Kanser Savaşçıları Derneği, kanser tanısı konulan hastaların tedavi sürecinde yaşadığı sorunlara ve zorluklara odaklanan bir dernek. Kanser hastalarının tedavi sürecinde karşılaştıkları ilk göze çarpan sorunlardan biri ise saç dökülmesi oluyor.
Bu, sadece tedavi sürecinde gerçekleşen ve geri dönüşü olan bir durum olsa da tanı konanları psikolojik olarak olumsuz etkileyebiliyor. Kişilerin kendilerini sosyal ortamlarından soyutlanmalarına sebep olabiliyor.
Bu sebeplerden ötürü Kanser Savaşçıları Derneği tarafından 2 yıl önce başlatılan “Saçım Saçın Olsun” projesine gönüllü olarak saçlarını bağışlayan kadın ya da erkeklerin saçları, saçları dökülmüş kişiler için peruk haline getirilerek hediye ediliyor.
Kanser Savaşçıları Derneği Başkanı Aslı Ortakmaç, Saçım Saçın Olsun projesinin ortaya çıkış öyküsünü VOA Türkçe’ye anlattı:
“Derneğimizin yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda ilkokul öğretmeni arkadaşımız, sınıfında bir öğrencisine lösemi tanısı konulunca ve çocuğun yaşadıklarını görünce bir şeyler yapmak istediğini bizimle paylaştı. Tedavi sürecinin zor olması sebebiyle en azından fiziksel olarak çocuğun kendisini kötü hissetmemesi için arkadaşımız kendi saçlarını onun için bağışlamak istediğini söyledi. Kuaförüm ve benim gibi birkaç arkadaşım bir araya gelerek ilk peruğumuzu yaptırdık ve çocuğumuza hediye ettik. Böylece projemiz bu şekilde başlamış oldu.”
Kampanyanın başlamasından bir yıl sonra 150 peruk hediye ettiklerini anlatan Ortakmaç, 15 gönüllü kuaförle başladıkları kampanyaya katılımın hızla artmasıyla birlikte 4 bin saç bağışçısına ve 150 gönüllü kuaföre ulaştıklarını söyledi. Kampanyanın 2. yılına girerken de bininci peruklarını hediye edeceklerini sözlerine ekledi.
“Bize ulaşmaları yeterli”
Peruğa ihtiyacı olan hastaların e-posta göndererek isteklerini beyan etmelerinin yeterli olduğunu belirten Kanser Savaşçıları Derneği Başkanı Aslı Ortakmaç, kendilerinden herhangi bir yazılı doktor raporu istemediklerini söyleyerek birinin tanı aldıktan sonra sosyal medya hesaplarımızdan bize ulaşarak “Tedavi sebebiyle saçlarımı kaybettim ve peruk istiyorum” demesi yeterli dedi.
Saçını bağışlamak isteyen kişilerin gönüllü kuaförlerden randevu talep ederek saçlarını bağışa uygun bir şekilde kestirebildiklerini anlatan Ortakmaç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bağışlanan saçları bize gönderiyorlar biz de perukçumuza gönderiyoruz. Perukçumuz sağ olsun sadece maliyetini alıyor. Çünkü gerçek saçtan yapılan bir peruğun maliyeti bugün 2 bin 500, 3 bin TL. Her ne kadar devlet tarafından karşılansa da kanser tanı ve tedavi süreci ucuz bir süreç değil. O zamanki iş kaybı, ailenin yaşadığı zorlukları da düşünürseniz üzerine peruk da büyük maliyet olabiliyor. Herkesin binlerce lira para verebilmesi mümkün değil.”
“Beni hayatında hiç görmemiş ama benim için saçlarını kestirmiş hissi çok güzel”
Peruğu teslim alan hastaların sadece peruk geldiği için sevinmediğine dikkat çeken Ortakmaç, “Mesele sadece peruk değil. Belki de pek çok insan o peruğu alabilecek güçte. Birileri beni tanımasa bile benim için bir şey yapmış, beni hayatında hiç görmemiş ama benim için saçlarını kestirmiş hissi güzel bir his. Tedavi sürecinde olan hastaların en çok ihtiyacı olan şey bu destek. Kanser öyle bir yük ki sadece medikal tedaviyle yenebilmeniz, o yükü omuzlamanız çok mümkün değil. Biz burada kolektif paylaşmayı hayata geçiriyoruz ve bunun da tedavide iyileştirici bir etkisi var” dedi.
“Saç bağışı bir süre alamayacağız”
Kişiye özel peruk yaptırdıkları için peruk stoklarının olmadığını ifade eden Ortakmaç, her gelen talebe göre peruğun şekillendiğini ve en kısa zamanda da sahibine hediye edildiğini belirtti. Saç bağışının çok fazla olduğuna vurgu yapan dernek başkanı Aslı Ortakmaç, 500-600 peruk yapacak kadar saç stoklarının olduğunu söyledi.
Saç kargolarının geldiğinde stoklamada yaşadıkları sıkıntılar ve peruk yapımındaki maliyetlerden dolayı bir süre saç bağışını durduklarını ifade eden Ortakmaç, şöyle konuştu:
“Talebin çok artması sebebiyle peruk yapımı maliyetleriyle ilgili çalışma yapıyoruz. Taleplere hızlıca cevap verebilmemiz de ciddi bir mali yük getiriyor. Biz bir derneğiz, hiçbir ticari faaliyetimiz yok. Bütün bu süreci gelen bağışlarla ve çalışmalarla yürütmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla bu sürecin daha sağlıklı ilerlemesi, daha hızlı peruk verebilmemiz için de kaynak çalışmalarımız devam ediyor. Saçım Saçın Olsun projesi Kanser Savaşçıları Derneği’nin bir projesi ama tüm toplumla hep birlikte el ele verirsek devam edecek bir proje. Dolayısıyla herkesin katkılarını ve düşüncelerini bekliyoruz.”
“Saçım ve kaşlarım döküldüğünde kendimi çok kötü hissettim”
Altı ay önce eşini kanser nedeniyle kaybeden 3 çocuk annesi Nurten Karakuş, eşinin vefatından 1 ay sonra da kendisinin aynı hastalığa yakalandığını öğrendiğini anlattı.
Karakuş, “7 aydır tedavilerim devam ediyor. Kemoterapi aldım, şu anda da ışın tedavisine devam ediyorum. Saçım ve kaşlarım döküldüğünde kendimi çok kötü hissettim. Sabah kalktığımda çocuklarım saçlarımın döküldüğünü görmesin diye yastığımdaki saç kıllarını topluyordum. Saçlarımı açamıyordum ve insanlardan uzak kalmaya başlamıştım” dedi.
Hastalığının tanısı koyulduktan sonra tedavisi için neler yapabileceğini araştırmaya başladığını söyleyen Nurten Karakuş, o sırada Saçım Saçın Olsun projesiyle ilgili yorumları gördüğünü söyledi. Saçları döküldüğü için derneği aramak istediğini anlatan Karakuş, sözlerine şöyle devam etti:
“İlk aramak istediğimde acaba benimle ilgilenirler mi diye düşündüm. En sonunda kendilerine bir mail attım ve bana ertesi gün döndüler. Beni aradıklarında çok şaşırdım çünkü benim hasta olduğumu nereden biliyorlar ki aradılar diye düşündüm. Daha sonra bana saç konusunda yardım edebileceklerini söylediler ve gerçekten de 40 gün içerisinde saçım bana ulaştı.”
Nurten Karakuş, kendisi için hazırlanan saçın eline ulaştığı zaman neler hissettiğini ise şu sözlerle anlattı:
“Çok mutlu oluyorsun. Tedavi sürecimde rastladığım o kadar çok kanser rahatsızlığı yaşayan insan var ve çoğu da zor durumdalar. Bu yüzden bu duyguyu diğer arkadaşların da tatmasını çok isterim.”