Su arıtma tesisleri günümüzde atık suları pazarlanabilir ürünlere çeviren çevre dostu fabrikalara dönüşüyor. Amerika’nın Sesi’nden Rosanne Skirble, dönüşümün nasıl yapıldığını görmek için Washington’daki Atık Su Arıtma Tesislerini ziyaret etti
WASHINGTON, D.C. —
Blue Plains dünyadaki en büyük atık su arıtma tesisi. Günde ortalama 1.4 milyar litre kanalizasyon suyu arıtıyor ki bu miktar bir stadyumu doldurabilir. Potomac Nehri’ne pompalanmadan önce temizlenmesi gereken, bu atık su, nitrojen ve toprağı besleyici maddelerle dolu. Washington Su İdaresi Genel Müdürü George Hawkins atık suyun değerli olduğunu söylüyor.
“Burada soru, atık içindeki yararlı unsurları arıttığımız sudan nasıl ayıklar ve tekrar kullanılır hale getirebiliriz.”
Blue Plains, 4 milyar dolarlık bir çevre programı uyguluyor. Tesisin mühendislerinden Chris Peot, yaptıkları çalışmayı, “Projelerden biri gıdaların suya karışmasını engellerken diğeri kanalizasyon taşmalarını önleyecek. Üçüncü bir proje de katı atıkları dev öğütücülerde kaynatarak tekrar kullanımlarını sağlayacak,” şeklinde özetliyor.
“Öğütücülerdeki mikroplar organik maddeyi parçalara ayırıyor ve metan gazına dönüştürüyor. Bu metan gazı da elektrik üreten türbinlerde yanıcı madde olarak kullanılıyor.”
Bu süreçte elde edilen metan gazı bir elektrik santralinin ihtiyacı olan enerjinin üçte birini sağlıyor. Peot, öğütülen katı atıkların diğer yarısının da toprağı beslemek için kullanılan katkı maddesi olarak satılacağını söylüyor.
“Eğer bu atıkları iyi harmanlarsak halka pazarlayabiliriz. Böylece hem yeni bir gelir kaynağı hem de onarım projelerinde kullanılacak temiz toprak kaynağı yaratmış oluruz.”
Bu teknoloji, zengin ülkelerde atık su yönetimini değiştiriyor. Ancak, dışkı içeren atıkları pazarlanabilir ürünlere dönüştüren pilot projelerin yürütüldüğü Gana gibi gelişmekte olan ülkeler de bu teknolojiye ilgi gösteriyor. Çoğunlukla açık kuyuları dolduran bu çamurlu su bir temizlik problemi yaratıyor. Su Çevre Araştırma Vakfı’ndan mühendis Amit Pramanik yeni öğütücülerin bu sorunu çözebileceğini ve atıkları satılabilir ürünlere dönüştürebileceğini söylüyor: “Bu atıkları işlemden geçirip ısıtma veya pişirmede kullanabilir miyiz? Veya bununla gıda mahsülleri yetiştirebilir miyiz? Nitrojen ve fosforu ayırıp tarımda verimi attırabilir miyiz?”
Pramanik’e göre yerel halk için çekici olan, bundan elde edilen kazanımlar.
“Eğer toplumu buna baştan dahil eder ve kazanımları gösterirsek, insanlar bu işe sahip çıkarlar.”
Pramanik, bu yeni çevre dostu fabrikaların dünya genelinde, yerel ekonomi, kamu sağlığı ve çevre açısından büyük anlam ifade ettiğini söylüyor.
“Burada soru, atık içindeki yararlı unsurları arıttığımız sudan nasıl ayıklar ve tekrar kullanılır hale getirebiliriz.”
Blue Plains, 4 milyar dolarlık bir çevre programı uyguluyor. Tesisin mühendislerinden Chris Peot, yaptıkları çalışmayı, “Projelerden biri gıdaların suya karışmasını engellerken diğeri kanalizasyon taşmalarını önleyecek. Üçüncü bir proje de katı atıkları dev öğütücülerde kaynatarak tekrar kullanımlarını sağlayacak,” şeklinde özetliyor.
“Öğütücülerdeki mikroplar organik maddeyi parçalara ayırıyor ve metan gazına dönüştürüyor. Bu metan gazı da elektrik üreten türbinlerde yanıcı madde olarak kullanılıyor.”
Bu süreçte elde edilen metan gazı bir elektrik santralinin ihtiyacı olan enerjinin üçte birini sağlıyor. Peot, öğütülen katı atıkların diğer yarısının da toprağı beslemek için kullanılan katkı maddesi olarak satılacağını söylüyor.
“Eğer bu atıkları iyi harmanlarsak halka pazarlayabiliriz. Böylece hem yeni bir gelir kaynağı hem de onarım projelerinde kullanılacak temiz toprak kaynağı yaratmış oluruz.”
Bu teknoloji, zengin ülkelerde atık su yönetimini değiştiriyor. Ancak, dışkı içeren atıkları pazarlanabilir ürünlere dönüştüren pilot projelerin yürütüldüğü Gana gibi gelişmekte olan ülkeler de bu teknolojiye ilgi gösteriyor. Çoğunlukla açık kuyuları dolduran bu çamurlu su bir temizlik problemi yaratıyor. Su Çevre Araştırma Vakfı’ndan mühendis Amit Pramanik yeni öğütücülerin bu sorunu çözebileceğini ve atıkları satılabilir ürünlere dönüştürebileceğini söylüyor: “Bu atıkları işlemden geçirip ısıtma veya pişirmede kullanabilir miyiz? Veya bununla gıda mahsülleri yetiştirebilir miyiz? Nitrojen ve fosforu ayırıp tarımda verimi attırabilir miyiz?”
Pramanik’e göre yerel halk için çekici olan, bundan elde edilen kazanımlar.
“Eğer toplumu buna baştan dahil eder ve kazanımları gösterirsek, insanlar bu işe sahip çıkarlar.”
Pramanik, bu yeni çevre dostu fabrikaların dünya genelinde, yerel ekonomi, kamu sağlığı ve çevre açısından büyük anlam ifade ettiğini söylüyor.