Sınrıdışı Edilen IŞİD’li Almanlar’a Berlin'den Yeşil Işık

Türkiye’nin, yabancı IŞİD’lileri vatandaşı oldukları ülkelere geri gönderme kararı sonrasında, Alman hükümeti zanlıların Almanya'ya nasıl döneceğini tartışıyor. Geçmişte IŞİD’e katılan vatandaşlarının ülkeye gelmesine sıcak bakmadığını çeşitli fırsatlarda dile getiren Almanya hükümeti, örgüt üyelerinin ülke sınırına gelmesi durumunda ayrı bir güvenlik mekanizmasının devreye gireceğini bildirmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "IŞİD'li teröristleri ülkelerini göndereceğiz" açıklamasından sonra konu yeni bir boyut kazandı. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, "Ülkeye gelecek IŞİD'le bağlantılı kişilerin, eylemlerinden sorumlu tutulabilmeleri ve yargılanabilmeleri için somut delillerin gerektiğini" belirtti. İçişleri Bakanı Horst Seehofer’ın ise meslektaşı Süleyman Soylu’yla IŞİD’li Almanlar’ın dönüş süreci konusunu telefonda konuştuğu açıklandı.

Bir bakanlık sözcüsü, Türk tarafının Türkiye'den sınır dışı edilen IŞİD'liler hakkındaki bilgileri önceden Almanya’ya ileteceğini söz verdiğini belirtti.

Bakan Seehofer ise, kamuoyunun tedirgin olmasına neden bulunmadığını, dönen zanlılarla ilgili soruşturmaların sürdüğünü ve dönenlerin Almanya için tehlike oluşturmaması için yetkililerin tüm hazırlıkları yaptığını kaydetti.

Hristiyan Demokrat CDU’nun Dış Politika Sözcüsü Norbert Röttgen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın IŞİD’lileri geri gönderme kararını "şantaj" olarak tanımladı. "İkili ilişkilerde şantaj kabul edilemez" diyen Röttgen, Türkiye’nin ekonomik açıdan Almanya ve Avrupa’ya muhtaç olduğunun unutulmaması gerektiğini öne sürdü.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye’nin elinde Alman uyruklu toplam 20 IŞİD’li bulunduğunu açıklamıştı. Bu kapsamda önümüzdeki günlerde toplam 10 zanlının Türkiye’deki cezaevlerinden alınarak Almanya’ya gönderileceği öğrenildi. Der Spiegel dergisi, geri gönderecekler arasında beş çocuklu bir ailenin de bulunduğunu iddia eden bir haber yayınladı.

Diğer iki zanlının ise daha önce Suriye’nin kuzeyinde tutuldukları kamplardan kaçarak Türkiye’ye sığınan ve eşleri IŞİD üyesi olan iki kadın olduğu tahmin ediliyor. Müvekkillerinden birinin sonradan Müslümanlığı seçen bir Alman kadın olduğunu doğrulayan Hamburglu bir avukat, güvenlik birimlerinin söz konusu kadının IŞİD’li kocasının çatışmalarda ölmesinden sonra, radikalleşmesi nedeniyle pişman olduğunu ve yıllardır Almanya’ya dönmeye çalıştığını açıkladı. Söz konusu kadının Hamburglu olduğunu doğrulayan Hamburg Eyaleti İçişleri Bakanı Andreas Grote, zanlının dönüşü için tüm hazırlıkların tamamlandığını bildirdi.

Yapılan tüm açıklamalara rağmen, Türkiye’den geri gönderilen IŞİD'liler konusunda nasıl bir hukuki süreç izleneceği sorusu tam anlamıyla cevaplanmış değil. Almanya ülke içinde terör olaylarına karışan yabancıları cezalandırıp sınır dışı ediyor. Alman vatandaşı olanlar için cezai süreç, terör olaylarına hangi derecede katıldıklarının tespit edilmesinden sonra başlıyor.

Hukuk uzmanları, suçun farklı bir ülkede işlenmiş olması nedeniyle IŞİD'e katılmış Alman vatandaşlarının yargılama sürecinde delil yetersizliğinden serbest kalabilecekleri ve bazılarının iç güvenlik tehdidi oluşturacağına vurgu yapıyor.

Yurtdışına gidip terör olaylarına karışan çifte vatandaşların durumu ise daha da değişik. Almanya hükümeti geçen Nisan ayında bir yasa çıkararak, teröre karışan ve çifte vatandaş olanların Alman vatandaşlığının ellerinden alınmasının ve bir daha Almanya’ya gelmelerine izin verilmemesin önünü açmıştı.

Almanya İçişleri Bakanlığı ve istihbarat örgütleri tarafından daha önce açıklanan sayılara göre, 2013’ten bu yana Almanya’dan toplam 1050 kişi IŞİD’in saflarına katılmak için Suriye ve Irak’a gitti. Bunların üçte biri hayatını kaybederken, üçte biri ise daha sonra Almanya’ya döndü. Suriye’nin kuzeyindeki Kürt kaynaklar, bölgeye düzenlenen operasyon öncesinde YPG’nin denetimindeki hapishanelerde 84 Alman vatandaşı, IŞİD taraftarı ya da sempatizanının bulunduğunu öne sürmüştü. Bunların üçte ikisinin kadın olduğu belirtilmişti. Söz konusu kişilerden kaçının askeri operasyondan sonra serbest kaldığı ya da bulundukları hapishanelerden kaçmayı başardıkları konusunda ise bir bilgi yok.