Kobani’den kaçan Kürt kadın mülteciler IŞİD vahşetinden, sığınabilecekleri tek güvenli yer olan Türkiye’ye geçerken yaşadıkları zorluklardan şikayet ediyorlar.
Suruç’daki Türk sınır karakolu, mültecileri kendi çiftlik hayvanlarını veya araçlarını Türkiye’ye geçirmek istedikleri için 15 gün Türkiye’ye geçmelerine izin vermedi. Mülteciler geçen Pazar günü Türkiye’ye geçiş yapabildi.
Kobani’ye yakın bir köyden IŞİD vahşetinden kaçan bir mülteci, IŞİD militanlarının tanklarla sivillere ateş ettiklerini, tarlalarını yaktıklarını, ve buldukları herkesi öldürdüklerini söyledi. Ayrıca Kürt kadınlarının IŞİD militanlarının tecavüzüne uğradıkları da gelen haberler arasında.
Turkiye-Suriye sınırının büyük bir bölümü milteciler tarafından terk edilmiş araba ve kamyon parkına dönmüş bulunmakta. Bazı Kürtler, çatışmalardan birkaç yüz metre uzakta da olsalar, Türkiye’ye yasal ya da yasadışı geçiremedikleri araçlarını ve çiftlik hayvanlarını korumak amacıyla Suriye tarafında bekliyor.
Kobani ve çevre köylerinden Türkiye’ye geçebilen mültecilerin sayısının ne olduğunu tam olarak bilmek güç. Türk yetkililer yaptıkları tahminleri kısa zaman içerisinde 100 bin’den 200 bin’e değiştirdiler. Belirgin olan tek şey, suriye sınırındaki Suruç’un daha fazla mülteciyi kaldıramayacağı ve mültecilerin Türk yetkililerin tedarik ettiği çadırlarla bulabildikleri yerlerde yaşamaya çalıştıkları.
45 yaşındaki çiftçi Nebez’in 3 oğlu ve 4 kızı var. Aile, Suruç’un çok kalabalık merkezinde Katarlı hayır kurumu tarafından verilen ekmekleri yiyerek yaşamaya çalışıyor. Nebez, geride tarlalarını, evini ve çiftlik hayvanlarını bıraktıklarını söylüyor.
Karısı ise başını sallayarak bulabildikleri her yerde kalmaya çalıştıklarını söylüyor. Aile halen Türk yetkililer tarafından verilecek bir çadırı bekliyor.