“Seçimlerde en büyük tehdit yapay zekanın kötü niyetli kullanımı” 

Uzmanlara göre son gelişmeler siber güvenlik saldırısı ve oylara doğrudan müdahale risklerini de ikinci plana itmiş durumda.

ABD 5 Kasım’da sandık başına gitmeye hazırlanırken, seçim güvenliği ülkenin gündemindeki öncelikli konuların başında geliyor. Birkaç yıl öncesine kadar siber güvenlik saldırısı tehditlerini konuşurken, teknolojinin gelişmesiyle bugün artık bu tehditlerin yerini kötü niyetli yapay zeka içeriklerinin neden olabileceği riskler almış görünüyor.

Uzmanlara göre 5 Kasım’daki başkanlık seçimi öncesi en büyük tehdit de yapay zekanın kötü niyetli kullanımı.

Silikon Vadisi’ndeki teknoloji firması OPNOVA’nın kurucu ortağı siber güvenlik uzmanı Sinan Eren, yapay zekadaki gelişmelerden dolayı sadece yabancı teşkilatların değil, küçük bütçesi olan herhangi birinin bile kolayca ve istediği kadar yapay, sanal, sahte içerik üretebileceğini söyledi.

Seçim güvenliğine dair en büyük kaygısının bu içerikler olduğunu söyleyen Eren, aynı zamanda yapay içeriklerin çok kolaylıkla piyasaya sunulup, sosyal medya üzerinden dağıtabileceğine de dikkat çekti.

Sinan Eren, “Uzaktan sisteme sızıp da oyları değiştirmektense insanların kafasını karıştırmak, onlara yanlış haberler sunmak veya oylarını yönlendirmek yolundaki yapılan çalışmalar gerek Rus istihbaharatı olsun gerek buradaki farklı gruplar olsun en büyük kaygıyı gene onlarda görüyorum” diye ekledi.

İlgili Haberler Çin, Rusya ve İran'ın ABD başkanlık seçimlerini hedef aldığına ilişkin yeni kanıtlar ortaya çıktı

Seçmenlerin bu içerikleri gerçeklerinden ayırt edebilmesinin zor olduğunu düşünen Sinan Eren, bu görevin platformlara düştüğü görüşünde.

Eren’e göre son gelişmeler artık siber güvenlik saldırısı ve oylara doğrudan müdahale risklerini de ikinci plana itmiş durumda.

“Oy makinelerine uzaktan girilmesini, sızılmasını ciddi bir risk olarak görmüyorum” diyen Eren, “Bununla ilgili o kadar çok ithamda bulunuldu ki özellikle kaybeden takım tarafından, o zamanki başkan adayı tarafından. Gerçekten çok sık elendi, dokundu, incelendi, her şeyin içine bakıldı. Hatta bu makineleri üreten firma birçok dava açtı ve kazandı. Çünkü gerçekten en ufak bir delil yok bunlara dair, bir güvenlik açığı olduğuna dair” dedi.

Sinan Eren’e göre, siber güvenlik saldırılarında öne çıkan en etkin yöntemse hala oltalama.

İlgili Haberler "İranlı hacker’lar ABD başkanlık seçim kampanyalarını hedef alıyor"

“Zamanlama önemli”

Sahte içeriklerin paylaşılmasında zamanlamanın önemine de dikkat çeken Eren, seçimlerden hemen önce ya da sonra böyle bir paylaşım yapılması halinde düzeltilmesi için yeterli zamanın olamayacağı endişesi taşıyor.

Brookings Enstitüsü'nden medya uzmanı Elaine Kamark da, seçim sahtekarlıklarının zamanlamasının durumu daha da tehlikeli hale getirdiğini söyledi.

Kamark, “Seçimden sadece 24 saat önce bile birileri bir dezenformasyon yayınlayabilir. Bununla mücadele etmek gerçekten çok zor. Ve bu, yaklaşan seçimlerde, kazanmakla kaybetmek arasındaki farkı yaratabilir” dedi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) için yapay zeka ile üretilen sahte içerikleri tespit eden Deep Media şirketinin sahibi Rajul Gupta'ya göre bu sahtekarlıklar ucuz ve kolay üretilebilir oldukları için popüler.

Sahte içerik üretmenin 15 dakika kadar kısa sürdüğünü söyleyen Gupta, “İnternette pek çok ücretsiz hizmet var. Eğer daha iyisi için para ödemek isterseniz, 32 saniyelik bir ses klibi sadece iki sent” hatırlatması yaptı.

OPNOVA’nın yöneticilerinden Ted Tabacco ise Amerika'nın bu seçimlerde karşılaşacağı en büyük zorluğun yapay zeka ile dezenformasyon olacağını dile getirdi.

“Çok fazla içerik yaratabilir, içeriği çok daha kolay manipüle edebilirsiniz. Bence işin en zor kısmı seçmenlerin psikolojik yönünü kontrol etmek olacak“ diyen Tabacco, en büyük riskin bilgi manipülasyonu olduğu görüşünde.

İlgili Haberler “Yapay zeka henüz ABD seçimlerinde sarsıcı etki yaratacak güce sahip değil”

ABD'nin büyük teknoloji firmaları ve sosyal medya platformları, yapay zeka ve siyasi kampanyalar için gönüllü olarak düzenlemeler yapma sözü verdi. Ancak şu anda bu konuda yürürlükte olan federal bir yasa yok.