Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş sonrası binlerce insan yaşamını yitirirken, milyonlarca Suriyeli ülkelerini terk ederek başka ülkelere sığınmak zorunda kaldı. 10 yıldır devam eden savaş insanların sadece yaşadığı kentleri değil, mesleklerini de değiştirdi.
Ülkelerinde kendi istedikleri mesleklerde çalışan ya da hayallerini gerçekleştirmek için eğitim hayatını sürdüren birçok insan, 2011’de başlayan savaşın aniden yayılmasıyla, canlarını kurtarmak için kaçarak sığındıkları ülkelerde farklı hayatlarda yaşamaya çalışıyor.
VOA Türkçe ‘ye konuşan Suriyeli Tarık Ömer, ülkesinden ayılmak zorunda kalmasıyla birlikte çok sevdiği öğretmenlik mesleğinden de ayrılmak zorunda kaldığını belirterek, “Benim adım Tarık Ömer, Suriye’nin Rakka şehrinden 2016 yılında Türkiye’ye geldim. Hatay’dan kaçak bir şekilde geçiş yaptım. Çanakkale’de arkadaşlarım vardı, ben de direkt buraya geldim. Bana yardımcı olmaya başladılar. Daha sonra yavaş yavaş ben de Türkçe öğrenmeye başladım. Ben Arapça Dili ve Edebiyatı bölümü mezunuyum. Suriye’deyken öğretmendim. Buraya geldiğimde kendi mesleğimde çalışma imkanı bulamadım. Daha sonra inşaat sektörüne girdim, bir şekilde ben de boya, alçı, saten mesleğini öğrendim. Bu şekilde çalışmaya devam ediyorum’’ dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
"Biz açlıktan değil, savaştan kaçtık"
Ülkelerinden ayrılmalarıyla ilgili zaman zaman ön yargılarla karşılaştıklarını ifade eden Tarık Ömer, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Biz memleketimizden açlıktan kaçmadık, iç savaş var ve biz savaş yüzünden memleketimizden ayrılarak buraya geldik. Ailem Suriye’de kaldı, ben yalnızım burada. Babam aslında doktor, annem ise ev hanımı. Şimdi bir köyde yaşıyorlar, ben de imkan buldukça kendilerine buradan para gönderiyorum. Onları çok özledim. İnşallah bir gün karşılaşırız ve inşallah bir gün görürüm ben onları. Ben Suriye’deyken öğretmenlik yaptım. Mesleğimi çok seviyordum, burada mecburen bir şekilde ekmek parasını kazanmamız lazım diye bu işi yapıyorum. İnşallah memleketime dönmek istiyorum. Oraya gidince mesleğime tekrar devam edeceğim. Herkese vermek istediğim bir mesaj var; kimse ülkemize karışmasın artık. Herkes Suriye’den çıksın biz halk olarak sorunları halledebiliriz.’’
"Bir gün mutlaka ülkeme dönerek hayalimi gerçekleştireceğim"
Savaş sonrası ülkesini terk ederek kaçmak zorunda kalan Suriyelilerden 24 yaşındaki Samir Muhammed Ömer, hayallerinin yarım kaldığını belirterek, Türkiye’de yaşadığı zorlukları VOA Türkçe ’ye şöyle anlattı:
“Türkiye’ye gelişimiz biraz zor bir durum oldu. Aileden, memleketten uzak yalnızlık. Buraya geldiğimde kimsem yoktu. En büyük sorunumuz dil bilmemekti. Burada aç kaldığımız zamanlar oldu. Daha sonra inşaatlarda çalışmaya başladım. Suriye’de öğrenciydim. Savaş nedeniyle eğitimime devam edemedim. Bazı hayallerim vardı ama hepsi hayal oldu. Aileme bakmak için bir çare bulmak için Suriye’den çıktım. Daha sonra ise kendimi burada buldum. Ülkemdeyken hayalim okulumu bitirmekti, ben memleketten çıkmayı bile düşünmüyordum. Türkiye’yi sadece televizyondan duymuştum. Şimdi bu hayat bitsin kendi hayatımıza dönelim diye elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Ailemize, ülkemize dönmek için mücadele ediyoruz ama maalesef çok zor oluyor. Eğer hayat bir gün bana bir şans verirse, okulumu bitirebilirsem çok mutlu olurum ama bulunduğumuz şartlarda bu biraz zor olacak. Ama yine de bir gün mutlaka ülkeme dönerek yarım kalan hayalimi gerçekleştireceğim.’’
"İnsanlar kiminle savaşacaklarını bilmedikleri için kaçtı"
Ülkelerinde yaşanan savaşın bir parçası olmamak için kaçtıklarını ifade eden Samir Muhammed, “İş ortamında bazen insanlar neden Türkiye’ye geldiğimizi, neden savaşmadığımızı soruyorlar. Bu soruların cevabını veriyoruz ama şöyle de düşünüyoruz; bize bu soruları soran insanlar orada neler yaşandığını bilmiyorlar. Oradaki halk çaresiz kaldığı için kaçtılar. Oradaki insanlar kime karşı savaşacak, kiminle savaşacağını bilmediği için, bu savaşın içerisinde parçalanmamak için, bir masumun kanını akıtmamak için mecburen kaçtılar oradan. Kimisi ailesiyle kaçtı, kimisi ise ailesini kaybedip çıktı, kimisi de ailesi orada yaşayabilsin diye kendisini feda ederek çıktı. Ülkesini terk eden insanların yüzde 90’ı bu durumu yaşıyor’’ diye konuştu.
Askeri personeldi, şimdi inşaatta çalışıyor
Afganistan’da askeri personel olarak çalıştığını ifade eden S. A. ise Taliban’ın ülke yönetiminin tamamını ele geçirmesiyle birlikte kaçarak canını kurtaranlardan. Başarılı bir asker olduğunu ileri süren S. A., ailesiyle birlikte sakin bir yaşam sürerken, ülkesindeki iç karışıklık onu da sığındığı Türkiye’nin bir kentinde inşaatlarda çalışmak zorunda bırakmış.
Öldürülmesi için başına ödül konulduğunu ve can güvenliğinin olmadığını belirterek görüntü ve fotoğraf vermek istemeyen S.A., VOA Türkçe ‘ye yaptığı açıklamada, “Bir asker olarak şunu söylemek isterim ki; savaş çok kötü bir şey. Her savaşta insanların ölmesinin yanı sıra, binlerce insan hiç alışık olmadıkları hayatlarda yaşamak zorunda kalıyor. Ülkemde iken gayet güzel bir hayatım ve çok sevdiğim bir işim varken, şu anda burada sadece karnımı doyurmak için inşaatlarda amelelik yapıyorum. Bu yaştan sonra benim için elbette bu işe alışmak ve çalışmak çok zor ama maalesef yapabileceğim başka bir iş de yok. Şu an için tek umudum hayatta kalabilmek’’ ifadelerini kullandı.