İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Sözcü Gazetesi davasında, gazetenin 7 yazar ve çalışanına hapis cezası verilirken gazetenin sahibi Burak Akbay’ın dosyası ayrıldı.
Your browser doesn’t support HTML5
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’ndaki mahkeme, “FETÖ/PDY’ye hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım” suçundan Sözcü gazetesi köşe yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru’ya 3 yıl 6 ay 15 gün, Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz ile sozcu.com.tr Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin’e 3 yıl 4 ay,
sozcu.com.tr Haber Koordinatörü Yücel Arı’ya 2 yıl 1 ay, muhabir Gökmen Ulu’ya 2 yıl 1 ay, muhasebe görevlisi Yonca Yücekaleli’ye 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi.
Dava kapsamında 120 gün tutuklu kalan ve serbest kaldıktan bir süre sonra Şubat 2018’de sozcu.com.tr’den ayrılan eski haber müdürü Mediha Olgun’sa beraat etti.
Sanıklar, kararı İstinaf Mahkemesi’ne götürecek. İstinaf mahkemesi kararı bozarsa karar aynı mahkemeye geri dönecek, kararı onarsa Yargıtay’a gidecek.
Metin Yılmaz: "Böyle adaletten böyle karar çıktı, tepe tepe kullansınlar"
Gazetenin genel yayın yönetmeni Metin Yılmaz, karar sonrası duruşma salonundan çıkarken gazetecilerin soruları üzerine, “Zaten beklediğimiz karardı. Böyle bir adaletten de böyle bir karar çıktı. Tepe tepe kullansınlar” değerlendirmesinde bulundu.
Mahkemedeki son savunmasında “Benimle ilgili olarak bilerek ve isteyerek FETÖ'cü örgüte yardım iddiasını kanıtlayacak belge somut olarak yoktur. Din ve Allah tüccarı insanlarla bir arada olmamız mümkün değil” diyen Necati Doğru ve “Hakkımızda açılan boş bir davadır. Aleyhimize ne belge ne tanık vardır. Lafı uzatmadan beraatimi istiyorum” diyen Emin Çölaşan mahkemeden çıkışlarında herhangi bir açıklama yapmadılar.
Ülgen: "Yargıçlar geleceklerinden korkuyor, Türkiye’de yargının bağımsız olmadığını sağır sultan biliyor"
Sözcü gazetesi avukatı Celal Ülgen “Gazetecilik mahkum edilse” de kararın yargılayanlar için Pirüs zaferi olduğunu söyledi.
Adliye önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Ülgen, “Yargıçlar kendi geleceklerinden, çocuklarının geleceklerinden korkuyorlar. Korktukları için sadece mahkum ederek, kendilerini kurtararak topu bir üst mahkemeye atmak istiyorlar. Bu karar, ağır ceza mahkemesi yargıçlarının topu ellerinden atmasıdır diye düşünüyorum. Türkiye’de yargı bağımsız değildir bunu sağır sultan biliyor. Bu dava Sözcü gazetesinin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanıyordu. Bizi, Sözcü gazetesini etkilemeye, sesini kesmeye çalıştılar ama konuşmaya devam etti. Geldiğimiz aşamada bir kararla karşıyayız, bu yargı ve mahkum edenler açısından Pirüs zaferi. Verdikleri ceza, daha önce hiç karşılaşmadığımız, 3 yıl 4 ay seviyesinde. Mahkeme de Sözcü gazetesinin FETÖ’yle iltisakını görmedi ki cezayı 3 yıl 4 aya indirdiler” dedi.
Tanrıkulu: "Çağlayan’da farklı mekanizma var, yıllardır FETÖ’yle mücadele eden Çölaşan ve Doğru FETÖ’den mahkum edildi"
Mahkemeyi takip eden CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bu davayla basın özgürlüğünün mahkum edildiğini, mahkemenin de bu mahkumiyet kararını vererek kendilerini şaşırtmadığını ifade etti.
Tanrıkulu, “Ben bu mahkeme bu davaya başladığında mahkumiyet olacağını tahmin ediyordum. Selahattin Demirtaş kararını bu mahkeme verdi. Canan Kaftancıoğlu bu mahkemeye, düştü, düşürüldü. Onun da savunması dikkate alınmadı. Bu heyet tarafından cezalandırıldı. Sözcü davası da bu heyete düştüğünde bu cezayı öngörmüştük. Çünkü Çağlayan’da farklı bir mekanizma var. Yargı eylem planı ne olursa olsun kendi gündemleriyle hareket ediyor. Bu örgütle alakası olmayan yazarlara ceza verildi. 50 yıldır bildiğimiz FETÖ’yle mücadele eden Necati Doğru’ya, Emin Çölaşan’a FETÖ’den ceza verildi. Yeni yılda da gazetecilere basın özgürlüğü ile ilgili mesaj verildi” verildi.