Corona salgını, sağlık sektöründe çalışanları olumsuz etkilemeye devam ediyor. Virüsle en fazla ve sürekli temas halinde olan sağlık sektörü çalışanlarının hasta şiddetine maruz kaldığı görüntüler tedirginliği arttırıyor.
Pandemi sürecinin uzamasının yanı sıra zorlu çalışma şartlarından dolayı tedirgin, huzursuz ve endişeli olan sağlık çalışanları, Corona salgınının meslek hastalığı olarak görülmesini istiyor.
VOA Türkçe‘ye konuşan Gaziantep–Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşegül Ateş Tarla, kentte Corona virüsü vaka ve ölüm oranlarının hala yüksek devam ettiğini, zorlu bir kış mevsiminin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
‘’Önümüzdeki kış mevsimini iç açıcı olarak değerlendiremiyoruz’’
Türk Tabipler Birliği olarak pandemiyle ilgili kentlerde şeffaf bilgiye ulaşamadıklarını ifade eden Dr. Ayşegül Ateş Tarla “Gaziantep pandemide Temmuz ayında çok yoğundu aslında. Covid-19 için ayrılan servislerimiz ve yoğun bakımlarımız doluydu. Ağustos ve Eylül ortalarında yoğun bakım doluluk oranımız yüksek seyrediyor ancak servislerimizde durumlar biraz daha rahatladı diyebiliriz. Bir meslek odası olarak bizimle bir bilgi paylaşımı yok. Hal böyle olunca biz de hekimlerimizden, sağlık çalışanlarımızdan ve saha çalışmalarımızdan bilgi sahibi olmaya çalışıyoruz. Şeffaf olmadığımız müddetçe öngörümüz hep karanlık oluyor. Çünkü bilimsel bilgiyi bilmiyoruz, geleceğimizi de göremediğimiz bir noktada çok da iyimser olamıyoruz. Ekimden sonra enflüanza dönemi başlayacak, zaten Covid-19 da devam ediyor. Her gün vakalar artıyor, yoğun bakımda yatan hasta sayımız da artıyor. Bu yüzden kışı çok iç açıcı değerlendiremiyoruz’’ dedi.
“Sağlık çalışanları psikolojik olarak yıpranmış durumda’’
Özellikle genç hekimlerde güvensizlik ve geleceğe karşı umutsuzluk duygusunun başladığını ifade eden Dr. Ayşegül Ateş Tarla, ‘’Sağlık çalışanlarında ciddi bir tükenmişlik, güvensizlik ve mutsuzluk var. Özellikle genç hekimlerle görüştüğüm zaman geleceğe karşı umutsuzlar. ‘Başka bir iş imkanımız olsa şu anda istifa ederiz’ noktasında geldiklerini söylüyorlar. Tüm sağlık çalışanlarının psikolojileri yıpranmış durumda. Pandemiyle mücadele ederken devletin burada bir halk sağlığı eğitimi vermesi gerekiyor. Mevcut olan sağlık politikalarımız daha çok memnuniyet, performans üzerine kuruluydu. Pandemiyle birlikte aşının gelememesi, hekimin karar verme sürecine müdahaleler gibi durumlar pandemide arttı ve sağlıkta şiddete neden oluyor’’ diye konuştu.
“Gaziantep’te yoğun bakımı bastılar’’
Ankara’da hasta yakınlarının hastaneyi basması olayının bir benzerinin de Gaziantep’te yaşandığını ifade eden Dr. Ayşegül Ateş Tarla, “Şehitkamil Devlet Hastanesinde 100 kişilik bir ekip yoğun bakımı bastı. Eğer o kapı kırılsaydı çok feci sonuçlar ortaya çıkacaktı. Oradaki görüşmelerimizde hekimler artık birbirlerini telefonla arayarak saldırı olduğunu ve güvenli alana çekilmeleri yönünde uyarılar yapıyorlardı. Gaziantep’teki de Ankara’daki olayın aynısıydı. Böyle pandemi döneminde, sağlık çalışanlarının ciddi şekilde etkilendiği süreçlerde şiddet de artıyor. Bunun yanı sıra iktidar partisine yakın politikacıların özellikle meslek odalarını sağlıkçıları hedef alan yaklaşımları da ne yazık ki şiddeti ve linç eylemini arttırarak devam ediyor. Bu noktada artık üzgün olmamız ya da tedirgin olmamız yetmiyor. 'Yönetemiyorsunuz tükeniyoruz' dediğimiz eylem haftasında bile görevimizin başındaydık’’ ifadelerini kullandı.