göre Beyaz Saray kaynakları, bu anlaşmanın doğru zamanda yeniden canlandırılmasını istiyor.
İran’dan Kızıldeniz’de olası görev gücüne tepki
ABD’li yetkililer Kızıldeniz’de benzer saldırıları caydırmak amacıyla bir görev gücü oluşturma seçeneğini değerlendiriyor.
ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking Perşembe günü Reuters’a yaptığı açıklamada Washington’ın Kızıldeniz’deki gemileri korumak amacıyla mümkün olan en geniş koalisyonu oluşturmak istediklerini söyledi.
İran Savunma Bakanı Muhammed Rıza Aştiyani ise çok uluslu donanma gücünün olağanüstü sorunlarla karşılaşacağını söyledi; “Bizim egemenliğimizin olduğu bir bölgede kimse hareket edemez” dedi.