Afganistan'ın kuzeyinde yaşayan 19 yaşındaki Kuşi, bir kafesin içinde mavi burkaya bürünmüş bir kız olarak kendi portresini çiziyor.
Kuşi, ülkenin kuzeyindeki Balkh vilayetindeki en büyük üniversitede hukuk ve siyaset bilimi dersleri alıyordu. Ancak Taleban'ın Aralık ayında yüksek eğitim kurumlarının kapılarını kadınlara kapatmasıyla birlikte depresyona giren Kuşi, psikiyatrik tedavi altında sanat terapisi görüyor.
Güvenlik nedeniyle soyadı gizli tutulan Kuşi, “Ruh sağlığımın bozulduğunu anlayınca çok üzüldüm, hiç mutlu değildim, sürekli depresyondaydım, kafese kapatılmış bir kuş gibi hissediyordum kendimi, tüm neşesini kaybeden bir kuş...” diyor.
Kuşi, sözlerine, “Taleban kızların üniversiteye gitmesini yasakladıktan ve kızların eğitimlerine devam etmeyeceğini açıkladıktan sonra çok üzüldüm, ruh sağlığım gün geçtikçe geriledi. İyileşmek için bir psikiyatrdan yardım almaya karar verdim” şeklinde devam ediyor.
Taleban'ın 2022 yılı Aralık ayında kadınların üniversiteye gitmesini yasaklamasından sonra ülkede protesto eylemleri patlak vermişti. Taleban'ın bu kararı, kızların gittiği çoğu lisenin kapatılması ve Afgan kadınların çoğunun insani yardım kurumlarında çalışmasını yasaklaması sonrasında gelmişti.
Kadınların kamu hayatından uzaklaştırılmasına ilişkin talimatlar uluslararası arenada da tepkiyle karşılanmış, Batılı hükümetler, bu adımların Taleban hükümetinin tanınmasının önünde büyük bir engel oluşturduğunu kaydetmişti.
Özellikle kentlerde yaşayan Afgan kadınlar, Batı'nın desteklediği hükümet iktidardayken ve ülkede yabancı askerler görevliyken eğitim imkanlarına erişebiliyordu. Ancak şimdi derin bir çaresizlikle karşı karşıya kalan bu kadınlar, ciddi ruh sağlığı sorunlarıyla mücadele ediyor.
Adını açıklamayan psikiyatr, “Sanat stüdyoları, hastalarımıza yardım edebileceğimiz tek yer haline geldi. Burası, kızların kafalarını boşalttığı, eski arkadaşlarıyla hasret giderdiği, yeni arkadaşlar edindiği ve sanat öğrendiği bir yer” dedi.
Kuşi, ayda iki kez psikiyatrıyla görüşme yapıyor. Uzman doktor, geçmişte günde dört ile beş hasta görürken şimdi bu sayı, çoğu kadın olmak üzere günde 10 ila 15 arasında değişecek şekilde artmış. Doktor, hasta sayısının, Taleban'ın kadın öğrencilerin üniversiteye gitmelerini yasaklaması üzerine daha da arttığını söylüyor.
Sağlık kuruluşları, 40 milyonluk Afganistan nüfusunun yarısının yıllardır devam eden savaş ve istikrarsızlık nedeniyle psikolojik stres içinde olduğunu kaydediyor. Ülkede ruh sağlığına ilişkin güvenilir verilerin sayısı fazla olmasa da yardım çalışanları, kadınları çalışma ve eğitim hayatından uzaklaştıran talimatlar sonrasında ruh sağlığı bozulan kadın sayısının arttığına işaret ediyor.
Balkh'ın başkenti Mezar-ı Şerif'teki küçük sanat stüdyosunun duvarlarını resimler süslüyor. Kuşi ve birkaç genç kadın, karakalem çalışması için toplanıyor. Genç kadınların çoğu, konuşma terapisi ve ilaç tedavisinin yanısıra yalnızlıktan bir nebze de olsa kurtulmak ve yeni bir beceri edinmek için ruh sağlığı uzmanlarının tavsiyesiyle bu kursa katılıyor.
Stüdyodaki çalışmalara katılan eski bir üniversite öğrencisi, “Depresyona girdiğimde doktor, kafamı dinginleştireceğim bir yere gitmemi tavsiye etti. Ben de sanat stüdyosunu seçtim. Burada hem arkadaşlar edindim hem de sanat terapisi aldım” dedi.
Kuşi, sanat terapisinin hem evden bir süreliğine uzaklaşarak mola vermesini hem de geleceğe dair umutlanmasını sağladığını söylüyor.
“Bir şey yapmış olmak bende başarı hissi uyandırıyor, resim çizmek özgüvenimi arttırıyor” diyen Kuşi, “Hayatım beni hayal kırıklığına uğrattı ama pes etmiyorum, mücadele edeceğim. Umarım gelecekte bir şeyler düzelir” şeklinde konuştu.