“Sattıkça Daha Fazla Zarar Ediyoruz”

Türkiye’de akaryakıt fiyatlarına art arda zamlar geliyor. Benzinin litre fiyatına son olarak 8 Şubat’ta gelen 71 kuruş zammın ardından benzinin litresi Ankara'da 15,27 liraya, İstanbul'da 15,18 liraya, İzmir'de 15,29 liraya çıktı. Akaryakıt bayileri ise hem zamlanan fiyatlar karşısında kar marjlarının düşmesinden hem de son dönemde artan maliyetlerden şikayetçi.

İzmir’de akaryakıt bayii olan Onur Yaman, litre başına 60 kuruş kazanmalarına karşılık maliyetlerinin 75 kuruşa çıktığını söyledi. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Yaman, “Akaryakıt fiyatlarındaki olağanüstü hızlı yükselişle beraber bizim litrede kazanmış olduğumuz TL bazlı kazanç oranlarımız yüzdesel olarak son derece düşmüş durumda. Tabii ki bu sürdürülebilir değil. Sattıkça daha fazla zarar etmiş oluyorsunuz gibi bir tablo ortaya çıkıyor” dedi.

Your browser doesn’t support HTML5

“Sattıkça Daha Fazla Zarar Ediyoruz”

“Günlük 20 bin litre satışımız bugün 13-15 bin litre bandına kadar geriledi”

Zamlanan akaryakıt fiyatları ve artan maliyetler karşısında sermayelerinin gitgide eridiğini belirten Yaman, “Sermayemiz kesinlikle çok yetersiz kaldı. Çünkü fiyatlar çok kısa bir sürede üç katı gibi bir seviyeye çıktı. Dolayısıyla sermaye gereksinimimiz de üç katı arttı. Burada sermayenin artması bize çok ciddi finans yükü getirdi. Bugün 1 liraya aldığınız ürünü küçük bir karla satıyorsunuz. Bunu yarın deponuza tekrar koymak istediğiniz zaman 1 liraya alıp koyamıyorsunuz. Sürekli artan, yukarı doğru giden fiyatlardan dolayı ürününüzü sattığınız paraya tekrar alıp deponuza koyamıyorsunuz. Bununla beraber tabii ki ülkemizin bütün sektörlerinin sorunu olan elektrik maliyetlerinin, çalışan maliyetlerinin son derece yükselmesi. Dolayısıyla karlılığımız da ters orantılı olarak yüzdesel bazda yarı yarıdan fazla aşağıya düştü. Bu işin sürdürülebilir olmadığını ortaya koyan etkenler bunlar.”

Yaman akaryakıta gelen zamlar yüzünden satışların da düştüğünü vurguladı: “Elbette satışlarımız düştü. Çünkü fiyatlar olağanüstü hızlı bir şekilde yükseldi. Dolayısıyla tüketici de çok daha ihtiyatlı davranıyor aracını kullanmakta. Çekinerek aracına binebiliyor, mecbur kalmadıkça kullanmıyor aracını. Toplu taşımayı kullanıyor. Dolayısıyla sektörde de bir daralma mevcut bütün istasyonlarda. Bu istasyon mesela günlük 20 bin litre satışı olan bir istasyonken bugün maalesef 13-15 bin litre bandına kadar geriledi satışlarımız.”

“Kar marjımız litre başına 60 kuruş”

Türkiye’de ithalata dayalı akaryakıt sektöründe döviz kurunun hareketleri ve uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının yükselmesi karşısında akaryakıt fiyatları da artıyor. Türkiye Petrol Rafinerileri’nin (TÜPRAŞ) 9 Şubat 2022 yürürlük tarihli Akaryakıt Satış Fiyatları’na göre, benzinin İzmir rafinerisindeki satış fiyatı metreküp başına 9.806,66 TL iken Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), Enerji Piyasası Denetleme Kurumu (EPDK) gelir payı ve Katma Değer Vergisi (KDV) ilave edilerek bayiye gelene kadar 13.984,68 TL’ye ulaşıyor. Gelir payı ve (akaryakıt fiyatında uluslararası petrol fiyatları veya döviz kurlarına bağlı olarak azalış olması durumunda azalış tutarı kadar arttırılması kararlaştırılan) ÖTV sabit kalırken, rafineri satış fiyatı ve yüzde 18 oranındaki KDV sürekli artan kalemi oluşturuyor.

Dağıtıcı firma ve satış bayinin de bu fiyatın üzerine devletin belirlediği sabit kar marjını eklediğini söyleyen Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Ege Bölge Başkanı Mert Aslan, “Bugünkü 15 lira 50 kuruş olan akaryakıtta yaklaşık 4,5 lirası KDV ve ÖTV'den dolayı devletin bir geliri oluyor. Onun dışında 1 lira 10 kuruş ana dağıtım şirketiyle bayi paylaşmaktadır. Bizim kar marjımız 60 kuruştur. Bugün, 15,5 liranın 60 kuruşunu bayi almaktadır. Yaklaşık bu da 3,77'ye geliyor yüzde olarak. 50 kuruş da ana dağıtım şirketi alıyor” dedi.

“Bu kar marjında gelen son zamlar ve giderlerden dolayı zarar etmekteyiz”

Günde 10 bin litre satan bir akaryakıt istasyonunun bu kar marjıyla her ay yaklaşık 55 ila 60 bin TL net zarar elde ettiğini kaydeden Aslan, “Şu an halihazırda EPDK’nın belirlemiş olduğu satış fiyatlarından dolayı biz kendi fiyatlarımızı bayiler olarak belirleyememekteyiz. Dolayısıyla bu belirlenmiş tavan fiyatlar nedeniyle istediğimiz fiyatlara satamıyoruz. Bu kar marjında da gelen son zamlar ve giderlerden dolayı zarar etmekteyiz. Yakıt fiyatı da yaklaşık 3 kat arttı. 5,5 liralardan bugün 15 lira 50 kuruş olmuştur. Üç kat artan fiyat, yarı yarıya düşen kardan dolayı ciddi anlamda zarar etmekteyiz. Bayi bugün 100 liraya sattığı yakıtı yarın kendi istasyonuna 110 liraya, 115 liraya almaktadır” diye konuştu.

Aslan, birçok bayinin bu durum karşısında battığını söyledi: “Şehir içi istasyonlar dahil daha yüksek satış yapanlar daha çok zarar ettiği için daha farklı projelere bile gidiyorlar. Yani istasyonları tamamen kapatma noktasına bile gelmiş durumdalar.”

“Mutlaka akaryakıt fiyatlarına yansıyabilir bizim karımızın artması”

Bayi kar marjının en az yüzde 15’e yükseltilmesini isteyen PÜİS Ege Bölge Başkanı, KDV’nin de yüzde 18’den 8’e düşürülmesini talep etti. Aslan, bayilerin karlılığının artması halinde akaryakıt fiyatlarının daha fazla yükselebileceğini de kaydetti: “Yurt dışında genelde Avrupa ülkelerinde yaklaşık şu an 1,70 Euro. Ona orantıladığınızda zaten düşük kalıyor yakıt fiyatı. Şu an hali hazırda satılan akaryakıtın yüzde 92'si aslında maliyet. Yurtdışından gelen, ithal edilen bir ürün olduğu için yani 100 liralık bir akaryakıtın 92 lirası maliyet. Geriye kalan 8 lirayı da ana dağıtım şirketi ve bayi paylaşmaktadır. Son zamanlarda yurtdışı fiyatlarının artması akaryakıt fiyatlarının yükselmesine neden olmuştur. Genel olarak salgının bitmesine yakın, özellikle son aylarda ciddi anlamda varil fiyatları artış göstermiştir. Bu da dolayısıyla bizim pazarımıza da yansıyor.”

Devletin Aralık 2021’e kadar eşel mobil sistemiyle akaryakıtta ÖTV’yi sıfırladığını hatırlatan bayi işletmecisi Yaman ise “Mutlaka akaryakıt fiyatlarına yansıyabilir bizim karımızın artması. Çünkü geçmişte vergisinden bir şekilde feragat edilerek fiyatlar belli bir seviyede tutuldu. Fakat artık tabii ki devlet de hiç vergi almadan bu işi yapamaz. Çünkü onların da bütçesinde çok önemli bir yer tutuyor akaryakıt gelirleri. Bugün gerçekten akaryakıt fiyatları Türkiye'de Avrupa'ya nazaran, dünyaya nazaran daha alt seviyelerde. Bunun sebebi verginin de akaryakıt fiyatlarıyla beraber arttırılmamış olması. Bunu belli bir seviyede tutmayı başarıyor devlet. Akaryakıt, aynı doğalgaz gibi yurtdışına bağımlı bir ürün. Dolayısıyla sektörün yaşayabilmesi için, bizim bunu halka arz edebilmemiz için mutlaka belli bir fiyata gelmesi lazım. Halk bunun altında eziliyor, bunu karşılamakta zorlanıyor. Bu da bir ayrı gerçeklik. Ama bunun arz edilebilmesi için dışa bağımlılıktan kaynaklı olması gereken bir fiyat var” diye konuştu.

“Satışının yarısını kredi kartıyla yapan bir sektörün yüzde 1,5 bankalara komisyon ödemesi kabul edilebilir değil”

Akaryakıt bayilerinin bir diğer sorunu da son dönemde artan kredi kartıyla yakıt alışverişinde bankaların aldığı komisyon. VOA Türkçe’ye konuşan Yaman, “Yarıya yakını kredi kartıyla yapılan satıştır bizim satışımızın. Yüzde 1,5 bir komisyonu vardır bunun ve bunu tamamen bayi karşılamaktadır. Yüzde 3,80-4 brüt karlılığın olduğu ve satışının yarısını kredi kartıyla yapan bir sektörün yüzde 1,5 bankalara komisyon ödemesi kabul edilebilir, sürdürülebilir bir şey değil. Biz en azından bugün sektörün ayakta kalması açısından bunu nereye yansıtabiliriz ya da bu maliyeti kimle paylaşabiliriz diye düşünüyoruz. Müşteriyle mi ana dağıtıcıyla mı paylaşabiliriz, ne yapabiliriz, bunu şu an çok tartışıyoruz. Çünkü en ufak bir fayda bizim için bugün sektörün yaşaması açısından çok önemli” dedi. Akaryakıtın nakliyesinin de bayilerin kar payından karşılanmasının ciddi maliyet oluşturduğunu söyleyen Yaman, bunun kar payının içinden ayrıştırılmasını istedi.